Ardanuç İlçesinde bulunan kanyon, kendine has özellikleri essiz doğa manzarasına sahip çok sarp ve derin bir kanyon olduğu için Cehennem deresi ismini taşıyor. Benzerleri yılda 4-5 milyon turist çekerken Cehennem Deresi kanyonunun ismi bile bilinmiyor. Artvin il Merkezine 34 kilometre uzaklıktaki Ardanuç ilçesinde bulunan ve birinci derece doğal sit alanı olan Ardanuç Cehennem Deresi Kanyonu, yaklaşık bin 68 metrekarelik yüzölçümü, 180 metre yüksekliği, 500 metre uzunluğu ve 70 metre genişliğiyle; Dünya'nın en büyük ikinci kanyonu olma özelliğini taşıyor. Çok sarp ve derin bir kanyon olduğu için yöre halkı tarafından Cehennem Deresi diye adlandırılmış. İlgi çekici doğal yapısı ile alternatif turizm için görülmeye değer yerlerin başında yer alıyor.
Alternatif turizmin önem kazandığı günümüzde, Amerika'daki Grand Canyon yılda 5 milyona yakın turist çekerken, Ardanuç Cehennem Deresi Kanyonu keşfedilmeyi bekliyor. Dünya'nın en çok ziyaret edilen Antelope Kanyonu ve Bryce Kanyon'unu geride bırakarak Grand Canyon'dan sonra Dünya'nın 2'inci büyük kanyonu olan Cehennem Kanyonu, bu özelliğine rağmen hak ettiği ilgiyi görmüyor. Benzerlerini yılda milyonlarca turist ziyaret ederken, Cehennem Kanyonu ancak birkaç yerli turistle yetiniyor. Ülkemizdeki kanyonların en ünlüsü olan Fethiye'deki Saklıkent kanyonu, yılda 250 bin civarında turist ağırlıyor. Artvin İl Turizm Müdürlüğü'nün verilerine göre Cehennem Kanyonu; yılda ortalama 5 bin civarında turist çekerken, bu sayının büyük çoğunluğunu da yerli turistler oluşturuyor. Bu rakamlar Dünya'nın en büyük 2'inci kanyonu için çok küçük bir rakam olarak kalıyor. Cehennem Kanyonu gibi ülkemizde yer alan Valla Kanyonu (Kastamonu/ Pınarbaşı), Ulubey Kanyonu (Uşak), Ihlara Vadisi (Aksaray) kanyonları da tanıtım, çevre düzenlemesi ve konaklama gibi eksiklikler nedeniyle dünyadaki benzerleriyle yanaşamıyorlar.
Mükemmel bir doğa harikası Dağların arasında oluşmuş bir coğrafi yapı olan Cehennem Deresi Kanyonu'na girmek için dik patikaları takip edip, tek kişinin bile zor sığacağı yollardan geçilmesi gerekiyor. Hatta bazı aralıklardan tek tek geçerken, elde bir sopa veya zil, gürültü çıkarmanız gerekiyor ki, bu güzelliğin bekçiliğini yapan hayvanlar, özellikle yılanlar sizin dost olduğunuzu anlasın, zarar vermesin. Kanyonda ilerlediğiniz zaman, bir kilometre kadar gökyüzü görünmüyor. Bu çetin koşullardan geçtikten sonra eşini belki de göremeyeceğiniz, Karadeniz dağlarının size sunduğu mükemmel bir doğa olayına şahit oluyorsunuz.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 21.07.2016 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle