Türk İş Genel Sekreteri ve Tek Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel'in, Tek Gıda İş Sendikası üyelerine yönelik baskı ve tehditleri protesto etmek için Çay kur Genel Müdürlüğü önünde çadır kurarak başlattığı "Sendikal Haklar, Özgürlük ve Demokrasi Nöbeti' sürüyor. Eylemin 5. gününde DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve yönetim kurulu Türkel'i demokrasi çadırında ziyaret ederek destek verdi.
Temel Amaç Çay kur'u yok etmektir
Çelebi; Çay kur'da çok büyük bir adaletsizlik var, bunun için geldim dedi.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi "Sayın Mustafa Türkel'in Çay kur Genel Müdürlüğü önünde ki başlattığı bu başlattığı eylemi biz bütün DİSK camiası olarak sonuna kadar destekliyoruz ve arkasındayız. Bu desteği paylaşmak adına Sayın Başkana Desteğe geldik. Bizimde mücadelemiz var, ama bu mücadele öyle basit bir mücadele değildir. Burada büyük bir adaletsizlik var. Onun için geldim, büyük bir hukuksuzluk var onun için geldim. Biz adaletsizliğe karşı, hukuksuzluğa karşı mücadele eden bir örgütüz. Burada bir hak mücadelesinin çok daha ötesinde burada başka bir kuşatma var. Bu kuşatmaya karşı sayın başkanın verdiği mücadele var, Sayın Başkanın verdiği mücadele var. Bu mücadele sadece burada ki bir mücadele değil, dirençli bir mücadele.
Burada ki temel amaç bellidir. Çay kur'un özelleştirilmesi, burada ki çay üreticisi adına başlatılan bir projeden bahsetmek zorundayız. Burada ki proje öyle basit bir proje değil. Hem çalışanları ilgilendiriyor, hem de Rize çevresinde ki bütün il ve ilçeleri, çay üretimi yapan herkesi ilgilendiren bir projeden bahsediyoruz. Burada bu sahip çıkmayı yalnız Tek Gıda İş'in sendikal çerçevesinde bakılmamasını özellikle Rize halkından ve tüm Türkiye'den diliyorum çünkü bu mücadele öyle basit bir sendikal mücadelenin ötesini aşmış bir noktadadır. Bu konuda bu mücadeleye duyarlılık gösterilmesini diliyorum"
AKP'nin politikası " ya iş ya Hak-İş"
AKP bütün işini gücünü bırakmış işçilere sendika değiştirmeleri yönünde baskıda bulunmaktadır diyen Çelebi "Bütün genel müdür, müdür yardımcıları, AKP'li belediye başkanları, milletvekilleri, ilçe teşkilatları hepsi olmasa da büyük bir bölümü bu sürecin içerisinde müdahil olmuşlar sanki kendilerine bir işlev vermişler, kendisinin işlevi yokmuş gibi sendikal baskı içerisinde tercihini Tek Gıda İş Sendikasından yana olan işçileri değiştirmek, dönüştürmek onlar için sürgün dahil her türlü baskıyı, başka akla gelemeyecek her türlü rüşvet tekliflerini yapılmakta ve burası seyredilmektedir. İlk önce hep beraber bu seyri durdurmaya ihtiyacımız var. Sendikal hareket olarak ta durdurmaya ihtiyacımız var. Biz bunları yaşadık. DİSK olarak birçok belediye'de " ya iş ya Hak-İş", "ya iş ya Hizmet-İş" mantığını çok gördük. Burada başka bir projeden bahsedildiği için bura da işçileri Öz Gıda İş Sendikasına yöneltmek için yapılan baskıların sonu sınırsız. Rüşvet dediğim; etkin olan bazı arkadaşları, on, on beş kişi ile birlikte Tek Gıda İş Sendikasından istifa ettirebilirlerse. Ankara'da, İstanbul'da, Bursa'da belediyelerinde iş verme tekliflerinin bile yapıldığı iğrençlikler yaşanıyor. Bu müthiş bir iğrençlik, haksızlık, adaletsizliktir.
Çoğunluğa saygı duyulmasını isteyen zihniyet, şimdi burada çoğunluğu baskı ve tehditlerle linç etmek istemektedir.
Burada bir diğer sorun işçinin bir tercihi var, halk zaman zaman tercih ediyorsa biz yüzde kırk yedi ile geldik bize saygı duyun deniliyorsa, burada da işçinin bir tercihi var, bu işçinin tercihi de Tek Gıda İş Sendikasına kalmak ve onun üyesi olmaktır. Bu tercihe herkes şapka çıkartarak saygı duymalıdır. Burada referandum dahil her türlü yol ve yöntemi sayın başkan önerdi. Ama bu yöntemler yerine karanlık yöntemler illegal yöntemlerle aklımıza gelmeyecek her türlü baskılanmayı duydum. Özel şirketlerde işçilerin eşleri çalışıyorsa, eşlerine baskı, Şeflerine baskı. Buradan başka yerlere sürgün, bir çok ile, ilçeye sürgünler söz konusu. Bütün bunları haftalardır aylardır konuşuyoruz bunları duymamaları mümkün değil. Bütün bu illegal olaylar yaşanırken bir tek yetkili çıkıp bunlara müdahale ediyorum, bunlara dur diyorum deme durumunda olmuyor.
Sayın başbakana buradan çok net sesleniyoruz. Ben sesleniyorum. Artık demokratsan, eğer gerçekten adaletten yanaysan, gerçekten insana bir nebze saygı duyuyorsan artık bu Basklıları durdurursun. Bu Baskılara son versin. O zaman kendi demokratlığı, kendi bugüne kadar ifade ettiği demokrat kimliği tamamen yok olmuş olur. İlk önce bu anlamda başbakana, burada ki belediye başkanlarına sesleniyorum, ilçe başkanlarına sesleniyorum. Burada bu işçilerle yine yüz yüze kalacaksınız. Yine bu işçilerden oy isteyeceksiniz. Bu baskıyı sonlandırsınlar. Yoksa o işçiler onları gün gelir cezalandırır.
"Bu onur mücadelesine destek çıkalım"
Tüm Rize, Karadeniz halkına ve demokrasiden bahseden herkese bir çağrım daha var. Demokratlara, yurt severlere, bu ülkenin değerlerine sahip çıkan herkesi bu oyuna son vermeye çağırıyorum. Burada bu mücadeleyi desteklemeye çağırıyorum. Biz içtenlikle sonuna kadar bu mücadelede Tek Gıda İş Genel Başkanının, Tek Gıda İş Sendikası üyelerinin, Çay kur işçisinin bu onurlu mücadelelerinde sonuna kadar yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyorum. Mücadelenizde başarılar diliyorum.
"Karadeniz işçisini satın alamayacaksınız"
Bu oyun bozulacaktır. Bundan herkes emin olsun. Bu oyun elbette ki bozulacaktır. Burada ki gerçek irade işçiler satın alınamayacak kadar yiğit olduklarını, delikanlıca olduklarını ortaya koyacaklardır. Karadeniz kimliğiyle hareket edeceklerini çok ne bir şekilde ifade ediyorum. Karadeniz işçisi satın alınamayacak.
"Hak İş'e biz sahip çıktık"
İşçilerin nerede bir mağduriyeti olursa biz onun yanındayız. Hak İş'in İstanbul Ekmek Fabrikasında bir mağduriyeti oldu, o zaman o haksızlığa karşı bana geldiler, şuanda AKP milletvekili olan Agâh Kafkas dedi ki, "burada bize baskı uygulanıyor" bizde bu baskıyı engelledik ve orada o Halk Ekmek Fabrikasında o sendikanın kalmasını sağladık. Biz çifte standartlı bir örgüt değiliz. Burada ciddi bir mağduriyet var ciddi bir haksızlık var, haksızlığa karşı asla tahammül edemiyoruz. Şu anda burada yaşatılan büyük bir gaflet ve delalet, büyük bir haksızlıktır. Buna karşı susmamız mümkün değildir, sırf bu dayanışma için geldim.
Türkel; " AKP elini işçilerin üzerinden çek"
Çelebiden sonra bir konuşma yapan Türk İş Genel Sekreteri ve Tek Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel "Biz burada yaklaşık sekiz aydır akla hayale gelmeyecek baskılara karşı çay kur'a sahip çıkma anlamında bir birliktelik gösteriyoruz şeklinde açıklamalarda bulundu.
Türkel "Sendika değiştirmek mücadelesinde Türkiye'nin her yerinde emekçilerin referandum hakkını kullanarak yargı gözetiminde sendikal tercihlerini yapmasından yanayız Tek Gıda İş Sendikası olarak. Bunu yaparken özel sektör, kamu sektörü gözetmek sizin, işçiler herhangi bir sendikal değiştirmek gerektiğinde işverenin yahut siyasetçinin veya kamu görevlisinin baskılarıyla sendika değiştirmek yerine kendileri yasada yapılacak bir düzenleme ile veya sendikalarımızın yapacak olduğu ortak bir kurallar içerisinde referandum hakkını artık çalışanların önüne koymaları gerektiğine inanıyoruz.
"Dağlardan taşlardan ses var, ama bunlardan ses yok"
Çay kur'da yaşanan tüm bu yasa dışı uygulamalar ve AKP iktidarı İl yöneticileri ve bazı milletvekillerinin işçilere yaptıkları baskıları geçen günlerde başbakan'a açık bir mektup yazarak kamuoyuna bildirdik. Çay kur'da işçilerimiz üzerinde yaşanan bu zulmü Avrupa Parlamentosuna mektuplar yazarak tüm dünyaya anlattık. Ama maalesef bizim bu çağrılarımız karşısında dağlardan taşlardan ses var, ama sayın başbakan dâhil hiçbir kademeden hiç kimseden ses yok. Oyunun sinsiliğini biraz daha ortaya çıkarma adına önemli bir tespit olarak görüyoruz. Yoksa günlerdir Çay kur'un genel müdürüne bu adam taşerondur diyorum, bir gün çıkıp ta bu adam bana niye taşeron diyor diye demiyor. Beni neden taşeron ilan ediyorsunuz demiyor. Bu Çay kur Genel Müdür Çay'a ve Çay kur'a ihanet içerisindedir diyoruz, bir gün çıkıp ta niye böyle söylüyorsunuz demiyor. İlgili sendikanın başkanı ve konfederasyonunun başkanına bunlar sahtekâr diyorum. Bir gün demiyorlar ki nereden çıktı bu nereden sahtekâr oluyoruz seni mahkemeye veriyoruz demiyorlar. Senin hakkında suç duyurusunda bulunacağız demiyorlar. Bu kadar gözü kara bir şekilde ve utanmazca arsızca buraya yüklenmeye devam ediyorlar. İnsanlarımızı tehdit ediyorlar, insanlarımızı şiddetle karşı karşıya bırakıyorlar.
"Herkes Aklını Başına Alsın, Çay kur'u yedirtmeyeceğiz"
Fabrikalara yetkili olan sendikanın dışında ki, malum sendikanın burada ki görevlileri ilçe başkanlarıyla, belde başkanlarıyla doğrudan doğruya fabrikalara girerek toplantı yapmaya, insanlara baskı yapmaya kalkıyorlar ki bunu sayın vali'ye de emniyet müdürüne de söyledim suç işliyorlar. Örgütlü bir sendikanın olduğu yerde o sendikanın bilgisi ve izni olmadan kimse giremez. Girerlerse Kemal paşada, Of'ta, Çayeli'nde yaşanan olaylar bundan sonrada yaşanması ihtimaldir. Herkes aklını başına alsın, Rize halkını tahrik etmeyin, işçilerimizi tahrik etmeyin. Çay kur'u yedirtmeyeceğiz" dedi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 27.07.2008 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle