CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan Milletvekili arkadaşlarının da imzasını taşıyan, Karadeniz Bölgesinde artan kanser vakalarının sayılarının ve nedenlerinin tespit edilip, Çernobil faciası ile alakasının olup olmadığı konusunda gerekli inceleme ve araştırmaların ivedilikle yapılması ve Karadeniz Bölgesindeki Kanser ve Kanser Risk Faktörlerinin Araştırılması amacıyla Anayasa’nın 98nci ve içtüzüğümüzün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis araştırma komisyonu açılması için TBMM başkanlığına önerge verdi.
Bayraktutan tarafından verilen Meclis Araştırılması önergesinde şu ifadelere yer verildi. “Ukrayna'nın Kiev kenti yakınlarındaki Çernobil Nükleer Güç Reaktörünün 4. ünitesinde, 26 Nisan 1986 günü erken saatlerde meydana gelen nükleer kaza sonrasında, atmosfere büyük miktarda füzyon ürünleri salındığını tüm dünya kazadan ancak 4 gün sonra, 30 Nisan 1986 günü öğrenmişti. Kazadan kaynaklanan radyoaktif salınım, 28 Nisan tarihinde kuzey-batı yönünde esen rüzgârlarla İskandinavya'nın güney ve orta bölgelerine yönelmiş, 3 Mayıs Cumartesi günü füzyon ürünleri yüklü hava kütlesi Avrupa'nın büyük bir kısmı ile birlikte Bulgaristan ve Yunanistan üzerinden Trakya'yı etkisi altına almıştı. İkinci bir salınımla Çernobil'den doğuya sürüklenen hava kütlesi 7-9 Mayıs tarihlerinde Kırım Yarımadası'nın kuzeyinden ve Karadeniz üzerinden geçerek Türkiye'nin kuzey-doğu kıyılarına ulaşmıştı. Bir ülkenin radyoaktif bulaşmaya maruz kalmasındaki en önemli neden bulutun geçtiği sırada etkisi altındaki o ülkede yağış bırakması durumudur. Merhum Karadenizli sanatçı Kazım Koyuncu’nun da “Hep yedik o yağmurları kafamıza” diye ifade ettiği yağışlarla, Trakya ve Doğu Karadeniz bölgelerinin o tarihlerde yağış alan yerlerinde, radyoaktif etkilenme ağırlıklı olarak hissedilmiştir.
Bulutun geçtiği sırada etkisi altındaki ülkelerde yağış olması durumu o ülkenin radyoaktif bulaşmaya maruz kalmasındaki en önemli nedeni teşkil etmektedir. Bundan dolayıdır ki Türkiye, bulutun üzerinde seyrettiği tarihlerde Trakya ve Doğu Karadeniz Bölgelerinde yağış alan yerlerde, özellikle Karadeniz Bölgesinin fındık, tütün ve çay üretimi yapılan bir kısım alanlarında yağış alması sebebiyle Çernobil reaktöründen kaynaklanan radyoaktivitenin etkisini ağırlıklı olarak hissetti. Dolayısıyla radyasyon etkilerinin hafifletilmesine yönelik önlemler de Trakya ve Karadeniz bölgelerinin bazı kısımlarına yönelik olarak alındı. Karadeniz Bölgesinin en önemli tarım ürünü çayda büyük bir mücadele verildi. Artvin, Rize ve Trabzon illerinde 58. 000 ton çay çeşitli yöntemlerle imha edildi. Radyasyonlu olduğu düşünülen çayların dere ve deniz kenarlarına döküldüğü bazılarının ise toprağa gömüldüğü bölge insanı tarafından bilinmektedir. Bu durum oldukça tehlikelidir. Bölgedeki birçok tarım ürününün de etkilendiği de iddia edilmektedir. Bölge’de yoğun yetişen yine fındık ve tütünün de etkilenmiş olacağı tahmin edilmektedir.
Bu durum Karadeniz Bölgesinde büyük bir travma yaratmıştır. Hemen hemen her evde rastlanan kanser hastalığı her geçen gün artmaktadır. Toplum ise bu durumu Çernobil faciası ile bağlantılı olduğu görüşündedir. Bu durumun tespiti, varsa gerçeklik payı, yoksa da bölgede artan Kanser vakalarının nedeninin sebebinin bulunması konusu önem arz etmektedir. Kanser vakalarının nedenlerin belirlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması kanser vakalarının azalmasına ve neticesinde ölümcül sonuçların da azalmasına neden olacaktır.
Zaman zaman yapılan araştırmaların siyasiler tarafından baskı altında tutularak gerçek bilgilerin saptırıldığı kuşkusu her geçen gün artan kanser vakalarının en büyük ispatı şeklinde yorumlanmaktadır. Her gün bir evde kanser vakalarından yaşanan ölümler Çernobil’in etkileri gerçeğini gözler önüne sermektedir.
Yukarıda belirtilen hususlar ışığında, Karadeniz Bölgesinde sıklıkla yaşanan kanser vakalarının tespiti, sayısı, nedenleri ve Çernobil’in bölgede yarattığı etkilerinin kurulacak bir Meclis Araştırma Komisyonu tarafından araştırılması, görülmesi ve tespit edilmesi amacıyla Anayasa’nın 98. ve içtüzüğümüzün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis araştırma komisyonu açılmasını saygılarımızla arz ederiz”.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 14.03.2013 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle