Artvin limit organizasyonun düzenlediği dev konser grup Marsisin 17 Ekim cumartesi günü saat 19. 00'da (Bugün) Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezinde Artvinli sevenleriyle buluşacak.
Kazım koyuncunun ardından çevreye duyarlılıklarıyla bilinen bu yeni grup Çernobil, HES santralleri gibi önemli çevresel konulara hassasiyetleriyle biliniyor. Altı kişiden oluşan bu grubu ilimize gelmesine vesile olan Limit Organizasyon firması yetkilisi Hakan Yavuz, bu yörenin insanında oluşan bu genç yetenekleri Artvin halkıyla buluşturarak tanıştırmak istediklerini belirtti. 10 lira olan biletlerin ucuz olması dikkat çekerken geçtiğimiz aylarda açılışı gerçekleşen ve süper bir ses sistemine sahip olan Artvin Ahmet Hamdi Tanpınar kültür merkezindeki konserin biletleri Limit Pub ve Köşk Pastanesi'nden elde edebiliyor.
Kaçkarların bir zirvesinden adını alan Marsis grubunun müziğinin kaynağı da Karadeniz ile Kaçkarların kucaklaştığı kıyıların ezgileri, tulumu, kemençesi olmuş. 2006'dan bu yana küresel ısınmaya, nükleer enerjiye karşı birçok etkinlikte ve konserde sahne alan Marsis, geçen ay Kalan Müzik tarafından yayımlanan ilk albümünde, anonim türküleri rock tarzında yorumlarken bir yandan yeni bestelere de yer veriyor.
Marsis Grubu nasıl oluştu?
Marsis grubunun kuruluşunu ve müzikal anlayışını grubun vokalisti Korhan Özyıldız ile grupta elektro ve akustik gitarları çalan Çağatay Kadı'dan oluşuyor.
Rize'nin Fındıklı ilçesinin bir köyünde doğup büyüyen Özyıldız, 2005'te İstanbul'a gelir ve memleketten tanıdığı kemençeci arkadaşı Ceyhun Demir Abaşişi ile karşılaşır. Birlikte müzik yapma düşüncelerinden Marsis ortaya çıkar:
"Marsis, Fındıklı, Artvin, Yusufeli arasında endamlı bir zirvedir. Kaçkarların yedinci büyük zirvesidir ve yöre halkınca da çok ünlüdür. Eskiden yayla zamanlarında Marsis'in eteklerine çıkılıp ibadet gibi 24 saat boyunca tulum çalınıp oynanırmış. "
Kadıköy'de Livane adlı mekânda gitar-kemençe ikilisi olarak sahne alan Özyıldız ve Ceyhun Demir'e tulumcu Mustafa Gökay Ferah da katılır. Korhan Özyıldız ile dağılan Çamur grubunun kurucularından gitarist Çağatay Kadı bir küresel ısınma eyleminde karşılaşırlar. Daha sonra müzik üzerine sohbet fırsatı bulurlar Karadenizli olduğumuz için Karadeniz motiflerini barındıran ama aynı zamanda kişisel geçmişimizde rock müzik dinlediğimiz için ikisinin harmanlanabileceği bir müzik ortaya çıkartabilir miyiz?' diye düşünürken Daha sonra Evren Arkman basçı olarak gruba katıldı. Davulcu Yaşar Kadir Baş'ın katılımıyla kadro oluştu ve ilk konserlerini Çernobil'in yıldönümünde 26 Nisan 2006'da Kadıköy Meydanı'nda verdi.
Marsis grubu stüdyolarda teknik yetersizlikler nedeniyle istedikleri sonucu alamazlar. Tonmaister da olan basçı Evren Arkman'ın Köşk Garaj Stüdyosu'nu kiralamasıyla sorun çözülür.
Özyıldız ile Kadı, Marsis'in müzikal anlayışını anlatırken kurucuları arasında Kazım Koyuncunun da bulunduğu Zuğaşi Berepe'nin müziğine dikkat çekiyor. 25 Haziran'da ölümünün 4. yıldönümünde anacağımız Kazım Koyuncu için "Karadeniz müziği içerisinde Kazım Koyuncu kırılma noktasıdır" ifadesini kullanıyorlar: "Kazım Koyuncunun yaptığı kırılmadan sonra devam eden gruplardan biriyiz. Zuğaşi Berepe ve Kazım Koyuncu Karadeniz rock diye tanımladığımız müzikal bir devrim yaptı. "
Özyıldız ve Kadı bu sözleriyle Marsis'in Kazım Koyuncunun müziğini taklit etmeye çalışmakla suçlanmasına da yanıt vermiş oluyor: "Kazım Ağabey bizim çok sevdiğimiz, örnek aldığımız ve erken kaybettiğimiz biri. Genelde ona karşı olan özlemden dolayı bu müziği yapan yeni gruplarda aynı şey oluyor. Kazım öyle bir kültürel ve müzikal devrim yarattı ki, Karadeniz müziğinde gitarı duydukları zaman Kazım Koyuncu üzerinden tanımlıyorlar. Kazım Koyuncu gibi mi?' diyorlar. Böyle tanımlanabiliriz. Ama bizler de üreten, beste yapan, müzik yapmaya çalışan insanlarız. "
Grubun adını taşıyan Marsis albümünün ilk şarkısı, bir haykırışın ifadesi olan "Siya" Korhan Özyıldız'ın bestesi. Şiir ise grubun kemençecisi Ceyhun Demir Abaşişi'nin geçen yıl yaşamını yitiren babası Nurdoğan Demir Abaşişi'ye ait. "Laz Masalları" ve "Laz Şiirleri" adlı kitapları da olan Nurdoğan Demir, bu şiirinde Karadeniz'de dalgalar arasında "viya" yapan gençlere sesleniyor.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 17.10.2009 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle