Can Veririz Canlarımızı Vermeyiz!

17/11/2018 08:23


Haber: Hayati Akbaş







Sokak hayvanlarını olumsuz etkileyecek bir yasa tasarısı üzerinde çalışıldığı bilgisi hayvan severleri harekete geçirdi. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Artvin’de de HAYDİKO bir basın açıklaması yaparak kamuoyunu bilgilendirdi.

Sahiplendikleri sokak hayvanlarıyla basın açıklamasına katılan hayvanseverlerin yanı sıra, CHP İl Başkanı Ahmet Biber, Eğitim Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş, TMOOB temsilcisi Aydan Yerlikaya, Tolga Odabaş, Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, Halkevleri Artvin Şubesi Başkanı Dursun Ali Koyuncu, CHP Kadın Kolları Başkanı Gülşen Kurul, AFGAD Başkan Yardımcısı ve HAYDİKO Kurucu üyesi Sami Özçelik. HAYDİKO Kurucu Başkanı İmren Usta, Hayvanseverler ve Artvin Halkı katıldı.

Basın açıklamasını HAYDİKO Başkan Yardımcısı Nesrin Yazıcı okudu. Yazıcı, hükümetin sokak hayvanlarıyla ilgili hazırladığı yasa tasarısında adına barınak denen yapıların aslında yaşamları elinden alınan ve itlafa kadar giden bir hapishane olduğunu savunarak şu ifadelere yer verdi; “Geçtiğimiz hafta, Hayvan Hakları yasama İzleme Delegasyonunun, Tarım ve Orman Bakanlığı'nda. Sn. Bakan Bekir Pakdemirli'nin de katıldığı ve yetkililer ile gerçekleştirdikleri toplantıda, sokak hayvanlarının sürgünü, katliamı ve esareti ile sonuçlanacak bir yasa tasarısı taslağının 22 Ekim'de hazırlandığını öğrenmiş bulunmaktadır. Buradaki basın açıklamamız ile, ülkemizin birçok il ve ilçesiyle aynı anda diyoruz ki “CAN VERİRİZ, CAN'LARIMIZI VERMEYİZ!”

Hayvana Karşı Şiddet, Tecavüz Suçtur!

Türkiye'de yüzyıllardır birlikte yaşadığımız sokak hayvanları, mahalle sakinlerimizdir. Sokak hayvanları, özellikle son yıllarda tanık olduğumuz gibi, korkunç bir zulme maruz bırakılmakta, belediyeler ise bireylerden gelen zulmün bin mislini hayvanlara uygulayarak onları sokaklarımızdan, mahallelerimizden koparmak istemektedir. Günümüzde, barınak/bakımevi diye tabir edilen tesisler, birer ölüm ve toplama kampına dönüşmüştür. Hayvanlar, ulusal mevzuatımızın varlığına rağmen, belediyelerin toplama kamplarında can veriyor. Bu ülkenin vicdanlı insanları olarak, bu zulmün engellenmesi için “HAYVANA KARŞI ŞİDDET, TECAVÜZ SUÇTUR” diyerek hayvanlara karşı işlenen suçların Türk Ceza Kanunu kapsamına alınması ve faillere, en az 2 yıl 1 aydan başlamak üzere, ertelemesiz hapis cezası verilmesi, hayvanlara vahşet uygulayan belediye görevlilerinin de CEZA kapsamına alınması, bakanlığın belediyeler üzerinde idari yaptırım yetkisinin olması talebimiz ise ortadadır. Bu toplumsal talebi karşılamak yerine, Tarım ve Orman Bakanlığı bürokratlarının hazırladığı, sokak hayvanlarının katline neden olacak yasayı asla kabul etmiyoruz.

Sokak hayvanlarına yönelik zulüm, tecavüz durdurulmadıkça, taleplerimiz doğrultusunda bir cezaî düzenleme yapılmadıkça ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri dikkate alınmadan yasa taslakları hazırlandıkça, hayvanları vermemek için var gücümüzle mücadele edeceğimizi bir kez daha 2004 Yılında 5199 Sayılı Kanun İle Sokak Hayvanları İle İlgili Güzel Gelişmeler Olması Beklenirken!

2004 yılında 5199 sayılı kanun ile sokak hayvanları ile ilgili güzel gelişmeler olması beklenirken uygulayıcılar ne yazık ki bu yasaya uymama konusunda ısrarcılar. Bazen gizli gizli bazen apaçık sokak hayvanları, özellikle de köpekler üzerinde ciddi katliamlara tanık oluyoruz. 5199 sayılı kanunun 6. Maddesi der ki: "Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır.

Bugüne Kadar Yaptıkları Yapacaklarının(!) Teminatıdır!

Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır". Ancak belediyeler bu sorumluluk ve bütçeden kaçmaya çalışıyor ve yasa değişikliğinde ısrarcı olarak aldığın yere bırak ifadesini değiştirmek istiyor. Bunu da ormanlık alanlarda yaşam alanı oluşturarak orada hayvan severlerle işbirliği içinde besleme yapalım diyerek güya cazip bir teklif sunuyorlar ancak biliyoruz ki mevcut yasada zaten besleme noktaları yapılması ve sokak hayvanlarının beslenmesi ve hayvan severlerle işbirliği ile ilgili madde vardır. Buna rağmen 15 yıldır yürürlükte olan bu yasayı bile uygulamazlarken hayvan severlerin çabası olmadan o hayvanlar yaşamıyor tedavi olamıyor beslenemiyorken oluşturdukları şehre uzak yerlerde mi yapacaklar bu dediklerini. Bu güne kadar yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.

Belediye bütçelerine resmen zehir ve kıyma parası konarak sokaklardaki hayvanların zehirlenerek öldürüldüğü ülkemizde, 2004 yılında çıkartılan Hayvanları Koruma Kanunu ile, sokak hayvanı sayısının zehirleyip öldürerek değil, bilimsel ve tıbbi koşullarda kısırlaştırma operasyonları ile kontrol altına alınması hükme bağlandı. Fakat Ankara, İstanbul ve İzmir gibi en büyük belediyeler bile, kanunu uygulamadıkları gibi, büyük önem taşıyan 6. madde hükmü olan kısırlaştırmayı yapmadılar, hayvan sayısı artıp vatandaş şikayet ettikçe, hayvanları toplayıp öldürüp yok ettiler; ölüm barınaklarında esir ettiler; dağa, taşa, ormanlara ve başka ilçelere attılar.

Sokak Hayvanları Sürgün, Esaret Ve Ölüme Mahkûm Ediliyor!

Geçmişte hayvanlar için vakıflar kuran, birçok dünya ülkesinden önce hayvana şiddete yaptırımlar getirmiş olan, hayvana merhamette dünyaya nam salmış olan toplumsal belleğimizi yok sayarak, âdeta toplumumuza ihanet edermişçesine, hayvanları sürgün, esaret ve ölümlere mahkum etme belediyeler tarafından, Tarım ve Orman Bakanlığı desteği ile sürdürülüyor.

Bırakın Anadolu'yu, Ankara'da bile bir tek belediyenin ölüm kampı barınağına gitmemiş olan, uygulamalardan ve ölüm koşullarından habersiz bakanlık bürokratları, kapalı kapılar ardında STK'lardan ve kamuoyundan gizleyerek bu katliam kanun tasarısını ölüm maddeleri ile Cumhurbaşkanlığı'na ve TBMM'ye sunma hazırlığındalar.

Tarım ve Orman Bakanlığı, uygulanmayan kanunu uygulatmak ve görev yapmayan belediyelere görev yaptırmak yerine, hayvanlara şiddet ve vahşetin durması için kanunun TCK'ya alınması her gündeme geldiğinde, 6. Maddeyi değiştirip, Sürgün- Katliam maddelerini tasarıya ekleme çabasına girmektedirler.

"İzle-Denetle" kılıfı altında 100. 000'lerce hayvanın Devasa Toplama Kamplarına kapatılmasını içeren Yasa Tasarısının Katliamlar getireceğini ve bunun yanında sokak hayvanı sayısında da artışlara sebep olarak kırsalda yaşayan halktan gelen şikâyetleri çözmekten ziyade büyütecektir.

Önerilmesi bile insanlık suçu olan Sürgün ve Katliam yasasına karşı, 300'den fazla STK, gurup ve platformdan oluşan Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu olarak, tek yumruk olarak meydanlardayız. Bu yasa tasarısının TBMM'ye sunulmaması için "Katliam yasa tasarına hayır! can veririz, canlarımızı vermeyiz" diye bir kez daha haykırıyor, tasarının STK'ların görüşlerinin de alınarak hazırlanmasını, Anadolu'nun merhamet geleneğine uygun, çağdaş ve dünyaya örnek bir hayvan hakları kanunu için taleplerimizi kamuoyuna sunuyoruz.

TALEPLERİMİZ:

1. Kanun, Türk Ceza Kanunu kapsamına alındığında işkence, tecavüz, öldürme suçlarının cezaları 2 yıl 1 aydan başlamalı.

2. Sahipsiz hayvanların kısırlaştırılmaları ve alındığı yere bırakılmasını esas alan 6. Madde kesinlikle değiştirilmemeli, belediyelerce uygulanması sağlanmalı.

3. Kanunu uygulamayan belediyeler üzerinde Tarım ve Orman Bakanlığı'nın İdarî yaptırımı olmalı ve hayvana şiddet, vahşet uygulayan belediye görevlileri de TCK'ya göre Ceza kapsamına alınmalıdır.

4- Hayvanat bahçeleri, sirk, yunus parkları, deney laboratuvarlarında esir edilen ve yük taşıtma, dövüş gibi amaçlarla kullanılan ve her türlü insan menfaati amacı sömürülen hayvanlar üzerindeki vahşetlere ve zulme son verilmeli, internet-petshop-üretim çiftliklerinden hayvan üretim ve satışları en az 5 yıl sureyle yasaklanmalı, evcil-yaban hayvanlarının ithalat ve ihracatı durdurulmalıdır.

5. Tehlikeli olarak tanımlanan hayvanların, kısırlaştırılıp belediyelere kayıtları yapılarak sahiplerine verilip düzenli kontrolü sağlanmalı, üretim ve dövüşlerde kullanılan köpekler de kısırlaştırılıp oluşturulacak özel bakımevlerinde rehabilite edilmeli ve uygun durumda olanlar yuvalandırılmalıdır.

Biz sokaktaki can'larımızı vermeyeceğiz. Bu kötü gidişata, şiddet sarmalına teslim olmayacağız. Hayvanların katline sebep olacak bu yasa değişikliğini reddediyoruz. ”

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 17.11.2018 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Hopa Belediye Başkanı Seçilen Utku...
 » Artvin’i Yasa Boğan Ölüm...
 » Turgay Ataselim Teşekkür Mesajı Yay...
 » Bilgehan Erdem Hem Ziyaret Ediyor H...
 » Hopa Belediyesi Geleneği Devam Etti...
 » Ati Utku Cihan’dan İddialı Çıkış...
 » Hopa Belediye Meclis Üyeleri Belli...
 » Nöbette Olan Kamu Görevlileri Ve Ha...
 » Hopaspor Yönetimi Kongre Kararı Ald...
 » Hopa’da Bayramlaşma Heyecanı Yaşand...