Arhavililer Derelerine Sahip Çıktı

04/10/2011 11:52

Arhavililer "Lüften İlçemizi Terkedermisiniz?" Dediler.

Haber: Necmettin Numanoğlu

Arhavi'de yapılması planlanan 14 adet HES projesinden 2 tanesi olan Meşeli 12 Regülâtörleri ve HES Projesi ve Soğuksu 12 Regülâtörleri ve HES Projesi için Çarmıklı Kültür Merkezi Sinema salonunda ayrı ayrı saatlerinde düzenlenen 2 HES Halkın katılım toplantısı çevreciler, Arhavililer ve Arhavi Doğa Koruma Platformu tarafından protesto edildi. CHP İlçe Başkanı Musa Ulutaş, MHP İlçe Başkanı Bayram Ali Durmuş ve DSP İlçe Başkanı Mehmet Kılıç'ın da destek verdiği protestolar sonunda 2 toplantıda yaptırılmadı.

Arhavi Çarmıklı Kültür Merkezindeki toplantıya DSİ 26 Bölge Müdürlüğü mühendislerinden İrem Özdemir Atay, Artvin Çevre ve Orman Müdürlüğünden Jeoloji Mühendisi Türkan Durgun, Artvin Çevre ve Orman Müdürlüğünden Şube Müdür vekili Faruk Bucak, Artvin Çevre ve Orman Müdürlüğünden İşçi İlker Kaan Altun ve diğer yetkililer katıldı.

Toplantının başlaması ardından salona alkışlarla giren Arhavililer "Dereler Halkındır satılamaz, Dereler Özgürdür, Özgür akacak" sloganları atarak "Lütfen Arhavi'den gidin" dediler. Alkışlarla toplantıyı protesto etmeye devam eden grup bu toplantıları Arhavi'de yaptırmayacaklarını, Arhavi'nin doğa güzeli Kamilet vadisini talan ettirmeyeceklerini ifade ederek toplantının yapılmasına engel oldular.

Arhavililerin yoğun tepkisinin sürekli devam etmesi üzerine toplantıya gelen heyet ayrı ayrı 2 toplantının da yapılamadığını belirten tutanak tuttular. Saat 14 ve 15'de yapılmak istenen 2 toplantıyı da yaptırmayan Arhavililer, toplantıların yapılamadığına dair tutanak tutulması ardından Kültür Merkezi kapsında bir basın açıklaması yaptılar. Arhavi Doğa Koruma Platformu adına basın açıklamasını Leyla Öncel okudu. Öncelin okuduğu basın açıklamasında Derelerin Arhavi'nin en büyük doğal güzelliği olduğunu, Arhavi'de sözde Hes'lerin yapılacağı alanlar içinde bulunan köylerde yaşayan vatandaşların Turizm adına yatırımlar yapmaya başladıklarını, bu anlamda Fırtına vadisinden sonra Kamilet vadisinden ülkemizin en çok tanınan 2 vadisi olduğunu, Anayasanın 56'ncı maddesinin bu projeler ile göz ardı edildiği ifade edildi. Öncel açıklamasında şu ifadelere yer verdi. "Türkiye 2025 yılında su sıkıntısı çekecek ülkeler arasında gösterilmektedir ve tatlı su kaynakları üzerinde uluslar arası baskıların artması ile suyun tam bir ticari meta haline getirilmesi beklenmektedir.

Onun için 2000 rakımdan sularımızı kesip 3 metre eninde tünellerle dağın için sokmakta ve tüm dere yataklarımızı kurutarak bir tek Cumhuriyet mahallesindeki suyu dere yatağına bırakmaktadırlar. Artık derelerimiz olmayacak, çünkü hepsi kuruyacak. Bırakacağız dedikleri % 10'luk su da 15 teneke su demektir. 15 teneke suyu bir dere yatağına bırakırsanız 10 metre gitmez, su yatağında kaybolur.

Sermaye "Biz bu derelerdeki sudan para kazanacağız, siz avucunuz yalayın" demektedir. Yapım aşamasında çalıştıracağı insanlar ile bir istihdam oluşturacağını söylemektedirler.

Peki, bu HES'ler kurulduktan sonra yapım aşamasında çalışanlar para kazanmak için kuruttukları dereye baktıklarında gururmu duyacaklar. İşte bu dere yatağını yok etmek için ne çok çalıştık mı diyecekler. Çocuklarına ve torunlarına böyle bir çevremi bırakacaklar.

Bu sermaye eğer yöre halkını düşünseydi en azından şunu söylerdi. "Bizde kazanalım, yöre haklıda kazansın".

Yöreyi katleden yatırım yerine ilçeyi Turizm açısından değerlendirip bu yönde yatırım yaparlardı.

Kendi deresini yok eden, canlıları, özellikle dünyada eşi bulunmayan endemik bitki türlerini ve alabalıklarını yok eden bir yatırımın, ilçemize kardan çok zarar getireceğini ve ilçemizin tüm doğal yapısını katledeceğini düşünüyoruz. Ve Anayasal hakkımızı kullanarak buna engel oluyoruz, sonuna kadar da olacağız.

Bizler orman ve su kaynaklarımızı korumakla geleceğimizi de koruyacağımıza inanıyoruz.

Arhavi derelerini kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz. Dereler bizimdir ve bizim için akacak, Arhavi halkı için akacak. Doğmamış torunlarımız için akacak, insanlık için akacak" denildi.

Basın açıklamasının ardından orada bulunanlar alkışlarla yeniden "Dereler Halkındır satılamaz, Dereler Özgürdür, Özgür akacak" sloganları attıktan sonra dağıldılar.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 04.10.2011 tarihinde Necmettin Numanoğlu tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.