Bir Çocuğun Gözünden 12 Eylül
Hamdi Murat Güven
Yaşam - 14/05/2015
Henüz Yedi Yaşındaydım 12 Eylül Askeri Darbesi Olduğunda...


Kenan Evren







Henüz yedi yaşındaydım 12 eylül askeri darbesi olduğunda. Darbe öncesi Hopa'yı altı yaşında bir çocuğun gözüyle size anlatmaya çalışayım: İlkokul birinci sınıftayım (14 Mart ilkokulu). Öğretmenimiz rahmetli İsabali Köse. Yan sınıfta bayan bir öğretmen var ve ben ona aşığım:)Hopa Lisesi yüz metre ilerimizde. Liseli öğrenciler arasında sık sık kavgalar çıkıyor, silahlar patlıyor, biz ders işlerken yan sınıftaki bayan öğretmen silah seslerinden korkuyor ve bizim sınıfa sığınıyor. Ben her silah sesinde kapıya bakıyorum yan sınıfın güzel bayan öğretmen korkup gelecek mi diye. Teneffüse çıktığımızda yine bazen silahlar patlıyor, öğretmenler bizi apar topar sınıfa sokuyor. Akşamları ender de olsa misafirliğe gidiyoruz, eve dönerken duvarlara yazılar yazan gençlerle karşılaşıyoruz, tanınmamak için şapkalarını aşağıya indiriyorlar. Evlerin, bahçelerin duvarları ''tek yol devrim-kahrolsun faşizm'' yazılarıyla dolu. Akşam haberlerinde birçok vatan evladı öldürülmüş, bombalar patlamış, suikastlar v. s. Yakın arkadaşımın sağcı babası öldürülmüş, arkadaşım yetim kalmış. Mahallemizde onsekiz yaşında solcu bir komşumuz öldürülmüş, kalabalık yürüyüşler düzenleniyor, sol kollar havada. Kalabalıkları uzaktan korkuyla izliyorum. Bütün bu olup bitenler çocuk dünyamda derin izler bırakıyor. Daha o yaşta gelecekten umudumu kesmiş bir halim var. Bunda büyüklerimin kendi aralarında gizli gizli konuşmaları, paranoyaları, radyo ve tv haberleri etkili oluyor. Şimdiki çocuklar gibi çizgi film izlemiyor, tablette oyunlar oynamıyor, nutella yemiyorum. Babam akşam eve sağ salim gelebilecek mi diye endişe içinde bir çocukluk yaşıyorum.

Derken 12 eylül 1980 sabahı her taraf hâki renge bürünüyor, askeri jipler, reolar caddelerde cirit atıyor. Benim merakım korkumu yeniyor, sokağa çıkıyorum. Değirmenin kenarındaki köprüde oturup etrafı izliyorum. On onbeş metre ilerimde mahallemizin delikanlısı Rıfat abi var. Yanında askeri bir jip duruyor, ben heyecanlanıyorum. Rıfat abiye ne yapacaklar diye endişeleniyorum. Jipteki komutan -Rıfat ne haber, bi sigara versene; diyor. Rıfat abi cebinden paketi çıkarıp komutana bir sigara veriyor, ayak üstü sohbet ediyorlar. Ben şaşırıyorum. ''Komutanlar normal insanlarla konuşur mu?'' diye soruyorum kendi kendime, ''Meğer askerler de bizim gibi sıradan insanlarmış. ''diyorum. Oradan ayrılıp eve doğru yürürken teyzemin evine bir polis minibüsü yanaşıyor, öğretmen eniştemi alıp götürüyorlar. Ben ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Teyzem ağlıyor, kuzenlerimin gözlerinde endişe hâkim.

Derken aradan günler geçiyor, Kenan Evren memlekette bir fenomen. Her yerde Kenan Evren posterleri asılı, Türkiye'yi kurtaran adam, memlekete sükûneti, huzuru getiren adam. Her akşam tv'de Kenan Evren konuşuyor, millet dinliyor. Kenan paşa konuşurken etrafa yayılan güven duygusu inanılmaz güzel. . .

Yıllar yıllar sonra bütün gerçekler gün yüzüne çıktığında, çocuk dünyamda olup biten her şeyin, çocuk bakış açımla gördüklerimin, duyduklarımın, yaşadıklarımın gerçekte olup bitenlerden ne kadar farklı olduğunu büyük bir şaşkınlıkla öğreniyorum.

Şimdi kırklı yaşlarımın başında kendi kendime şu soruları soruyorum: Millet olarak ne kadar gelişebildik? Acaba birileri, bir takım güçler memleketimizi yine böyle bir kaosa sokmayı becerebilirler mi? Kedinin fare ile oynadığı gibi yine milletimizle oynayabilirler mi? Kardeşi kardeşe kırdırmaya muvaffak olabilirler mi?Acaba bizler halâ doğranması çok kolay yumuşak ekmek miyiz? Neden Alman'ı Alman'a, İngiliz'i İngiliz'e, Yunan'ı Yunan'a, Fransız'ı Fransız'a kırdıramıyorlar da bizi bize kırdırabiliyorlar. Biz bu kadar kolay güdülebiliyor muyuz?

Geçmişte olup bitenlerden ne kadar ders çıkarabildik. . . ?

M. Güven ( L A Z İ )

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz köşe yazısı sitemize 14.05.2015 tarihinde Hamdi Murat Güven tarafından girilmiştir. Metnin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, köşe yazısı metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu yazarın iznine tabidir.
Hamdi Murat Güven Arşivi
 » Atmacacılığı Bir De Benden Dinleyin...
 » Ben Kâzım Koyuncu......
 » Bu Dünya'dan Bir Şemsettin Aşık Geç...
 » Sundura'dan Ortahopa'ya Yürümek......
 » Gurbette Kadın Olmak......
 » Hopa'da Ramazan......
 » Bir Yalnız Adam; Hamdi Güven......
 » Ve Birand Bir Anda......
 » Yaşamaya Dair......
 » Hopa'da Sonbahar......
 » Atmacacılığı Bir De Benden Dinleyin...
 » Büyümez Ölü Çocuklar......
 » Hopa'da Ramazan...
 » Şair, Yazar, Ressam... Hepsinden Ön...
 » Şengün Güven...
 » Sekiz Yaşındaki Küçük Kenan...
 » Çocukluğuma Gittim Bu Fotoğraflara...
 » Kemençeci Küçük Muzaffer Amca...