Rize İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Hocaoğlu, kentte pek çok yaylanın tanındığını ve bu yaylaların yapılan şenliklerle her geçen gün daha fazla bilindiğini ifade ederek, ''Ancak doğa olarak oldukça güzel olmalarına rağmen henüz fazla tanınmamış yerler de var. Bunun en önemli nedeni bu yerlerin bilinen yerlerden daha yüksek kesimde bulunması ve ulaşım imkânının fazla olmamasıdır'' dedi.
Özellikle Çamlıhemşin ilçesinin Marselabat Tepesi, Ardeşen ilçesinin Kolezana ve Sırt yaylalarının diğerleri kadar bilinmediğini belirten Hocaoğlu, ''Ayrıca Sivrikaya Yaylası Ovit bölgesi de görülmeye değer yerlerden. Bu bölgede kayak turizmi konusunda çalışma yapılıyor. Eğer bu konuda gelişme sağlanabilirse Ovit, kış sporları turizm merkezi olacak. Böylece bu bölge de cazibe merkezi haline gelebilecek'' diye konuştu.
Hocaoğlu, 51 bin 500 hektar alanı kapsayan Kaçkar Dağları Milli Parkı'nın da henüz istenilen seviyede olmadığını kaydederek, ''Planın tamamlanmasının ardından milli parkta sonra daha rahat planlama yapılabilecek. Gezilebilecek yerleri belirleyip turistlere daha iyi bir şekilde anlatabileceğiz'' dedi.
Rize'nin Çamlıhemşin ilçesi ile Ayder Yaylası arasında bulunan Tar Deresi Vadisi'ndeki birçok küçük düşümlü şelalenin yanı sıra, 250 metre yükseklikten akan Bulut Şelalesi'nin, seyir zevkine doyum olmayan bir görüntü sergilediğini anlatan Hocaoğlu, bölgenin doğal süsü olma özelliği taşıyan ve ilçe merkezine yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta olan şelaleye yürüyerek gitmenin mümkün olduğunu söyledi. Çamlışemşin'in Palovit Yaylası'nda bulunan ve yeşillikler arasında 15 metre yükseklikten akan Palovit şelalesi, Kalkandere'deki 16 metrelik Vandri şelalesi, İkizdere'deki 15 metrelik Manle ile 20 metrelik Cimil şelaleleri, Rize'ye gelenlerin mutlaka görmek istediği yerler arasında yer alıyor. Yine Çayeli ilçesindeki Ağaran şelalesi ile İkizdere'deki Gelin tülü şelalesi, görülmeye değer şelaleler arasında bulunuyor.
Vazelon Manastırı, Trabzon'un Maçka ilçesine 14 kilometre uzaklıkta Kiremitli köyü sınırları içinde, bir kayalığın önünde bulunuyor. Vazelon Manastırı bir kilise, topluluktan ayrı olarak inşa edilmiş bir şapel, üç katlı öğrenci odaları ile çeşitli hizmet birimlerinden oluşuyor. Büyük bölümü tahrip olmuş manastır, bilinen tarihi varlıkların yanı sıra ''keşfedilmemişi arayanlar'' için ilgi çekici.
Trabzon'un en eski kilisesi olma özelliği taşıyan St. Anna (Küçük Ayvasıl) Kilisesi, Çarşı Mahallesi Hartama Sokakta bulunuyor. Kilise 7. yüzyılda inşa edilmiş, 9. yüzyılda ise onarım geçirmiştir. Üç apsisli, bazilikal planlı, küçük boyutlu olan kilisenin iç duvarındaki fresklerin büyük bölümü tahrip olmuştur. Güneydeki giriş kapısının üzerinde Roma dönemine ait kabartmalı mermer bir levha bulunan kilise Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsis edilmiştir ve henüz restorasyon geçirmedi.
Trabzon'un batı sahilinde şehir merkezine 8 kilometre uzaklıkta Yıldızlı Beldesi sınırları içerisinde yer alan Sera Gölü, denize 2 kilometre mesafededir. Göl, 1950 yılında meydana gelen bir toprak kayması sonucunda oluşmuştur. Sera Gölü, hem doğal güzelliği hem de çevresindeki tesislerle ziyaretçilere güzel imkânlar sunuyor.
Memişoğlu Konağı, Sürmene ilçesinin 4 kilometre doğusundaki Balıklı mevkisinde bulunuyor. Konak, iki katlı, köşelerde çıkıntı yapan kademeli cepheli, geniş saçaklı, büyük bölümü taştan inşa edilmiş bir yapı.
Bölgede taş ve özellikle ahşap işçiliği ile ünlüdür. Kesin yapılış yılı bilinmemekle birlikte 18. yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. Çal Mağarası, Düzköy ilçesinde bulunan bir yeraltı su kanalı. Mağaranın girişi geniş olmakla birlikte giderek daralıyor belli bir uzaklıktan sonra genişlik 1 metreye kadar düşüyor. Tavan yükseklikleri kırık sistemlerine bağlı olarak büyük değişkenlik gösteriyor. Girişten sonra 200 metrede iki kola ayrılan mağaranın, sola ayrılan kolu yaklaşık 125 metre uzunluğunda. Bu kolun sonundaki odadan gelen suyun aktığı bir baca bulunuyor. Sağ kolun ulaşılabilen kısmı yaklaşık 300 metre. Bu kolun yaklaşık 60 metre ilerisinde küçük bir göl ve çağlayan yer alıyor. Trabzon'da ayrıca henüz yeterince tanıtımı yapılamamış çok sayıda kaplıca ve içmeleri bulunuyor.
Ayazma içmesi ve maden suyu Akçaabat ilçesine bağlı Karadağ Yaylası'nda bulunuyor ve mide rahatsızlıklarına iyi geldiği biliniyor Kisarna maden suyu, merkeze 7 kilometre mesafede bulunan Kisarna köyünde. Mide, sindirim yolları ve böbrek hastalıklarında çok faydalı olduğu bilinen suyun çıktığı alanda dinlenme tesisleri bulunuyor.
Artvin'in Murgul ilçesinde, Tiryal Dağı üzerinde bin 700 rakımda bulunan Karagöl, içerisinde dünyada sadece bir bölgede yetişen ve endemik olarak tanımlanan bitkileri barındırıyor Artvin Köprübaşı mevkisinde bulunan Artvin (Livane) Kalesi'nin 10. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. İçerisinde su deposu ve küçük kilise bulunan ve daha sonraki dönemde tadilat geçiren kale, kentte görülmeye değer eserler arasında sayılıyor Artvin sınırları içindeki Karçal Dağları Türkiye ile Gürcistan arasında yer alıyor. Bu dağlar, kuşların göç yollarının üzerinde bulunması, endemik bitki çeşitliliği ve uygun yürüyüş parkurları ile doğaseverlere doyumsuz güzellik sunmaktadır.
Artvin-Ardanuç karayolunun 30. kilometresinde yer alan Ardanuç Cehennem Deresi Kanyonu da ilgi çekici doğal yapısı ile görülmeye değer yerler arasında Kemalpaşa, Murgul, Borçka ve Artvin'in yüksek tepeleri kuşların göç yolları üzerinde bulunmaları nedeni ile mart, kasım ayları arasında kuş ve kelebek meraklıları için uygun gözetleme yerlerine sahip.
Giresun'da kısa bir süre önce keşfedilen Gölyanı Yaylası'nın Türkiye'de eko turizmin gözdesi olacağına inanılıyor.
Giresun Kültür ve Turizm Müdürü Emin Yılmaz, Yağlıdere ilçesi sınırları içinde yer alan Gölyanı Yaylası'nın, 50 dolayındaki otantik yayla evi, gölü ve ladin ağaçlarından oluşan ormanlık alanlarıyla görenleri büyülediğini belirtti.
Yılmaz, bir süre önce doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alınan Gölyanı Yaylası'nın Türkiye'de eko turizmin gözdesi olacağına inandıklarını ifade ederek, orman yoluyla ulaşımı sağlanan Gölyanı Yaylası'na yapılaşma yasağı getirildiğini kaydetti.
GÜMÜŞHANE'DE 18 BİN 500 METREKARE ALANA SAHİP MAĞARA
Gümüşhane'nin doğusunda ve şehir merkezine yaklaşık 10 kilometre mesafede bulunan Akçakale Mağarası, yaklaşık 18 bin 500 metrekarelik iç alana sahip. Mağarada sarkıt, dikit, mağara incisi, mağara çiçeği, flama, duvar travertenler gibi eşsiz güzellikte damlataşları bazı kesimlerde önemli yoğunluklara ulaşıyor. Bu nedenle önemli bir turizm potansiyeline sahip. Mağaranın turizme kazandırılma çalışmaları hızla sürdürülüyor.
Torul ilçesi Gülaçar köyü sınırları içindeki Artabel Gölleri, gerek jeolojik ve jeomorfolojik gerekse flora ve fauna yönünden oldukça zengin değerlere sahip. Saha içinde yer alan 18 buzul krater gölü yer alıyor
BAYBURT
Bayburt İl Kültür ve Turizm Müdürü Bahri Akbulut, merkeze bağlı Çımağıl köyünde bulunan Çımağıl Mağarası'nın bin 100 metre iç alana sahip olduğunu söyledi Dikit ve sarkıtların bulunduğu mağaranın turizme kazandırılması için çeşitli çalışmalar yapıldığını ifade eden Akbulut, mağaranın yolunda iyileştirme çalışması yapıldığını, iç ve dış mekânda aydınlatma çalışmalarına başlandığını belirtti.
Akbuluk, mağara içerisindeki gezi yollarının eylül ayı sonuna kadar tamamlanarak, mağaranın turizmin hizmetine sunulacağına dikkati çekti.
Bölgedeki bakir olan yaylaların kaynak ve maden suları ile çadır ve karavan turizminin de ideal özellikler taşıdığını anlatan Akbulut, ''Soğanlı, Dumlu, Cumavank, Kuşmer gibi yaylaların doğal göller ve yeşilin her tonunun bulunduğu görsel güzellikleri barındırıyor'' diye konuştu.
KARABÜK'ÜN BAKİR ALANLARI
Karabük yaylaları, zengin ormanları, florası ve faunası, üstün peyzaj görüntüleri ve şifalı otları ile turizm cennetleri arasında yer alıyor.
Bol oksijenli serin ve temiz havada sağlıklı yaşam için yürüyüş yapmak, köylerde yaşayan insanlarla kısa süre bir arada yaşamak, çadır kurmak, meydan ateşi çevresinde oturup sohbet etmek, yaban hayvanlarını yaşadıkları doğal ortamlarında izlemek, görüntülemek, bitki türlerini incelemek açısından bölgedeki bakir yaylalar giderek artan bir ilgi Doğa gezileri, bisiklet turları, kır yürüyüşü gibi birçok aktivite yapmanın mümkün olduğu Avdan Yaylası, Sorgun Yaylası, Dede Yaylası, Büyük Düz Yaylası, Küçük Düz Yaylası, Çakır ören Yaylası, Küçük Yayla, Bostancık Yaylası ve Arıcak Yaylası daha fazla kişi tarafından keşfedilmeyi bekliyor .
ZONGULDAK'TAKİ ''ARBORETUM''UN BÜYÜSÜ
Topraklarının yarıdan fazlasını kaplayan yeşil doku, iğne ve yayvan yapraklı ağaçlarla çok çeşitli orman altı bitki örtüsünden oluşan Zonguldak, trekking, foto safari, olta balıkçılığı, av ve yaban hayatı gibi aktivitelere yanıt verebilecek potansiyelinin ilgi görmesini bekliyor.
Alaplı ilçesinde 1637 metreyle kentin en yüksek tepesinde yer alan Bacaklı Yayla ve eteğindeki Bölüklü Yayla, bölgenin önemli turizm merkezlerinden birini oluşturuyor.
DOĞA HARİKASI ULUYAYLA
Bartın'ın Ulus ilçesindeki doğa harikası Uluyayla, çevresini saran ağaçları, çiçekleri, pınarları, mağarası ve yaban hayvanlarıyla ilgi çekiyor.
Ulus ilçesine bağlı Akça kese köyündeki 280 hektarlık, 7 kilometre uzunluğundaki Uluyayla, ortasında yer alan göleti, içinden yeraltı nehirlerinin geçtiği mağarası ve çeşitli sporlara elverişli yamaçlarıyla görenleri adeta büyülüyor.
Karaca ve geyik gibi çok sayıda yaban hayvanının da bir arada görülebileceği milli park görünümündeki Uluyayla, çevresindeki ormanlarıyla doğa yürüyüşleri için eşsiz bölgeler arasında gösteriliyor.
Karabük'ün tarihi konaklarıyla ünlü Safranbolu ilçesine 50 kilometre mesafede olmasından dolayı ilçeye gelen turistlerin de ilgisi çeken Ulu yayla'nın turizm potansiyelinin artırılmasına yönelik tanıtım faaliyetleri yapılıyor.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 07.09.2007 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle