Yeşil Artvin Derneği ve Artvin’in Demokratik Kitle Örgütleri acilen toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya Siyasi partilerin temsilcileri, STK başkanları, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.
1990’ların başında Altın’la gündeme gelen Cerattape, yoğun tepkiler üzerine dönemin maden şirketleri tarafından bakıra çevrilerek halkın gazı alındı. Artvin Bakırları, Çayeli Bakırları isimleri verildi. Ancak Yeşil Artvin Derneği ile güçlü bir birliktelik sağlayan Artvin STK ve vatandaşlarının davası haklı bulunarak bu bölgede hiç bir madencilik faaliyetinde bulunamayacağı kararını verdi. Şirket 2008 yılında aracını, işçisini toplayarak bir gece ansızın çekti gitti.
Artvin halkını sevince boğan bu karar, daha sonra hiçbir gerekçe gösterilmeden bozularak 17 Şubat 2012 tarihinde tekrar ihaleye çıkarıldı. Maden alanı da 4 bin 400 hektara çıkarıldı. Çok uzun ve yorucu bir mücadelenin sonucundaki kazanım bu ihaleyle birlikte yok oldu.
Şirketin Bir Dediği Diğerini Tutmuyor
Yeniden mücadeleye başlayan Artvin halkı, Artvin tarihinin en büyük “madene Hayır” mitingini 6 Nisan 2012 tarihinde gerçekleştirdi. İhaleyi alan şirket, mitingin ardından açık işletme yapmayacağını, kapalı galeri işletmeciliğiyle maden çıkaracağını, çıkan madenin de Damar’daki tesislere götürüleceğini söyledi. Artvin halkı hiçbir şekilde maden işletmesine izin vermeyeceğini, bu bölgenin Artvin’in can damarı, beyni ve kalbi olduğunu belirterek eylemlerine devam etti. Oturma eylemleriyle, basın açıklamalarıyla, halkı bilinçlendirme çalışmalarıyla, demokratik ve hukuk çerçevesinde mücadelesine devam ederken, diğer yandan davalar açtı.
Ancak bütün bunlara rağmen maden şirketi ısrarla maden çıkarmak için her yola başvurdu. 1992 yılında Cerattepe Altın İşletme madenciliği için başvuru yapan şirketlerin tepkiler üzerine bakıra yönelmesinin aldatma olduğu önceki gün Artvin Valiliği İlan Panosuna asılan ilanla ortaya çıkmış oldu. Artvin Valiliği İlan panosunda asılan yazıda şu ifadeler yer alıyor;
“İlimiz Merkez İlçesi Cerattepe Mevkii’nde Özaltın İnş, Tic ve San. A. Ş tarafından işletilmesi planlanan “Cerattepe Maden sahası Açık İşletme” projesi ile ilgili olarak Valiliğimize (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ) proje tanıtım dosyası incelenmiş ve değerlendirilmiş olup ÇED yönetmeliğinin 17’nci maddesi gereğince söz konusu proje için valiliğimizce “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gereklidir. ” Kararı verilmiştir, İlanen duyurulur.
İlanı değerlendiren Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, Maden şirketinin maskesi iyice düşmüştür. Biz Cerattepe’de, Genya’da, Kafkasör, Mersivan, Hatila Milli Parkı’nın en önemlisi hemen altında bulunan Artvin’in içinde bulunduğu bu alanda hiçbir madenciliğin yapılamayacağını haykırdık, mahkemeler de bunu onayladı, mühürledi.
Ancak görüyoruz ki; maden şirketi bakırı geçmiş, açık galeri sistemiyle altın işletmeciliği için başvuruda bulunuyor. Artvin halkı olarak Biz buna asla müsaade etmeyeceğiz. Bu Artvin hepimizindir. Yukarıda yaşanacak bir felaket hiç birimizi ayırt etmeyecektir. Bu Ak Partili, bu CHP’li, bu MHP’li, Bu Saadet’li, bu çocuk, bu yaşlı demeyecek. Hepimiz bunun altında kalacağız.
Ben şunu merak ediyorum. Şimdi ilgili kurumlar Artvin’de çevre ile ilgili ne konuşacaklar? Artvin sadece Artvinlilerin sahip çıkmasıyla kurtulacaktır. Biz demokratik ve hukuki haklarımızı kullanarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada maden şirketleriyle mücadeleye devam edeceğiz. ” dedi.
Burada Yapılacak Madencilik Bizi Damar Gibi Yutar!
Altın İşletmesi için yapılan başvuruyu duyan Artvinliler, duydukları üzüntüyü dile getirerek; “Yıllardır Artvin’in eti kemiği kalmadı. Bu ilde 100 yıldır madencilik yapılıyor. Bakırköy’ün olduğu yerde halen zehir akmaya devam diyor. Maden köyündeki terk edilmiş maden sahasından çok ağır metal kokusu var. Maden Damar belediyesini yuttu, köye, hayalet kasabasına çevirdi. Bunları görüyoruz. Eğer orada maden çıkarılırsa aynı günler bizi bekliyor.
Damar da ev fiyatları ne kadar. Bunu bir sorun. Artvin’deki ev sahipleri, arazi sahipleri, burada yaşamak zorunda olanları çok zor günler bekliyor. Bugün buradaki bürokratlar, bunları imzalar, görevleri biter memleketine giderler. Ama bizim gideceğimiz yerimiz yok.
Sayın Başbakanımızdan, Belediye Başkanımızdan, Cumhurbaşkanımızdan, ülkemizi idare eden yetkili, etkili herkesten rica ediyoruz. Lütfen sesimize, kulak versinler. Artvin maden için değil, güzellik için, turizm, sağlık ve yaşamak için yaratılmış çok özel Allah’ın bir hediyesi, lütfüdür. Her kim ki buna kıyar, büyük vebal altına girmiş olur. ” İfadelerine yer verdiler.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 06.06.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle