Artvin Eğitim-Sen Kadın Sekreteri Alev Hanoğlu Erdem 78’liler Derneği’nde kadın üyelerle yapılan film gösterimi öncesi açıklamada bulundu.
8 Mart'ın Aydınlığında Buluşuyoruz!
Erdem yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “8 Mart’ın direniş ruhunun temelleri 1857 yılında New York kentinde, düşük ücretle, insanlık dışı koşullarda çalışmak zorunda bırakılan emekçi kadınların mücadelesi ile atıldı. Yüzyıllar öncesinden başlayan, her türlü baskıya, şiddete ve ayrımcılığa karşı kadın özgürlük mücadelesi, bugün de devam etmektedir. Aklımız, emeğimiz ve bedenimiz üzerindeki her türlü baskıya, sömürüye ve şiddete son vermek için sürdürdüğümüz eşitlik ve özgürlük mücadelesini kadın dayanışması ile büyütüyoruz. Bu yıl 60 ülkede eş zamanlı kadın eylemleri ve kadın grevleri ile tüm kadınlar birbirimize ses oluyoruz:
Dünyanın dört bir yanında ki kız kardeşlerimizle birlikte yükselen faşizme, emek sömürüsüne, erkek-devlet şiddetine karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyütüyoruz! HERYERDEYİZ!
Cinsiyetçi ideoloji düzenin işleyişinde, kültür, eğitim, medya, aile içinde artarak üretilmeye devam ediyor. Kadın bedeni üzerinden siyaset yapan hükümet ve temsilcileri, kadın adına düşünmekte, karar vermekte ve uygulamakta ısrar ediyor. Kadınların siyasi iradesi olan vekilleri tutuklayarak, 8 Mart' ı yasaklayarak, kadınların emeğine saldırarak, kadın örgütlerini kapatarak, gerici anlayışla tek tip bir yaşam biçimini dayatarak yükselen kadın özgürlük mücadelesini boğmaya çalışıyor.
15 Temmuz darbe girişimini her türlü dayatmaya bahane olarak kullanan siyasal iktidar gece yarıları çıkardığı KHK' lar ile binlerce kadını mesleğinden ihraç etti. 12 Eylül darbesine rahmet okutan ve 20 Temmuzdan bu yana ilan edilen OHAL' in sınırlarını aşan sıkıyönetim uygulamalarıyla en temel hakların dahi kullanımını hukuksuzca ve keyfiyetle engelliyor. Her kriz döneminde olduğu gibi işsizliğin, yoksulluğun, ayrımcılığın en ağır faturası ise şüphesiz yine kadınlara ödettirilirken bir de esnek ve güvencesiz çalışma ile kadın emeği sermayenin sömürüsüne açılıyor.
Bizi işimizden, iş güvencemizden ve iş yerlerimizden koparmaya çalışanlara buradan bir kez daha sesleniyoruz:
İşimize, emeğimize ve geleceğimize sahip çıkıyoruz. Geri döneceğiz! OHAL ve KHK'ler gidecek biz kalacağız!
Aylardır OHAL keyfiyeti ve hukuksuzluğuyla bizi terbiye etmeye çalışanlar şimdi de bizi süreklileştirilmiş bir OHAL'de yaşamaya mecbur kılmak istiyorlar. Başkanlık dayatmasıyla haklarımızı, geleceğimiz ve irademizin ipotek altına almak istiyorlar. Yasama, yargı ve yürütmenin tek bir kişinin emrine verildiği, erkin tek bir erkekte toplandığı diktatörlük yasasına karşı hayatlarımıza sahip çıkıyoruz:
*Savaşsız, sömürüsüz bir dünya için HAYIR diyoruz!
*Katliam, göç, yoksulluk ve sistematik şiddete dur demek için HAYIR diyoruz!
*Emeğimiz, kimliğimiz, kentimiz, toprağımız bizimdir demek için HAYIR diyoruz!
Eşitlik ve özgürlük mücadelemizi her yerde sürdüreceğiz. Tacizcileri, tecavüzcüleri ve kadın katillerini kollayanlara, çocuk istismarını yasalaştırmaya çalışanlara, ’Boşanırsan öldürürüm' diyen erkek akla, kadını ‘son bir kez’ affetmeye zorlayan devletin en küçük birimi olan aileye, kadını eş-çocuk-ev üçgeninde boğmaya çalışan devlete ve emeğimizi sömüren sermayeye teslim olmayacağız.
Yasaklar Sizin Olsun, 8 Mart Bizimdir!
Kadınların varlığını ve mücadelesini zorba düzenleri için tehdit olarak görenler bu yıl pek çok yerde OHAL' in arkasına sığınarak 8 Mart' ı yasaklamak istediler. Kadınların isyanını, direnişlerini ve Hayır’larını sokaklarda haykırmasından korkanların baskı ve tehditleriyle oluşturmak istedikleri karanlığı yine kadınların örgütlü mücadelesi yırtacak. 8 Mart yasaklarını tanımıyoruz ve hayatın her alanında kadın erkek eşitliğine giden yolda yürümekten asla vazgeçmeyeceğiz. Dünyanın yarısını oluşturan biz kadınlar evde, sokakta, okulda, işte ve hayatın her alanında, toplumsal yaşamda bizleri yok saymaya çalışan sisteme karşı direnmeye devam edeceğiz.
Haklılığımızdan ve mücadelemizden aldığımız güçle taleplerimizi bir kez daha buradan ifade ediyoruz:
-OHAL ve KHK rejimi son bulmalı, haksız hukuksuz yere işten atılan binlerce emekçi görevine iade edilmelidir.
-Esnek, güvencesiz, kayıt dışı çalışmaya son verilmeli, güvenceli ve insana yakışır çalışma koşulları sağlanmalıdır. Kadın istihdamının önündeki en büyük engel olan bakım sorumluluğunun erkek-devlet ve işveren tarafından paylaşılmasını sağlayan yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
-Başkanlık dayatmalarından vazgeçilerek tüm kesimlerin hak ve taleplerinin yer aldığı, her türlü ayrımcılığa son verecek, eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa toplumsal mutabakatla hazırlanmalıdır.
-İçeride ve dışarıda yürütülen savaş politikalarından vazgeçilerek halkların bir arada ve eşit yaşadığı barış koşulları oluşturulmalıdır.
-Başta KESK' li kadın arkadaşlarımız olmak üzere, muhalif kimliklerinden dolayı hukuksuzca cezaevinde tutulan tüm kadınlar serbest bırakılmalıdır.
-İşyerinde, evde ve sokakta kadına yönelik taciz, tecavüz, şiddet ve mobbingin son bulması için düzenlemeler yapılmalı, kadından yana imza atılan uluslararası sözleşmelerin gereği yerine getirilmelidir.
-Eğitim alanı başta olmak üzere, kamusal alandaki tekçi, gerici ve cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, laik, bilimsel, anadilinde kamusal hizmet sağlanmalıdır.
- 8 Mart resmi tatil ilan edilmelidir!
KESK' li kadınlar olarak, İş güvencemiz, Yaşam güvencemiz ve geleceğimiz için tüm Kadınları Mücadeleyi ve Dayanışmayı Büyütmeye Çağırıyoruz. Biz Kadınlar Birlikte Daha Güçlüyüz. Birlikte Başaracağız. YAŞASIN ÖRGÜTLÜ KADIN MÜCADELESİ!”
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 10.03.2017 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle