Rize merkez de çay işletmeleri genel müdürlüğüne ait Taşlıdere Çay Fabrikasının kapatılarak fabrikanın bulunduğu arazinin Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ne devredilmesi sonrası, fabrikanın müstahsilleri olan 9 mahallenin vatandaşları bir araya gelerek, Taşlıdere Çay Fabrikasının içerisine girerek olayı protesto etti.
Çay üreticisi onlarca vatandaş kapatılma kararı alınan fabrikanın, fabrikanın 3 kilometre ilerideki taş ocağına yapılmasını istediklerini belirttiler. Üreticiler adına açıklama yapan Rize Muhtarlar Derneği Başkanı Mustafa Erbaş, başbakan Erdoğan a seslendi. “Bu fabrikanın bacası sönmemelidir. Buradan başbakan ve milletvekillerimize sesleniyoruz. Çay kur varsa Rize var çay kur yoksa Rize’de yok. Bu sesimizi duyun , diye seslendi.
Mahalleliler adına açıklama yapan Çamlıbel Mahallesi Muhtarı ve Rize Muhtarlar Derneği Başkanı Mustafa Erbaş, fabrika arazisinin Üniversiteye devredilerek, farklı bir hizmet merkezi olarak kullanılmasına karşı olmadıklarını ama kapatılan fabrikanın yerine yenisinin mutlaka yapılmasını istediklerini söyledi.
Taşlıdere Çay Fabrikasının tarihi bir fabrika olduğunu hatırlatan Erbaş, “Bu fabrikamızdan bu bacılarımız, bu kardeşlerimiz çaylarını bu fabrikaya satıp bu fabrikanın veznesinden paralarını almış, bir aile yuvası sıcaklığı içinde burada bu fabrikayı bir tarihi fabrika olarak her zaman yaşatmak istemişlerdir. Bu kardeşlerimiz, Taşlıdere Çay Fabrikasının buradan kaldırılıp bir başka hizmet alanına dönüştürülmesine karşı değillerdir. Bu fabrikanın yerine 3 km ileride bulunan taş ocağına taşınıp Taşlıdere Çay Fabrikasının isminin yaşatılması ve bu fabrikanın bacasının orada tütmeye devam etmesini istiyorlar. Bundan daha doğal bir hak olabilir mi!” diye konuştu.
ÇAYKUR BİZİM HER ŞEYİMİZ ÖZEL BİZİ SÖMÜRDÜ
Rize Üniversitesi kurulduğu zaman Zihni Derin Çay Fabrikasının 1 km ileriye taşınarak bir taş ocağında yenisinin yapıldığını ve yine Pazar’da başka bir fabrika yapıldığını kaydeden Erbaş, “Bu fabrikanın da buradan kaldırılıp 3 km ileride bulunan taş ocağında yapılmaması için bir neden yok. ” şeklinde konuştu.
Çay üreticilerinin haklarını korumak, haklı taleplerini iktidar milletvekilleri ve Başbakana kadar ulaştırmak amacıyla bu gösteride yer aldığını ifade eden Rize Muhtarlar Derneği Başkanı Mustafa Erbaş, “Çay kur bizim her şeyimiz; bir çakıl taşının dahi yok olmasına asla müsaade etmeyiz. 1985 yılında özelleştirmeye alınan KİT’ler arasında Çay kur da yer almaktadır. Ancak, Çay kur’un özelleşmemesinin asıl nedeni, Başbakanların Rize’den olmasıdır. Çay kur olmadığı zaman Rize’de bir yaşam olabileceğini düşünmüyoruz. Çay kur’un varlığı bizim varlığımızdır; Çay kur’un yokluğu bizim yokluğumuzdur. Bu nedenle, Çay kur olmasına rağmen özel sektörün çay üreticisine çektirdiklerini hep beraber yaşamaktayız. Alınan çay paralarının zamanında ödenmediğini görmekteyiz. Ama Çay kur’umuz olmazsa biz gerçekten çok mağdur oluruz. Onun için biz Çay kur’a sonuna kadar desteğiz. Çay kur var olduğu müddetçe bu desteğimiz devam edecek ve Çay kur’un var olması için de çalışmalarımız devam edecektir. Dolayısıyla Çaykur’un fabrikalarında bir eksik istemiyoruz.
ÜRETİCİYİ TEFECİLERİN ELİNDEN YASA KURTARIR
Tefeci olarak nitelendirdiği özel sektörün çay üreticisini sürekli mağdur ettiğini vurgulayan Erbaş, “Bu mağduriyetlerin önlenmesi için mutlaka çay yasasının çıkması gerekiyor. Özel sektörün aldığı çay parasını ödeme takvimini mutlaka belirlemek gerekiyor. Bu bir kanunla güvence altına alınmalıdır. Üreticilerimizin mağdur olmaması için çay yasası mutlaka çıkmalıdır. Yani, çay üreticileri tefecilerin elinden kurtarılmalıdır. ” diye konuştu.
ÇAYKUR’U ERİMESİNE GÖZ YUMMAYIZ
Erbaş şöyle devam etti: “Çay kur, bugüne kadar hep fabrikaların yerini vermiş, bundan sonra biz Çay kur’a fabrika yeri bulacağız. Biz burada çay fabrikalarımızın birer birer gitmesine kesinlikle karşıyız. Yıkılan, kapatılan çay fabrikasının yerine yenisinin yapılmasını hep beraber destekleyeceğiz. Bu konuda, milletvekillerimize, Başbakanımıza, ilgililere sesimizi duyurmak istiyoruz. Biz bugün buraya 50 kişiyle inersek, yarın 10 binlerle ineriz” dedi. Çay üreticileri daha sonra fabrikanın yapılmasını istedikleri alana giderek burada da bir açıklama yaptılar.
HANİ KARADENİZ DEVLETİN ÇİMENTOSUYDU
Fabrikalarının kapatılmaması için eylem yapan vatandaşlar ise , “Önce yeni fabrikayı yapsınlar, ondan sonra burayı yıksınlar. Yenisi yapılmadan eskisini yıktırmayacağız. Bizi Başbakanımız mağdur etmesin. Ona güvenimiz sonsuz, Başbakanımızın, Bakanımızın, milletvekillerimizin, fabrikamızı yıkıp bizi perişan etmeyeceğine inanıyoruz. ” şeklinde duygularını ifade ederken, Çay üreticilerinden Mustafa Toptan, kapatılacak Taşlı dere Çay Fabrikasının yerine yenisinin yapılmasını önerdikleri taş ocağı arazisinde yaptığı açıklamada, “Görüyorsunuz, burası güzel bir yer. Bunu ilgililerimiz ve Çay kur biliyor. Halk da; kadın-erkek, işlerini bırakarak buraya geliyor ve haklı taleplerini dile getiriyor. Diyoruz ki, hani Doğu Karadeniz, bu devletin, bu milletin çimentosudur deniyor. . Buradaki halk devletinin getirdiği hizmetleri yakmıyor, yıkmıyor. Bunu da ilgililerin iyi bilmesini, iyi değerlendirmesini, Karadeniz’in haklı isteklerine cevap vermesini bekliyoruz. Yoksa yarın bir gün bu halkı da üzersin. Güneydoğudan gelen şehit acısıyla yanan bu analar, yarın devletin yanından uzaklaşır. Rica ediyorum, bütün siyasi kuruluşlar, Başbakan, bu sese kulak versin; Çay kur’u özelleştirmeden kurtarıp bu halkın sesine kulak versin. Taşlıdere’nin hitap ettiği 9 tane mahallenin insanları burada. Burada hükümete bir mesaj verilmek isteniyor. İnanıyorum ki, bu sayı yarın binleri aşar. Bu da siyasilerimizi düşündürmelidir. Çay üreticileri özelin kucağına atılmadan, buradaki bu kadınların mesajının Başbakana kadar ulaşmasını umut ediyorum” diye konuştu.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 11.12.2012 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle