Artvin'in en önemli simalarından olan ve tam bir Artvin aşığı olan Türkiye'min Yaprak Dedesi olarak tanınan Nihat Gökyiğit, 08 Artvin Dergisi'ne yazdığı son yazıda başkalarını mutlu ederek de mutlu olunabileceğini yazdı.
Yazısında Nihat Gökyiğit, çevreye karşı duyarlılığa vurgu yaparken, "Dünya harbinin yarattığı tahribat o derece korkunç olmuştu ki, Albert Einstein 3. Dünya harbi tehlikesini, şöyle ifade etmişti; "Hangi silahlar kullanılacak kestiremiyorum, Ama dördüncüsünde taş ve sopa kullanılacak. " Böylece yerküremiz ve üzerindeki bütün canlılar uğrayacağı tahribatın dehşetini anlatmaya çalışıyordu. Bazı bölgesel çatışmaların devam edeceği, ama çok korkulan 3. Dünya harbinin önlenebileceği anlaşılmakta. Fakat ülkeler arasında değil de, insanoğlu ile doğa arasındaki bir başka çatışma yüzünden yerküremiz çok daha tehlikeli bir tahribata doğru yol almakta. Bu çatışmanın şimdiden yarattığı en büyük tahribat doğadaki tükeniştir.
Son 50 yılda başta toprak, hava ve su yeşil örtü ve biyolojik çeşitlilik olmak üzere doğal varlıkları, yenilenmeleri ve artımlarından daha hızlı tüketmeye, kirletmeye ve tahrip etmeye başladık. Doğal kaynakların böyle sermayeden yenmesi ile iflasa giden bir tükeniş işaretleri görülmeye başlandı; Ormansızlaşma ve çölleşme Ekosistemin bozulması, iklim değişikliği ve doğal afetlerdeki artış Su sancısı ve gıda güvenliği telaşı Bu tükeniş ve tahribatın başlıca sebepleri ise; Doğaya dost olmayan üretimler Çılgın tüketim ve korkunç israf Yerküremizin taşıyamayacağı kadar nüfus artışıdır. Eski çağlarda yerküremizde meydana gelen meteorolojik ve jeolojik olayların yarattığı değişimlerden insanoğlu sorumlu değildi. Ama bu tükeniş önlenemezse tehlike bir çağa doğru yol alma insanoğlu yüzünden olacaktır. Yeni bir dönemde çevre devrimi kaçınılmaz oldu.
Bu dönemde doğadan gelen uyarıyı duymak zorundayız; Tüketiciler için, Çılgın tüketim ve israfa yer yok. Kullan at yerine yeniden kullan. Eline geçen ürünün, hem imal edilirken, hem de kullanılır ve tüketilirken çevreye ne kadar dost olduğunu sorgula. Üreticiler için; Doğal varlıkları verimli kullan. Çevre dostu, sürdürülebilir üretimi seç. Bu yeni dönemde ekonomide yeniden yapılanmaya gerek var. Fiyatlar, teşvikler ve vergiler çevre lehinde yeniden düzenlenmeli. Maliyet sosyal zararları içermeli. Ekolojiyi merkeze alan eko-ekonomi konsepti esas olmalı (16. asıra kadar güneşin dünya etrafında döndüğü sanılıyordu. Bugün ekolojinin ekonomi etrafında dönüldüğünün sanıldığı gibi) Doğa ile barışmaya mecburuz. Çünkü şüphesiz çatışmanın galibi doğa olacaktır. Doğa ekosistemi bozan canlıları, yok olmaya mahkûm edebilir. (Nasıl ki dinazorları oburlukları, muhteşem Sümer medeniyetini toprak ve suyu yanlış kullanmaları yüzünden yeryüzünden silip attı. ) Yaşantımızdaki en önemli ürünlerden biri olan binaların doğal varlıkların tüketilmesi, kirletilmesi ve tahribinde % 20'den 70'e varan oranda sorumlu olduğunu göz ardı edemeyiz. Bu sebeple, bina işinde olanlar, çevre devrimi öncüleri olmalıdır. Kaldı ki en fazla % 10 ilave maliyetin, en geç 10 yıl içinde tüketim ve işletmedeki tasarrufla geri alınabileceği nazara alınırsa bu davranış büyük bir fedakârlık olarak da görülemez. Binayı inşa ederken ve kullanırken doğa dostu olmalıyız. Yeşil bina ile yalnız burada barınan, çalışan, okuyan, tedavi gören insanların daha mutlu, daha verimli olmasına değil, doğadaki bütün canlılara sosyal sorumluluk hizmeti yapmış oluyoruz. Doğaya dost olmayı ve Nobel ödüllü mikro kredi mucidi Muhammed Yunus'un "başkalarını mutlu ederek de mutlu olabiliriz" sözünü bir içimize sindirebilsek, yeşil binanın yeri koynumuz olacaktır diyerek. . . Saygılar sunarım. . . "ifadelerini kullandı.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 06.04.2012 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle