Torun: "İl Ve İlçe Milli Eğitim Yöneticileri Eğitim Çalışanlarının Güvenini Kaybetmiştir" Dedi

27/09/2011 11:04

Türk Eğitim-sen Artvin Şube Başkanı Nizamettin Torun, Yeni Öğretim Yılının Başlaması İle İlgili Bir Basın Açıklaması Yaptı. Torun'un Basın Açıklamasını Milli Eğitim Camiasına Işık Tutması Dileğiyle Aynen Yayınlıyoruz.


Haber: Hayati Akbaş







Türk Eğitim-Sen Artvin Şube Başkanı Nizamettin TORUN, yeni öğretim yılının başlaması ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Torun'un basın açıklamasını Milli Eğitim camiasına ışık tutması dileğiyle aynen yayınlıyoruz:

"2011–2012 Eğitim-Öğretim yılı başladı. Bu vesileyle tüm öğrencilerimize ve eğitim çalışanlarımıza başarılı bir eğitim-öğretim yılı diliyoruz.

Yeni öğretim yılına birikmiş sorunlarla girdik. Mevcut öğretmen açığı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Mevsimlik İşçileri"yle Kapatılmaya çalışıldı. Atanamayan 350 bin öğretmen adayının yaklaşık 80 bini bu şekilde istihdam edilmektedir. Bakanlığın kapısında çaresizliğini haykıran, psikolojisi bozulan, yaşayan ölü haline gelen, hatta atanamadığı için intihar eden öğretmenler bu ülkenin dramıdır. Bir önceki Bakanın söz verip de gerçekleştiremediği 55 bin öğretmen ataması için yeni Bakanın özür dilemesi sorunu çözmemektedir. Gerekçe olarak gösterilen Maliye Bakanlığı başka bir ülkenin ve partinin Bakanı değildir. Halen Türkiye'de, Bakanın da ifadesiyle 150 bin öğretmene ihtiyaç bulunmaktadır.

652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın hantal yapısı değiştirilmiş, ancak daha önceki uygulamalarda görüldüğü üzere olumlu şeylerin arasına bir takım olumsuzluklar yerleştirilmiştir.

Kanun Hükmünde Kararname ile öğretmenlerin özre dayalı atamalarına engel getirmektedir. Ayrıca, yeni düzenlemede Bakanlığın sözleşmeli uygulamadan vazgeçmediğini görüyoruz.

Kanun Hükmünde Kararname'nin getirdiği değişiklikle "Atatürk Milliyetçiliği'ne, laik sosyal hukuk devletine bağlı vatandaş yetiştirme" MEB'in görevleri arasından çıkartılmış, Bakan'ın görevleri arasında yer alan "milli güvenlik siyasetine bağlı olma" şartına da yeni KHK' da yer verilmemiştir. MEB Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'daki Bakanlığın görevleri, Türk eğitim sisteminin anayasası sayılan 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 2. maddesine göre hazırlanmışken, yeni düzenleme ile Temel Kanun baypas edilmiştir.

Bakanlığın Atatürkçülük ve milliyetçilik konularındaki tutumu hepimizin malumudur. Bu arada, "Milli Güvenlik Siyaseti'ne bağlı olma" kuralının kaldırılmasını da gayet normal karşılamak gerekir. Çünkü komşularımızla sıfır sorun yaşıyoruz! Ülke içindeki güvenliğimiz için verimli müzakereler yapılıyor. Türkiye'de teröre kurban gidenler kalmadığından biz artık Libya ve Suriye gibi ülkelerdeki insanların hayatlarını güvence altına almaya çalışıyoruz!

İlk ve orta öğretim millî şuur verir. Ülkelerin birçoğu milliyetçilik, millî şuur gibi kavramları kullanmaz, ama eğitim ve öğretim yoluyla çocuklarına millî şuuru mutlaka verir. Hiçbir İngiliz, Alman, Fransız, Rus, Japon, Çinli, İranlı kendi tarihinin ana çizgilerini, önemli olaylarını ve başlıca kahramanlarını bilmeden lise mezunu olmaz.

ÖĞRETMEN ÜÇ AY TATİL YAPMIYOR

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in, öğretmenlerin 3 ay tatil yaptığını söylemesi öğretmenler arasında şaşkınlığa yol açtı. Bilindiği gibi, öğretmenlerin tatili 1 Temmuz–1 Eylül tarihleri arasında iki aydır. Bunun dışındaki zaman diliminde seminerler, toplantılar ve sınavlar yapılmaktadır Her gelen yeni Bakanın (Çelik, Çubuk ve Dinçer) öğretmenden, eğitim çalışanlarından bir şeyler alma yarışı içinde olduklarını görüyoruz.

Türkiye'deki öğretmen tatilleri sanılanın aksine Avrupa'daki öğretmenlerden çok değildir. Yalnız tatilin dağılımı Avrupa'dakinden farklıdır.

MEMUR MAAŞLARI ERİDİ

TÜİK'e göre Türkiye kalkınmada dünya rekoru kırıyor; yüzde 8, 8 büyüyor ama bu memurların, halkın hayatına yansımıyor. Tam tersine, Türkiye'de ekonomik krizin dedikodusu dahi memur ve emekli maaşlarını yüzde 32 eritmeye yetti. Ocak 2011'de maaşı ile 13, 8 adet çeyrek altın alabilen memur; bugün ancak 9, 4 çeyrek altın alabiliyor. Dolayısı ile son 8 ayda memurlar aylık 4, 4 çeyrek altın kaybetmiş oldu. Kore'de en yüksek derecedeki bir öğretmen yıllık brüt 87 bin dolar kazanırken, OECD 2009 yılı raporuna göre Türkiye'de, en yüksek derecedeki bir öğretmenin yıllık brüt 17 bin dolar kazanması utanılacak bir durumdur.

Öte yandan öğretmen, memur, şef, hizmetli, daktilograf, teknisyen kısacası tüm eğitim çalışanlarının Milli Eğitim Bakanlığının yanında olduğunu hissetmesine ihtiyacı vardır. Hizmetli, memur gibi personelin görev tanımları yoktur. Bu personel yıllarca üvey evlat muamelesi görmüş, horlanmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı personeli diğer bakanlıklarda aynı işi yapan personele göre daha düşük ücret almaktadır. Yıllardır dile getirilen, eğitime başlama ödeneği bu yıl da verilmemiştir.

YANDAŞ, ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREVLENDİRMELERİ İPTAL EDİLMELİDİR

İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin geçici görevlendirmeleri iptal edilmiştir. Sıra, Türkiye'de sayıları 1500'ü bulan yandaş, torpilli geçici şube müdürlerinin görevlendirilmelerinin iptaline gelmiştir. 6 ay önce Artvin Milli Eğitim teşkilatının yandaş görevlendirme cenneti haline getirildiğini gözler önüne serdiğimizde fincancı katırlarını ürkütmüştük. Kerametleri kendilerinden menkul torpilli yöneticiler, kendilerini hükümetin sendikası olarak görenlerle birlikte ittifak halinde sendikamızı hedef aldılar. İlçe milli eğitim ve şube müdürlerinin tamamına yakını geçici görevlendirmedir. Birçoğu hiçbir özelliğe ve bilgi birikimine sahip olmayan, tek özelliği birilerinin adamı olmak olan bu geçici şube müdürlerinin görevlendirilmesi de bir an önce sona erdirilmelidir. En kısa zamanda şube müdürlüğü sınavı yapılarak bunların yerine asaleten atamalar yapılmalıdır.

Her yıl olduğu gibi yılda okulun açılışına yetiştirilemeyen onarımlar yüzünden bazı okullarımızda eğitime başlanamadı Sendikalar olarak, bir seferinde 1 saat, bir başka tarihte 1 gün eylem yaparak derslere girmediğimizde Milli Eğitim müdürlükleri olağan üstü tedbirler aldı, soruşturmalar düzenledi. Her yıl haftalar süren onarımlarda okullar tatil ediliyor ama ortada ne bir sorumlu ne de açılmış bir soruşturma var. Velilerden özür dileme ihtiyacı bile duyulmuyor.

Artvin'de başta İl olmak üzere milli eğitim müdürlükleri eğitim çalışanlarının güvenini kaybetmiş, takım ruhundan uzak, dağınık, amaçsız, pusulasız bir görünüm içerisinde bulunmaktadır. Her şeyden önce Artvin'de eğitimin sorumluluğunu taşıyacak, eğitimi takım ruhu ile yürütecek bir kadroya ihtiyaç vardır. Eğitimin sorunlarının kolay çözümleri yoktur ama çözülmeyecek bir sorun da yoktur. "

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 27.09.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Eğitim Haberleri
 » Hopa Özel Eğitim Okulu İnşaatında İ...
 » Yusufeli’nde Öğrencilere Su Tasarru...
 » Kemalpaşa’da Müdürler Kurulu Toplan...