Cerattepe mücadelesinde Artvin halkının kurduğu Artvin’in en büyük doğa ve çevre koruma Platformu görevini 20 yıldır gerçekleştiren ve geçtiğimiz günlerde Türkiye Barolar Birliği tarafından verilen Türkiye’nin en büyük çevre ödülü olan Avukat Noyan Özkan Çevre Ödülü alan Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu, siyasi parti ve STK temsilcileri Vali Kemal Cirit’i makamında ziyaret etti. Vali Cirit heyeti Valilik küçük toplantı salonunda kabul ederek yaklaşık 2 saat görüştü.
Artvin Valisi Kemal Cirit ile Valilik küçük toplantı salonunda gerçekleşen görüşmede maden şirketinin konkasör ve teleferik kurmak için çalışmaya başlayacağı duyumu üzerine Ceratepe’de başlayan nöbetler ve halkın endişeleri dile getiriliği belirtildi. Vali Cirit’e, henüz dava sonuçlanmadan maden şirketinin ısrarla konkasör tesisleri ve teleferik projesi ile alana adım atmak istediğini, buna Artvin halkının 1990’ların başında olduğu gibi bugünde karşı olduğu aktarıldı.
1990’ların başında “Cerattepe Altın” Madenciliğiyle başlayan, halkın karşı çıkışıyla adının Cerattepe Bakır madenciliğine çevrilerek halkın tepkilerinin azaltılmasıyla devam eden süreçte gelinen noktayı anlatan Yeşil Artvin Derneği Yönetim kurulu Başkanı Nur Neşe Karahan, Dernek Yönetim Kurulu Üyeleri, Avukat Bedrettin Kalın, Nursal Bülbül, Siyasi parti temsilcileri CHP Artvin İl Başkanı Ali Yücel Kurt, MHP İl Yönetim Kurulu Üyesi Olgun Çakal, Artvin Esnaf Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Demirhan Elçin, Artvin Ticaret Ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Kurtul Özel, Artvin Belediye Başkan Yardımcısı Erkan Yazan, Artvin’in önde gelen esnaf ve İşadamlarından Adalet Ve Kalkınma Partisi Eski İl Başkanı Ahmet Özçelik, Belediye Eski Meclis Encümeni Nevzat Güven Vali Cirit’i makamında ziyaret ederek gelişmeler hakkında endişelerini dile getirdi.
Valilik basınında olmadığı, basına kapalı gerçekleşen ziyaret sonrası bir açıklama yapan Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, “Biz Yeşil Artvin Derneği Yönetim kurulu, siyasi parti ve stk temsilcileri olarak, sayın valimize son gelişmelerden sonra duyduğumuz rahatsızlığımızı ve de endişelerimizi anlattık, aktardık.
Şu anda Artvin halkı sırayla yağmur, çamur, dolu demden nöbet tutuyor. Çünkü burası Artvin’in canı, bedeni, ruhu, geçmişi, geleceğidir. Bu bir var oluş, yok oluş meselesidir. Bunu biz demiyoruz. Bilimsel raporlar, mahkeme karaları devletin mührü ile söylüyor. ÇED’lerde şunu bunu düzeltin demiyor; “Ya Artvin, Ya maden tercihinden açıkça söz ediyorsa, siz olsanız ne yaparsınız” dedi.
Bu bizim Cerattepe’de ikinci nöbete başlayışımız. Artvin halkı orada sırayla gönüllü olarak, Cerattepe’yi, ağaçları, Kafkasör’ü Hatila Milli Parkı’nı dolayısıyla Artvin’i korumak için nöbet tutuyor. Biz Yeşil Artvin Derneği olarak Artvin’in en büyük doğa ve çevre koruma platformu durumundayız. Biz 11 kişilik bir heyetle Sayın valimize durumu izah etik. Bu 11 kişi şahıs olarak değil, kurumlarını temsilen geldi. Örneğin Esnaf Odaları Birliği Başkanı Demirhan Elçin veya ATSO Başkanı Kurtul Özel endişelerini sadece şahsi olarak değil, kurumu adına dile getirmiştir. Artvin’in olumsuz etkilenmesi halinde burada iş yapan esnaf adına konuştular. Siyasi Parti temsilcileri aynı şekilde partileri adına endişelerini dile getirdi.
Biz Sayın valimize durumu aktardık. kın burada şunu basın yoluyla tüm kamuoyuna aktarmak isterim; Bu dava Neşe Karahan, A partisi, B STK’sı, C kurumunun sorunu değil. Bakın bu komple Artvin’i olumsuz etkileyecek, büyük bir Artvin sorunudur. Var oluş, yok oluş haykırmasıdır. Bir şeyi daha hatırlatmak isterim ki; Yeşil Artvin Derneği’nin kurulmasını 20 yıl önce burada valilik yapan çok değerli bir valimiz önermiş ve sağlamıştır. O valimizin döneminde Cerattepe’de madenciliğin yapılamayacağının raporları hazırlatılmış ve Resmi gazetede yayınlatılmış
Biz sayın valimize biraz da bu tarihi gerçekten yola çıkarak gittik. Çünkü bir ilin valisi o ilde kaldığı sürece, görev yaptığı sürece Ankara ile Artvin arasında doğru bilgi ve iletişim sağlar. O dönemin valisi Sayın Selahattin Onur, burada madenciliğin yapılamayacağını, arazi şartlarını, coğrafik durumunu uzmanlara raporlayarak o dönemin iktidarına bildirmiş ve Resmi gazetede yayınlatmıştı. Çünkü Ankara Cerattepe’yi bilemez, Artvin’i bilemez. Masada düz ve sorunsuz görünen yerler tam aksine sarp ve çok büyük sorun olabilir. Bunun en bariz örneği Cerattepe’dir. Cerattepe’yi görenlerin ağzı açık kalıyor. Burada nasıl böyle bir projede diretilir diye zaman zaman görevleri bittikten sonra itiraf etmişler ve mücadeleye devam edilmesini önermişlerdir.
Şimdi yukarıda Konkasör tesisleri ve teleferik projesi başlatmak için harekete geçmek istiyorlar. Daha 15 gün önce Artvin’in en büyük festivali olan Kafkasör Şenliklerinin yapıldığı yerin hemen üstünde devasa ölçülerde bir konkasör tesisleri ve teleferik yapmak için geleceklermiş. Oysa bu güzellikleri o festivalde yüzlerce gazeteci gördü. Yazacaklar, anlatacaklar. Ama ne yazık ki hemen akabinde oradaki doğayı mahvedecek ilk adımı atmak için geliyorlar. Biz buna asla müsaade edemeyiz. Bize bu mirası emanet eden ecdadımıza, varisimiz, geleceğimiz çocuklarımıza ne diyeceğiz? Artvin’de mezarı olan büyüklerimizin kemikleri sızlar, Çocuklarımız her zaman bize beddualar eder.
Bizim tek derdimiz var. Artvin’i, yaşam alanlarımızı, doğayı, geçmişimizi, geleceğimizi korumak. Bundan başka hiçbir şeyle ilgilenmiyoruz. Buradan şu kadar maden çıkacakmış, 80-100 kişi çalışacakmış, çok az zarar verilecekmiş, kapalı galeri yöntemiyle çalışacaklarmış, bunlar bizim anlayacağımız ifadeler değil. Bunlar hikayeden ibaret. Biz gerçeği biliyoruz. Kimse masal anlatmasın. Biz şunu çok iyi biliyoruz ki; madencinin girdiği hiçbir yer yüz yıllarca iflah olmaz.
Artvin bu konuda çok tecrübeli bir ildir. Yukarı HOD’da, SİNKOT’da, MURGUL’da, DAMAR’da maden alanlarını biliyoruz, görüyoruz. Doğa asla eski haline, geriye dönmez, Ölen insan nasıl bir daha dirilmiyorsa, maden alanları da sonsuza dek yok oluyor. Kimse bizi kandırmaya kalkmasın. Tek isteğimiz var. Yerli-yabancı, Artvinli, Edirneli, işbirlikçi maden şirketleri burayı unutsunlar. Empati kursunlar, kendilerini hemen aşağıda yaşayan bebe, nine dede, yaklaşık 40 bin insanın yerine koysunlar. Ondan sonra buraya talip olmaya kalkışsınlar. Bir kere daha haykırıyoruz ki;
Burası maden alanı değil, yaşam alanıdır. Üstü altından çok çok kıymetlidir. Boğası kadar doğası da vazgeçilmez ve çok önemlidir. Burada ısrarla madenciliğin yapılmasında en büyük sorumluluğu bulunan Siyasi iktidar sahipleri, Maden şirketi sahipleri, ara sıra buraya havadan veya karadan Baktıklarında, Ankara’da veya süslü ofislerinde oturduğu yerden bakan biri gibi değil, Artvin insanı gibi ciğeri yanarak baksınlar. Cerattepe maden alanı değil yaşam alanıdır. Yaşam alanı sigortasıdır.
Cerattepe defterini kapatmadıkları sürece, bu mücadelemiz devam edecek. Biz kanunsuz, hukuksuz hiçbir şey yapmadık. Ancak maden şirketleri hep hukuk süreci içinde alacele davranışlar sergiledi. Oldubittiye getirmeye çalıştı. Cerattepe’de 2008 yılında bin 700 ağacı bu şekilde yok etmişlerdi. Bugün yaşadığımız olay tam da budur.
Henüz dava devam ediyor, sonuçlanmamış, bu yeni ÇED’leri de mahkemeye gidiyor. Ama onlar acele ediyor. Hukuka bizim gibi saygı göstermiyorlar. Bizi uyaran kolluk mensuplarının, ili idare edenlerin onlara da bir uyarı yapma görevi yok mudur? Henüz davası devam eden bir alana nasıl giriyorsunuz demesi gerekmez mi? ÇED’in anlamı Çevresel Etki Değerlendirmesi değil mi? Burada doğa, insan, yaşam alanları bilimsel raporlar ve mahkeme kararlarında tercih noktasına kadar olumsuz etkileniyorsa o zaman burada nasıl madencilik yapacaklarını düşünüyorlar. O zaman ÇED’in ne anlamı var? Biz sayın valimizle yaptığımız görüşmede yaklaşık 2 saat bunları anlattık. Bizim için başka Artvin yok. Herkesin bunu çok iyi anlamalarını bekliyoruz” dedi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 29.06.2015 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle