8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Chp Hopa İlçe Teşkilatı Yaptığı Basın Açıklaması İle Kutladı

08/03/2011 17:48

"Kadına Her Türlü Yapılan Baskı Ve Şiddete Karşıyız."

Haber: Turan Şentürk

8 Mart dünya emekçi kadınlar günü Hopa ilçesinde düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı.

CHP Hopa ilçe teşkilatında CHP kadın kolları tarafından yapılan basın açıklaması ile dünya kadınlar gününü kutladı.

CHP ilçe teşkilatında yapılan basın açıklamasına CHP Hopa ilçe başkanı Adnan İskender, Kemalpaşa belde başkanı Mehmet Yılmaz, CHP önceki başkan aynı zamanda CHP Artvin milletvekili aday adayı Fehmi Ustabaş, Hopa belediye başkanvekili Vedat Karaman, s Hakan Gül, CHP Hopa ilçe teşkilatı yönetim kurulu üyeleri ve kadın kolları başkan ve yönetim kurulu üyeleri katıldılar.

CHP Hopa kadın kolları başkanı Güler Bülbül tarafından yapılan basın açıklaması:

"1857 yılında Amerika' da yüzlerce tekstil işçisi kadının, daha iyi çalışma ve yaşama koşullarına kavuşmak için başlatmış olduğu direniş hareketi. Amaç; erkeklerle eşit haklara sahip olabilmek, düşük ücretleri, uzun çalışma saatlerini, insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek.

18572011 aradan 157 yıl geçmiş Bugün hala bu direnişimiz devam etmekte. Bizim de insan olduğumuzu, yaşamak için aynı hak ve özgürlükle ihtiyaç duyduğumuzu anlatmak zorunda kalıyor olmamamız çok acı. Erkek egemen zihniyetin kadın üzerindeki baskısı kalksın istiyoruz. Bizlere insan gözü ile bakabilmek çok mu zor? Kadın erkek el ele, omuz omuza verip; beden ve ruh sağlığı yerinde insanlar yetiştirip, sağlıklı toplumlar yaratabilecekken hala bunların mücadelesini vermek boşa zaman kaybı değil midir? Neden kadın yaşam koşulları iyileştirilmez? Kadını da erkeği de yetiştiren yine bir kadın değil midir? Erkeğe oranla fiziksel güç olarak zayıf olduğumuz halde şiddete maruz kalmamız çok acı. Kendinden güçsüz birini ezmek acizlik değil midir? 21. yüzyıl Türkiye' sinde kadın nüfusunun çoğu ev hanımlarından oluşmaktadır. Ev işlerini yapan, çocuk yetiştiren, erkeğin hizmetini ve bakımını üstlenmiş olan bizleri; yılın 12 ayı, haftanın 7 günü 24 saat, emekliliği olmayan bir işte çalışıyoruz, ama ev hanımlığı hala bir iş kolu olarak algılanmıyor. Bu konuda eşlerimizin insafına terkedilmiş durumdayız. Ekonomik özgürlüğümüzün olmayışı yüzünden ev içinde yaşadığımız pek çok olumsuzlukları ifade etsek dahi yaptırım gücümüzün olmayışı bizleri derinden yaralamaktadır.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğinin 2006 yılında kadına karşı şiddetin ayrıntılı araştırması kapsamında yazmış olduğu bur raporu paylaşmak istiyorum,

- Kadınlara karşı şiddet dünya da en yaygın, ancak en az cezalandırılan suçtur. (Çünkü toplumlara erkekler egemendir. )

- 100 ile 200 milyon arasındaki kadın kayıp ( yok) sayılmaktadır. Şöyle ki; Ya doğar doğmaz öldürülmüşler ( erkek çocuğu kız çocuğuna tercih edilmesinden ötürü) ya da erkek kardeşleri babalarıyla eşit derecede gıda ve tıbbı olanaklara ulaşamamışlardır.

- Fuhuşa zorlanan ya da bunun için satılan kadınların sayısı yılda 700. 000 ile 4. 000. 000 arasındadır. Bunun sebebi; Cinsel kölelik düzeninden elde edilen kazançlar yılda 12 milyar dolar civarındadır.

- Küresel olarak 15 ile 45 yaş arası kadınlar kanser, sıtma, trafik kazaları ve savaşlardan ziyade erkek şiddetinin sonucu hayatını kaybetmekte veya sakat kalmaktadır. ( Fizik gücü olarak kendinden daha güçsüz birine şiddet uygulamak insanlık onuruna vurulmuş en ağır darbedir. )

- En az üç kadından biri dövülmüş, isteği dışında ilişkiye zorlanmış ya da hayatı boyunca başka tülü suistimala uğramıştır. Genellikle suistimal eden kişi aileden bir üye ya da kadının tanıdığı bir kimsedir. Ev içi şiddet bölge, kültür, etnik köken, eğitim, sınıf ve din ne olursa olsun kadınlara yönelik en yaygın suistimal şeklidir.

- Sistematik tecavüz yeryüzündeki birçok çatışmalarda bir terör silahı olarak kullanılmaktadır. 1994 Ruanda soykırımı esnasında 250. 000 ile 500. 000 kadın tecavüze uğramıştır.

Şiddete, savaşa ve bütün bu olumsuzluklara karşı kadın ve erkek bir olup dur diyelim. Sevginin, saygının ve adaletin hüküm sürdüğü toplumları yaratabilmek adına bir öz eleştiri yapalım.

Bu uğurda hayatını kaybetmiş kadınları saygı ve rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.

Kadın ve erkek insan olmakla birlikte yaradılış olarak farklılıklara sahibiz. Farklılığın zenginliğini yaşamayı umut ediyor ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Paylaştıkça çoğalan tek duygudur " SEVGİ"

Her dilde farklı söylenir" SENİ SEVİYORUM"

Dilim, dinim, mezhebim Irkım, milliyetim ve de cinsiyetim Ne olursa olsun İnsanım be arkadaş İNSAN'. "

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 08.03.2011 tarihinde Turan Şentürk tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.