Artvin Eğitim Sen Şubesi tarafından yazılı bir açıklama yapılarak son yönetmeliğe tepki gösterildi. Artvin Eğitim Sen; “Milli Eğitim Bakanlığı Eğitimde Tarihin En Büyük Tasfiye ve Siyasal Kadrolaşma Operasyonunu “Başarıyla” Hayata Geçirmiştir”
Yapılan yazılı açıklamada; “10 Haziran 2014 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren “Milli Eğitim Bakanlığı’na Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmesine İlişkin Yönetmelik” sonrasında Türkiye çapında bütün eğitim kurumlarında 4 yılı dolduran eğitim yöneticilerinin yöneticilerin görevlerinin, puanlamaya dayalı olarak yapılacak değerlendirme sonucuna göre yerlerine yenilerinin atanması ile birlikte sona ereceği açıklanmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı, tamamen üst düzey eğitim yöneticilerinin değerlendirmelerine dayanan, eğitim kurumları yönetici değerlendirme sonuçlarını dün açıklamıştır. Açıklanan sonuçlara baktığımızda sendikamızın bugüne kadar yapmış olduğu değerlendirmelerin ne kadar haklı olduğu görülmüştür.
Eğitim yöneticileri değerlendirme formuna göre, ilçe milli eğitim müdürü ile şube müdürleri 100 üzerinden toplamda en az 60 puan vererek tek belirleyen olmuştur. Öğrenci meclisi bulunmayan veya bulunmakla birlikte öğrenci meclisi başkanı değerlendirme yapabilme ehliyetine sahip olmayan öğrencilerin eğitim gördüğü eğitim kurumu (anaokulu, ilkokul ve zihin engelliler özel eğitim kurumu) müdürlerinin değerlendirmesinde ilçe milli eğitim müdürü ile şube müdürleri 100 üzerinden toplamda 65 puan; okul aile birliği ile öğrenci meclisi bulunmayan eğitim kurumu müdürlerinin değerlendirmesinde, ilçe milli eğitim müdürü ile şube müdürleri 100 üzerinden toplamda 70 puan; öğretmeni, okul aile birliği ve öğrencisi bulunmayan eğitim kurumu müdürlerinin değerlendirmesinde, ilçe milli eğitim müdürü ile şube müdürleri 100 üzerinden toplamda 100 puan verecektir. Bu durum ilçe milli eğitim ve şube müdürlerinin okul müdürlerini tek belirleyen haline getirmiştir.
Söz konusu değerlendirme puanları, eğitim kurumu müdürleri ile neredeyse tek bir gün çalışmamış, eğitim kurumu müdürünü hiç tanımayan, büyük bölümü geçtiğimiz eğitim öğretim yılı sonunda “siyaseten” atanmış ilçe milli eğitim müdürü ile şube müdürleri tarafından da verilebilmiştir. Yönetmelikte, en kıdemli ve en kıdemsiz öğretmenin okul müdürü ile en az altı ay çalışmış olması gerektiğine ilişkin bağlayıcı bir kural olmasına rağmen ilçe milli eğitim müdürü ile şube müdürleri için böyle bir süre koşulu konulmamış olması, eğitim yöneticileri değerlendirme formunun göstermelik olarak uygulandığının kanıtıdır.
Eğitim yöneticileri değerlendirme sonuçları sonucunda görevden alınan, görev süresi uzatılan ve yeni atanan okul müdürlerine baktığımızda, bugüne kadar görülmemiş yaygınlıkta, tarihin en büyük tasfiye operasyonu ve siyasal kadrolaşma girişimi ile karşı karşıya olduğumuz açıktır. Türkiye çapında başta Eğitim Sen üyesi okul müdürleri olmak üzere, yandaş sendika üyesi olmayan okul müdürlerinin çok büyük bir bölümü görevden alınmış, beklenildiği gibi yandaş sendikanın üyelerine alan açılmıştır.
Eğitim Sen üyelerinin önemli bir bölümüne 75’in altında puanlar verilerek bulundukları eğitim kurumlarında görev yapmaları engellenmiştir. Bazı üyelerimize dalga geçer gibi 74 puan verilirken, yandaş sendika üyelerine yüksek puanlar verilmiştir. İller genelinde yapılan değerlendirme sonuçlarına bakıldığında özellikle Eğitim Sen üyesi okul müdürlerinin tek tek belirlenerek görevlerine son verilmiş olması ve çok az sayıda üyemizin müdürlüğe devam edecek olması, eğitim yöneticilerine yönelik olarak yapılan değerlendirmenin ne kadar “objektif” olduğunu gözler önüne sermektedir.
Eğitim yönetimi ve denetimi mezunu, bu alanda yüksek lisans ve doktora yapan müdürlerin yapılan “değerlendirmede” siyasi referansları olmadığı için “yetersiz” görülmüş olması dikkat çekicidir. Okul müdürlerine formatörlük yapan, ülkenin çeşitli illerinde okul müdürlerine kurs ve seminer veren üyelerimiz bu evlere şenlik değerlendirme ile okul müdürlüğü görevlerine son verilmiştir. Büyük bölümü girdiği sınav sonucunda yönetici olarak atananların görevine son verilirken, yerlerine siyasi iktidardan torpilli yandaş sendika üyeleri atanarak eğitim kurumları siyasi iktidarın “arka bahçesi” haline getirilmek istenmekte ve bu bahçede farklı renklere asla yer verilmemektedir.
Değerlendirme sürecinde üyelerimize ve yandaş olmayan diğer sendika üyelerine yönelik “sendika değiştirme” yönünde tekliflerde hatta şantajlarda bulunarak baskı uygulanmıştır. Kimi eğitim kurumu müdürleri bu baskılara boyun eğmek durumunda kalmıştır. Baskıyla üyelerimizi sendika değiştirmeye zorlayan ve yandaş sendika üyesi olan kimi eğitim kurumu müdürlerinin yüksek puanlar aldıklarını sendikamız tarafından tespit edilmiştir.
Başından sonuna siyasal kadrolaşma operasyonu olarak gerçekleştirilen eğitim yöneticilerinin değerlendirilmesi ve görevlendirilmesi uygulamaları, hukuktan, adaletten ve objektiflikten tamamen uzak, adrese teslim görevlendirmeler yapılarak hayata geçirilmiştir. Siyasi iktidarın en temel hukuk kurallarını çiğneyerek uyguladığı yönetici atama girişimleri birer birer yargıdan dönmektedir. Örneğin Bursa İdare mahkemesi, verdiği bir kararla “şube müdürlüklerinde görevlendirilen 22 personelin tamamının aynı sendikanın üyesi olmaları dışında bir kriter gözetilmediği” iddiası ile yapılan şube müdürlüğü atamalarının tamamını iptal etmiştir. Bu durum Türkiye genelinde yapılan ve dün açıklanan müdür atamalarında da benzer bir şekilde gerçekleşmiştir. Şube müdürlerinin atamaları üzerindeki şaibe bulutları daha dağılmadan, eğitim kurumu müdürlerinin atanmasında tek belirleyen olan MEB’in söz konusu tasfiye operasyonuna karşı sendikamız gerekli hukuksal girişimleri başlatmıştır.
Eğitim müdürlerinin değerlendirilmesi ile ilgili şaibelerin ve adaletsizliklerin ortaya çıkması için eğitim kurumu müdürlerinin tamamının aldıkları puanlar şeffaf bir şekilde yayınlanmayarak gizlenme yoluna gidilmiştir. Sisteme giren her eğitim yöneticisi yalnızca kendisine verilen toplam puanı görmektedir. İlçe milli eğitim müdürü ve şube müdürlerinin verdiği puanları görememektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı ve milli eğitim müdürlükleri, yaptıklarının ve verdikleri puanların arkasında iseler, adil ve hakkaniyete uygun davrandıklarını düşünüyorsa, bütün illerin değerlendirme ve puanlama sonuçlarını şeffaf bir şekilde açıklamalıdır. Açıklanacak sonuçlar, eğitim yöneticilerine yöneticilik başarılarına göre ya da siyasi tercihlere göre değerlendirme yapılıp yapılmadığını gösterecektir.
Eğitim Sen, kurulduğu günden bugüne eğitim yöneticilerinin Bakanlık tarafından yukarıda açıkladığımız gibi siyasi tercihlere göre belirlenmesi ve atanmasına karşı çıkmış, eğitim yöneticilerinin bütün eğitim bileşenlerin katılımıyla yapılacak seçimlerde kendi yöneticilerini kendilerinin seçmesini savunmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim yöneticilerinin siyasi iradenin belirlediği idari makamlar tarafından belirlenmesi konusunda neden bu kadar ısrarcı olduğu, dün açıklanan değerlendirme sonuçları ile bir kez daha görülmüştür.
Sendikamız objektiflikten ve hakkaniyetten uzak bir şekilde yapılan değerlendirmeler sonucunda görevleri sona erdirilen Eğitim Sen üyesi okul müdürlerine verilen puanların iptaline karar verilmesi istemiyle dava hazırlıklarına başlamıştır. Eğitim Sen olarak, somut hiçbir bilgi ve belgeye dayanmadan, tamamen soyut ve politik değerlendirmelerle düşük puanlar verilerek üyelerimizin yöneticilik görevine son verilmesine asla seyirci kalmayacak, bu konuda her tür hukuksal ve örgütsel mücadeleyi yürütecektir” ifadelerine yer verildi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 25.08.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle