Tek Gıda-İş Sendikası Genel başkanı Mustafa Türkel, hukuksuzluğu kendilerine kim uygulamaya kalkarsa o eli tutacaklarını, hukuksuzluğun kendilerine uygulanmasına izin vermeyeceklerini söyleyerek bölge halkını Çaykur'a sahip çıkması gerektiğini belirtti. Türkel, günlük menfaatleri için bölge halkına ihanet eden bazı arkadaşlarımızı sendikamıza geri almayacaklarını söyleyerek; "o kişileri bu çatı altında görmek istemiyoruz" dedi.
Türkel, sendika binasında düzenlenen şube başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, siyasi iktidarların ve bürokrasinin kendilerinin söylediklerine inanmadıklarını, ciddiye almadıklarını ifade ederek, ''Önce içki fabrikalarını, ardından sigara fabrikalarını özelleştirdiler. Ardından sıra TEKEL'e geldi. Şimdi sıra Çay kur'da'' dedi.
Herkes Çaykur'la ilgili karar verirken kırk kere düşünmesi gerektiğini belirten Türkel, Çaykur üzerinde oyun oynamaya kalkmayın. Oyun oynandığı takdir de Rize'yle beraber Artvin'i, Trabzon'uyla birlikte dağı taşı yürütürüz, Çay kur'u özelleştirmek isteyenler karşılarında bizi bulacaklarını ve bizi aşamayacaklarını biliyorlar. Bu nedenle oyunu başka türlü oynamaya kalkacaklar. Dolaylı yollarla Çay kur'un yeterince çay almasına engel olacaklar. Sonra Çay kur'un birkaç çay fabrikası yeterli çay alınmadığı için çalışanları başka yerlere nakledilecek. Ve önümüzde ki sene 35 fabrikayı kapatmanın hazırlıklarını yapacaklar. Bir iki yıl sonra bu kapatılan fabrika sayısı 15'e çıkacak ve Tekel'de ki gibi "ne yapalım çay yok, çay verende yok. O yüzden bu fabrikaları kapatıyoruz" diyecekler ve Çay kur'un kapısına kilit vuracaklar"
Çay kur'da sendikal mücadelede sahtekarlıklar olduğunu söyleyen Türkel;Hukuka saygılıyız, ancak bizim hukukumuzu elimizden almaya kalkan elleri de kırarız. Karşımızda ki gücün kim olduğuna bakmayız. Hukuksuzluğu bize kim uygulamaya kalkarsa o eli tutarız, buna izin vermeyiz. İnsanların demokratik haklarına, demokratik tercihlerine her zaman saygılıyız. İnsanlar sendika değiştirecekse bu, onun bunun baskısıyla değil kişinin kendi hür iradesiyle olmalı. Ortaya sandıkları koyarız herkes sendikasını tercih eder bizde o tercihe saygı duyarız.
Sendikal Mücadele de Büyük Sahtekârlık Oldu!
Sendikal mücadelede çok büyük sahtekârlıklar oldu. Biz bunları tek tek tespit ettik zaten bilirkişi raporlarıyla bu gerçek ayan beyan ortadadır. Kimin nerede çalıştığı, ne zaman işe başladığı, hangi tarihte istifa ettiği tarih tarih, gün gün noter onaylı biliniyor. Çay kur'da çalışmış mı, emekli olmuşta malum sendikaya üye olarak mı gözüküyor bunları tek tek tespit ettik. Hayatında Çay kur'un kapısından geçmemiş insanlar Çay kur'da çalışıyor gösterilmiş. Ölmüş arkadaşlarımız dahi Çay kur'da çalışıyor gösteriliyor. 220 tane hayatını yitirmiş arkadaşımız malum sendikada üye görülüyor. Bunları kitapçık haline getiriyoruz önümüzde ki günlerde bunu kamuoyuyla paylaşacağız. Şuan yargı devam ettiği için çok bir şey söylemek istemiyoruz. Yargının kararından sonra, Türkiye'de ne tür çarpıklıklar olduğunu, Çay kur'un üzerinde nasıl oyunlar oynandığını tüm dünyanın öğrenmesi acısından ibretlik belge olarak kitapçık haline getirip bedava dağıtacağız, herkes kimin ne olduğunu görsün. "
Özel Sektöre Uyarı
Özel sektörümüzü örgütlü yapıya saygılı olmaya çağırdıklarını söyleyen Türkel; "Sendikalaşmaya karşı duruşlarını bir kez daha gözden geçirmeye çağırıyoruz. Üreticinin ürününü peşin alıyormuş gibi göstererek ikinci-üçüncü sürgün alımlarının parasını bir yıl sonraya devrederek göz boyamaktan vazgeçmesini istiyoruz. Sendika olarak artık ürün alırken de üreticinin haklarını koruma bilinciyle hareket edeceğiz"
Bazı Kişileri Sendikaya Almayacağız!
Tespit ettikleri bazı isimler sendikaya almayacaklarını belirten Türkel; Herkesi evine çağırıyorum. Herkesi ata ocağına çağırıyoruz, burası sizin, baştan söyledim. Bütün Çay kur'da çalışan üyelerimiz ki istisnalar hariç, bizim üyeliğe kabul etmeyeceğimiz arkadaşlarımız olacak. Sendikasına ve arkadaşlarına bilerek ihanet etmiş arkadaşlar var onları bu çatı altına görmek istemiyoruz. Çünkü o insanlar günü birlik menfaatler doğrultusunda bu insanlara ihanet ettiler. Bu insanları biz bu çatının altında görmek istemiyoruz" dedi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 18.05.2010 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle