Esenkıyı'da Neler Oluyor?

Levent Yazıcı

Yaşam - 28/03/2017

Esenkıyıda Neler Oluyor? (bungalov Evler) (şuyimşine Azlağa)

Aşağıda yazdığım yazının her hangi bir kastı, art niyeti ve yoktur. Esenkıyı Köyü hakkında genel düşüncelerimi dile getiriyorum. Kurumları, kişileri suçlamak, eleştirmek veya akıl vermek gibi en ufak bir niyetim yoktur. Diyerek söze başlamak istedim. Esenkıyı köyüne kurulması planlanan hatta temelleri atılmış olan Bungalov Evleri hakkındaki gelişmeleri kaleme almak istedim.

Esenkıyı köyü muhtarlığı, Hopa Kaymakamlığı Özel İdaresi ve DOKAP Kapsamında planlanan projeden bahsetmek isterim. Bungalov evleri ve yöresel eşya satışı yapılacak dükkanlar ve Muhtarlık için köy konağı projesi. Köy Muhtarlığı bu projenin anlaşmasında, verdikleri arazi karşılığında 2 adet dükkan ve Köy konağı adında Muhtarlık binasını alacak. Yapımında herhangi bir külfete girmeyecek, kiralanırsa, yerlerin gelirlerinin %15 köye gelir olacak, satılması halinde %40'ı Köyün gelirine eklenecek. 30 yıl sonra tekrar köyün malı olarak köylüye iade edilecek. Buna mukabil, otel denilmiyor, ancak konaklama tesisleri olarak adlandırılan yerde çalışan her on kişiden 3’ü köyün gençlerinden olacak. Yani istihdamın %30'unu köyün gençlerinden oluşturulacak.

İlk bakışta projenin sağa sola sapmadan düzgün bir uygulama ile köyün yararına olacağı düşünülmüş. En önemli amacı da köy dışında olan, ancak köyde kalacak yeri olmayan gurbetçiler için bir konaklama yeri olmasıdır. Gurbette yaşayan, yaşlı, genç gurbetçiler, köyde uzun süre konaklayabilecekler. Hasretlerini giderecekler. Daha çok yaşlı gurbetçilerimizin köy özlemini gidermeleri için muhtarlık tarafından iyi niyet çerçevesinde düşünülmüş bu proje, köylüler tarafından sıcak karşılanmamıştır.

Köylülerin arasında bungalov evlerini istemeyenlerin sayısı da bir hayli fazladır. Sosyal medyada iki bin kişinin üstünde imza var. Bu kişiler, Bimer’e, kaymakamlığa ve valiliğe imza ile neden istemediklerini dile getirmişler. Ancak verilen cevabında imza atanlara değil, imzayı bu makamlara götüren kişiye yazıldığını üzülerek okudum. Dilekçenin altında bu kişiden başka imza yokmuş gibi, cevap dilekçesi bu şahsın özelinde yapılmış.

Esenkıyı köyünün sanal ortamda “Esenkıyı Köyü İmdat Diye Bağırıyor” adı altında oluşturdukları grup da birçok fikirler açıklanmış. Bana göre bungalov isminin bile bu memlekete hakaret olduğunu düşünüyorum. Karadeniz'in ormanlık bölgesinde Bungalov'a ne gerek var. Bin yıllardır yaşadığımız, kendimize has evlerimiz var. Bu evler zaten çok kişinin kullanacağı biçimde tasarlanmış “Laz Evleri” dir. Madem gurbetteki Esenkıyı'lıları barındırmak için böyle bir düşünce var. Yöreye uygun “Laz Evleri” veya kocaman bir Laz evi yapılarak hizmet verilebileceğini düşünüyorum. Hem güvenlik, hem de kültürel bir hizmet olacağı için köylünün tamamının hemfikir olacağı kanısındayım. Mevcutta var olan bir kültür varken, başka memleketlerinin hızlı tüketilen, derme çatma kültürüne niye ihtiyaç duyulmayacağını anlamış değilim.

Muhalif Esenkıyı köylülerinin bungalov evlerine karşı çıkma sebepleri bu değil tabi ki. Bu iki bin kişi neden istemiyor sorusuna verdikleri cevap, köyde yaşamayanların anlayacağı türden değil. İlk olarak TIR parkını ve oradaki kirliliğin kontrolsüzlüğünü gösteriyorlar. İkinci olarak da, yöresel adı çağçe (Çaxçe) denilen eski Kemalpaşa yolunun kopmuş tarafına giden yolun bulunduğu yola çekilen kilitli zinciri gösteriyorlar. Bu yol neden zincirlendiyse, aynı sebepten bu tesisi de zincirlemek gerekeceğini düşünüyorlar.

Aslında haksız da sayılmazlar. Yöremizde bu konuda sıkıntılarımız çok büyük. Her ne kadar dile getirilmese de, çok kimse kabul etmese de ciddi bir sorun. Sınır ilçesi olmanın en büyük zararlarından biri de kaçakçılıktan sonra, fuhuş ve uyuşturucu madde kullanımının aşırı yayılması ve engel olunamıyor olmasıdır. Doğal olarak köy halkı bu tür bir konaklama tesisinin kontrolünü sağlama şanslarının olmayacağını, hali hazırda kullandığımız köyün ortak alanında, sosyal ve kültürel alanımızı kullanmakta zorlanacakları kanısındalar. Köyün toplanma alanı gibi kullandıkları yere gerektiğinde sabaha kadar oturduklarını, eğlendiklerini, sosyal faaliyette bulunduklarını ancak konaklama tesisinin gelmesi ile bunun mümkün olamayacağını ve yabancılaşacağını düşünmekteler. Ayrıca mezarlığımızın yanı başında böyle bir tesisin çok uygun olmayacağı kanısındalar.

Esenkıyı köyünün okuma yazma seviyesi çok yüksek, çok kültürlü bir köy olması sebebiyle, bu tür konularda, bilgili tecrübeli kişilere rastlamak mümkün. Mimarından mühendisine, müteahhidinden demir ustasına kadar yetişmiş kendini kanıtlamış, Türkiye genelinde başarılı olmuş kişiler var. Öyle ki tartışmalarını bile karşılıklı saygı sevgi çerçevesinde yapabilecek düzeyde eğitim görmüş kişiler var. Bu yüzden doğru bir sonuca varacağı konusunda umudum yüksek.

Esenkıyı köyü insanı ile bitkisi ile yılanı ile arısı ile suyu ile her şeyi ile korunması gereken bir köydür. Keşke köyün tamamı milli park ilan edilse, korunacak yerlerin başında olsa da gelecek nesiller de bundan faydalansa. Böyle giderse korkarım Ayder, Uzungöl misali betonlaşmanın tavan yapacağı köy olma yolunda ilerlemektedir. 20 yılda yapacağı kârdan çok daha fazla yatırım yapıldığına göre bu memlekete de rantçılar göz mü dikti diye düşünmeden edemiyorum. Yakında Hopa engereğinin en çok ve en çeşitlisinin bulunduğu bu bölgede suyun da başını örterlerse şaşmam.

Şimdilik burada bitiriyorum. Aslında çok fazla şey yazmam gerekiyor, Esenkıyı benim için çok önemli bir yer. Bir nevi atölyemdir. Nefes almak istediğimde, atalarımın toprağı olarak gördüğüm köye gidip, dünya ile olan ilişkimi keser, doğanın kucağına bıraktığım yerdir. Esenkıyı köyü çocukluğumdur.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz köşe yazısı sitemize 28.03.2017 tarihinde Levent Yazıcı tarafından girilmiştir. Metnin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, köşe yazısı metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu yazarın iznine tabidir.