Doka tarafından organize edilen “Bölgesel Kalkınmada İnovasyon ve İnovatif Kümelenmeler Çalıştayı Artvin’de yapıldı.
Artvin Valiliği Toplantı Salonu’nda yapılan Çalıştayda Artvin’de kümelenme yapılabilecek sektörler belirlenerek puanlamaya tabi tutuldu. Çalıştay’a Artvin’de üretim yapan ve hizmet veren, katma değer üreten firmaların yetkilileri katıldı. HOPAPORT’ta çalıştaya Genel Müdür Meriç Burçin Özer ve Satınalma Müdürü Volkan Bıyıklı ile katılım gösterdi.
Ekolist Filiz Özmen ve Endüstri Mühendisi Paten Uzmanı Arife Yılmaz, iki bölümden oluşan bir sunum gerçekleştirerek bilgi aktardılar. Türkiye’de yeni yeni söylenmeye başlanan kavramlar olan Kümelenme ve İnevasyonun gerekliliği anlatıldı. Patent Uzmanı Arife Yılmaz; Çalıştaya başlamadan önce verdiği kısa bilgide: ”İnovasyon ve teknolojiye dayalı kalkınan bölgeleri analiz eden literatür, Silikon Vadisi’nde yaşanan gelişmeleri anlamaya odaklanır. Bölgenin temellerinin atıldığı dönem 1937’lere; Stanford Üniversitesi’nden Prof. Frederick Terman’ın iki lisansüstü öğrencisi olan William Hewlett ve David Packard’a, Hewlett’in dizayn ettiği cihazın ticarileştirilmesi için küçük bir finansman sağlamasıyla ve bunu izleyen sistemli ve bilinçli adımlarla atılır. Terman’ın bu çabaları üniversite ile bölgedeki işletmeler arasındaki ilişkilerin kurulmasını ve devletin destekleriyle birlikte güçlendirilmesini sağlar.
1950’lere gelindiğinde, Terman tarafından başlatılan ve daha sonra hızlı endüstriyel kalkınmayı teşvik eden ortamda üç kilit organizasyonel inovasyon dikkat çeker: Bölgedeki işletmelere yardımcı olmak ve normalde üniversite tarafından yapılmayan tarzda uygulamaya dönük araştırmalar yapmak üzere Stanford Araştırma Enstitüsü’nün kurulması, Sanayide çalışan mühendislerin üniversitedeki yüksek lisans ve doktora derslerine devam etmesi için Stanford İşbirliği Programı’nın başlatılması (1961 yılında, programa katılan firma sayısı 32, yarı-zamanlı eğitim gören çalışanların sayısı 400’dür)
Üniversite ile özel sektör arasında kişilerin ve fikirlerin akışını sağlayacak bir araç olarak Stanford Sanayi Parkı’nın kurulması.
Silikon Vadisi’nde devletin rolüne bakıldığında, bilişim ve elektronik alanında bölgesel bir kümelenme oluşturma konusunda açık bir stratejinin olmadığı görülür. Ancak, özellikle savunma sanayi alanındaki satın alımlar yoluyla Ar-Ge harcamalarının artmasına dolaylı olarak katkı sağlanmıştır. Bölgede kuruluşlar arasındaki ağ ve çalışanların hareketliliği de bölgenin gelişimine büyük katkı sağlar. Böylelikle, bölgedeki yöneticiler ve çalışanlar kolaylıkla bir araya gelebilir; tesadüfen karşılaşmalar bile yeni iş fırsatlarının yaratılmasına katkı sağlar.
Bölgedeki inovasyona dayalı firma sayısının artmasıyla insanların bölge dışına çıkmak zorunda kalmadan evlerini değiştirebilmeleri bir avantaj halini alır. Böylece iyi yetişmiş insan gücü bölge dışına çıkmamış olur. Firmaların yakınlıklarından dolayı kazanılan avantajlardan biri de yüz yüze gayri resmi görüşmelerle enformasyon akışının sağlanmasıdır. Küçük firmaların Ar-Ge faaliyetlerini diğer firmalarla ve üniversitelerle birlikte yapıyor olmaları, bilginin üretilmesi ve yayılmasında önemli bir faktördür.
Saxenian, Silikon Vadisi’nde inovasyon açısından gelinen ve diğer bölgelere de örnek olan noktayı şöyle açıklar: “Rekabet sürekli inovasyon yapma ihtiyacını doğurdu; sürekli inovasyon ise firmalar arasında işbirliğini zorunlu hale getirdi” dedi.
Patent Uzmanı Arife Yılmaz; konuşmasının devamında ise “Avrupa’daysa bölgesel düzeyde Silikon Vadisi’nden esinlenerek başlanan çalışmalar, 1990’ların ortalarına rastlar. Bu yöndeki girişimlerin en iyi örneklerinden birini 1995 yılında Almanya’da düzenlenen BioRegio adı verilen yarışma oluşturur: Yarışmada, Alman Hükümeti, ülkenin biyoteknoloji araştırmalarının ticarileştirilmesinde yeterli başarının gösterilememesinden hareketle; bölgesel kurumlara yönelik inovatif biyoteknoloji kümelenmelerinin oluşturulması için fon desteği sağlar. Destekten yararlanmaya hak kazananlar, Münih’te Bavaria, Kuzey Rhine-Wesphalia’da Cologne-Düssesdorf, Baden-Württemberg’de Heidelberg olur. Almanya, Fransa, İsveç, Danimarka, İngiltere, Finlandiya ve Belçika’daki inovasyon sayesinde kalkınmış bölgeler üzerinde yapılan analizler, bölgelerin gelişmişliğinde aşağıdaki faktörlerin önemli rol oynadığını ortaya koyar dedi. Kümelenmenin firmalara sağladığı artıları anlatan Özmen, daha sonra katılımcıların fikirlerini alarak hangi sektörlerin kümelenmeye uygun olacağı tespit edildi” ifadelerine yer verdi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 28.06.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle