1873 yılı Osmanlı İmparatorluğu tarafından hazırlanan Trabzon Salnamesinde 1800’lü yıllarda Dersaadet’ten (İstanbul’dan), Batum’a değişik günlerde vapur seferlerinin düzenli olarak çalıştığı belirtilmekte, bu vapurlar Trabzon ve Hopa iskelelerine uğramaktadırlar. Söz konusu vapurlardan Fevaid-i Osmaniye vapurları İstanbul’dan Çarşamba günü kalkmakta, Salı günleri Batum’dan dönüş yapmaktadırlar. Rusya vapurları ise İstanbul’dan cumartesi günü kalkmakta, Pazar günleri Batum’dan dönüş yapmaktadır.
1927-1928 devlet salnamesinde 9. 149 baş koyun, 13. 663 baş keçi, 6. 654 baş inek olduğu saptanmış bulunmaktadır. 1926 yılı Ocak ve Temmuz ayları arasında yedi aylık dönemde Hopa iskelesinden 2194 ton ticari eşya ithal edilmiş bulunmaktadır. Bu eşyanın 2117 tonu Türk, 87 tonu yabancı limanlardan gelmiştir. Aynı süre içerisinde yapılan ihracat 893 ton olup, bunun 478 tonu Türk limanlarına, 415 tonu da yabancı ülke limanlarına yöneliktir. Bu dönemde Hopa’ya gemilerle gelen yolcu sayısı 2480, giden yolcu sayısı 3211’dir. Hopa’ya bir yılda gelen vapur sayısı 95’tir. İlçede motorlu, motorsuz gemi ve küçük tekne sayısı 150 civarındadır. Bunlardan 18’i motor, 132’si yelkenlidir.
Hopa'ya gelen yük ve seyahat vapurlarına yolcuları ulaştırmak ve bindirmek için kayıklar kullanılmış ve bu kayıkları kullanan kayık sahipleri Peromacılar (Kayıkçılar) Cemiyeti adı altında örgütlenmişler ve faaliyet göstermişlerdir. Bu Cemiyet 1970'li yıllara dek faaliyetini sürdürmüş bulunmaktadır. Peromacılar cemiyetinden ayrı olarak Hopa'dan dışarı (Genelde İstanbul'a) yük gemileri ile gönderilen ağır yük (kütük, bakır, kereste, canlı büyük ve küçükbaş hayvanlar v. b) ve eşyaları iskeleden gemilere taşımak, ayrıca dışarıdan gelen kömür, buğday, gazyağı, tuz v. b ağır yükleri gemilerden boşaltıp karaya çıkarmak amacıyla Mavnacılar Cemiyeti oluşturulmuş bulunmaktaydı. O yıllarda Doğudan, genellikle Kars, Ardahan ve Erzurum illerinden canlı büyük ve küçük baş hayvanların Hopa'dan dışarı genelde İstanbul'a sevkiyatı için Hopa'ya çok miktarda hayvan getirilmekte olup bu hayvanların gemiler yüklenilmesi hemen yapılamamakta idi. Hayvan sahipleri tarafından acentadan alınan yükleme biletleri ve bu biletlerde belirlene tarihleri beklemek için Hopa'ya getirilen hayvanlar Sundura düzlüğünde, Sundura deresi kenarında, Ortahopa mahallesinde Kavakdibi mevkii civarında arazi sahipleri tarafından araziler kiraya verilir. Gemiye bindirilecek hayvanlar bu kiralanan arazilerde yayılıp bekletilmekteydi. Arazi sahipleri hem kira karşılığı ekonomik gelir elde etmekte hem de yayılan hayvanların bıraktığı pislikle ekilecek araziler için gübrelenmiş bir duruma gelmekteydi. Hopa'da ortaya çıkan bu hareketlilik lokanta, bakkal, otel ve hanlarda da yoğun bir hareketliliğe neden olmaktaydı. Hopa'ya dışarıdan yüzlerce yolcu, binlerce hayvan, tonlarca yük gelmekte, bunların gemilere sevki ve ya gemilerden karaya çıkarılmasında büyük bir ticari hareketlilik ortaya çıkmaktaydı.
Geçmiş yıllarda böyle bir ticari, ekonomik, siyasi bir potansiyele sahip Hopa'da insanlar sakin, dingin ve uygar bir şekilde kardeşçe bir arada yaşamaktaydı. 1940'lı yıllarda yüzme ve kürek takımının olduğu, Halkevi bünyesinde tenis kortu, ve de zengin kütüphanenin bulunduğu bir Hopa. 1960'lı ve 1970'li yıllarda Yıldız, İpek, Lostar ve Termik sinemalarının bulunduğu bu sinemaların Hopa'nın güzel insanlarınca hıncahınç dolduğu ve filmlerin doyumsuz bir şekilde seyredildiği bir Hopa. Yaz başlangıcında köylerde yaşayan insanlarımızın kamyonlara hayvanları, yatak ve döşekleri ile kap kacaklarının yüklenip söylenen türkülerle bin bir neşe içinde yaylalarına çıkıldığı bir Hopa. Geçmiş yıllarda bakir bir halde olan el değmemiş sahilinde tertemiz sularında yüzüldüğü, bu günlerdeki gibi yüzebilmek için kilometrelerce gidilip sadece kopmuş sahiline mahkum olunmadığı bir Hopa.
Peki ne oldu da insanların mutlu, kardeşçe ve huzur içinde yaşadığı Hopa'da işler tersine gitmeye başladı. Bırakın uyuşturucu belasını, bırakın kadın ticaretini, bırakın içki müptelalığını, bırakın çeteleşmeyi, sokaklarında sigara içilirken bile saygısızlık olmasın diye büyüklere karşı saklanılan bir Hopa nasıl istenmeyen davranışların reva görüldüğü bir Hopa haline getirildi. Bu güzel Hopa'mızın belirli mekanlarında ve çevrelerinde uyuşturucu, fuhuş v. b gibi mantar gibi türedi, türettirildi. Hopa'nın güzel insanları sokaklarında gezemez duruma düşürüldü. Bu pislik ortamlarda ve çevrelerde oluşturulan çete türü oluşumlarla Hopa'da can ve mal güvenliği bir anda sağlanamaz duruma düşürüldü. Genç bedenler üzerine şırıngalar enjekte edildi. Bu şırıngalar sahildeki kayalıklarda çöp yığınlarına dönüştürüldü. Oluşan çetelerden bazı siyasi şahsiyetler tarafından yerel seçimlerde siyasi rantlar sağlanmaya çalışıldı. Hopa'nın sokakları, mekanları sıkılıkla silahlı düelloların yapıldığı bir arena olarak adını duyurmaya başladı. Rant uğruna, çeteleşme uğruna, esrar, eroin ve fuhuş uğruna Hopa'nın sokaklarında aleni olarak gece ve gündüz mekanlar basıldı, silahlar konuştu, insanlar öldürüldü, insanlar yaralandı. Nezih ve güzide insanların yaşam alanı olan Hopa'mız bir anda yaşanılmayacak bir kent haline getirilmeye çalışıldı.
Peki bunca yaşanılan bu olumsuzluklar karşısında, yetkililer, yetkisizler, etkililer, etkisizler, siyasiler, siyasetsizler ne yaptı? Nasıl bir konum aldı? Kimileri gün geçirmeye baktı. Kimileri bu rezil ortamdan rezilce ticari ve siyasi rant edinmeye çalıştı. Nitekim başarılı da oldular. Hopa'mızı kendi menfaatleri için rant alanına çevirdiler. Siyasi mevki kaptılar ama Hopa'nın güzel insanlarına, Hopa'ya gelen ve Hopa'da yaşayan yabancı dostlarımıza cehennemi bir Hopa hazırladılar. Bu yaşanılan ve ortaya konan olumsuzluklar karşısında ne yapılmalıdır? Elimizi kolumuzu bağlayıp yaşanan ve bizlere yaşatılan bu olumsuzluklar sadece sessizce ve de tepkisizce izlenilmeli midir? Hopa'da yaşanan fuhuş, esrar, çeteleşme v. b. oluşumlara karşı Hopa'nın duyarlı insanları, kanaat önderleri, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler, eğitimsel örgütler, Okul-Aile birlikleri, yerel yönetimler (Belediye Başkanı, meclis üyeleri, muhtarlar) kamu yöneticileri, Üniversite çevresi, öncelikli olarak bir araya gelmeli, ortaya çıkan bu sorunların üzerine gidilmesi, Hopa'mızın yaşam alanlarına kast eden bu oluşumların ortaya çıkarılması, teşhir edilmesi ve bunlara yaşam ortamı sağlanmaması için ivedilikle çalışmalar başlatılmalıdır. Bu hususla ilgili mahallelerde, yerleşkelerde, eğitim kurumlarında, köylerde paneller, toplantılar yapılmalı, sorunlar objektif ve tarafsız bir şekilde masaya yatırılmalı, sorunun çözümü için ilgili merciler üzerinde baskı grubu oluşturulmalıdır. Güzel Hopa'mızda yaşanan bu çirkinlikler ancak Hopa'nın güzel insanlarının bizzat sorunlara el atması ve de elini taşın altına koyması ile giderilebilecektir. Aksi bir tutum ve duyarsızlık Hopa'mızı cehenneme çevirmeyi amaçlayan fuhuş, esrar, eroin alanında boy göstermeye çalışan ve bu ortamdan nemalanan rantiyecilerin, çetelerin ekmeğine yağ sürecektir.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 30.06.2014 tarihinde Hasan Azaklı tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle