Ali Uğur Çağal “Çözüm bekleyen onlarca sorun ile yeni bir adli yılı karşılarken; her şeye rağmen geleceğe dair umutlarımızı diri tutarak hukukun üstünlüğü mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
Artvin Barosu Başkanı Ali Uğur Çağal 2014–2015 Adli yıl açılışı günü dolayısıyla bir basın bildirisi yayınladı.
Artvin Barosu Başkanı Çağal “Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da çözüm bekleyen onlarca sorun ile yeni bir adli yılı karşılarken; her şeye rağmen geleceğe dair umutlarımızı diri tutarak hukukun üstünlüğü mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
Artvin Barosu Başkanı Ali Uğur Çağal yaptığı basın açıklamasında: “Daha geçtiğimiz yıl, sözüm ona “kahraman hukukçu” olarak anılanların, vatan haini ilan edildiği, “yüzyılın davası” olarak isimlendirilen yüz yılın hukuksuzluklarının sahne olduğu ceza davalarda “sil baştan” denildiği, kamuoyuna yaptırılan ezberin tersinden okutulduğu bir süreç yaşamaktayız.
Geçmişte ve her fırsatta ifade ettiğimiz üzere, hukuk bir gün herkese lazım olacaktır ve yozlaştırılmamalıdır. Bir takım imkanları ve iktidar gücünü elinde bulunduranlar, hukuku yozlaştırmaya sulandırmaya kalktıklarında, bu kantarın gün gelip kendilerini de tartacağını akıllarından çıkarmamalıdırlar.
Geçtiğimiz adli yılda, yargıda kadrolaşmanın hat safhaya ulaşmış olduğunu, okyanus ötesi merkezli güçlerin devletin diğer kademlerinde olduğu gibi yargı camiası üzerindeki tahakkümü artarak devam etmekte olduğunu belirtmiştim. Bugün ise siyasi iktidarın hükümet programının ana maddesi haline getirmiş olduğu ve “paralel yapı ile mücadele” ismini verdiği “siyaset-cemaat çatışması” bu konuda ne kadar haklı olduğumuzun açık ve net bir göstergesidir. Devlet içerisinde siyasi iktidarın ifadesi ile bir “paralel yapılanma” söz konusu ise bunun yegane sorumlusu yine siyasi iktidardır. Siyasi iktidarın müsaadesi ve yardımı olmaksızın böylesine bir yapılanmanın vücut bulması mümkün değildi. Bugün ise bu yanlıştan geri dönmek adına yapıldığı öne sürülen operasyonlarda çok ciddi hukuk ihlallerinin varlığı tartışılmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Ardı ardına gelen dinleme skandallarına, Almanya’nın Türkiye’yi dinlediğinin ortaya çıkması ile bir yenisinin daha eklendiğini belirten Çağal siyasi iktidarın bu dinlemenin mahiyetini ve hukuki dayanağını sorgulayacağı yerde, kamuoyunun dikkatini başka noktalara çekmek için gayret sarf ettiğini iddia etti.
Gönderden Türk Bayrağı indiren bölücüler, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde terörist heykeli dikecek kadar pervasızlaşırken; yetkililer, heykelin hammaddesini tartışabilecek pişkinlik ile pervasızlıkta adeta heykeli dikenler ile yarış halindedirler diyen Baro Başkanı Çağal açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye Cumhuriyeti’nde her türlü hukuksuzluğa karşıyız”
“Eksiksiz demokrasi talebi ile geçtiğimiz yıl toplanarak demokratik tepkilerini gösteren ve en temel insan hakkı olan yaşama hakkından mahrum edilmiş Gezi Parkı Direnişçileri olarak demokrasi tarihimize geçen fakat, bir başkasının deyimi ile “çapulcu” ifadesi ile aşağılanmışladır. Gençlerimiz arasında katledilenlerin, katilleri ise henüz hukuk önünde hesap vermemiştir. Bu durum demokrasi ve hukuk tarihimize kara bir leke olarak kazınmıştır.
Bizler hukukun üstünlüğü mücadelesi veren kurumlar olarak, Anayasası’nda demokratik-laik bir hukuk devleti olduğu düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti’nde her türlü hukuksuzluğa karşıyız. Biz Avukatlar, savunma hakkının yaşama geçmesi hak arama özgürlüğünün kullanılmasını ve korunmasını uyuşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini sağlamakla görevli savunma mesleğinin onurlu temsilcileriyiz.
Geçtiğimiz yılda ifade ettiğim bir sorunu aynı ifadeler ile tekrar dillendirmekte fayda görünüyorum. Yargı emekçilerinin sorunları gün geçtikçe daha da artmaktadır. Hızlı ve eksiksiz yargının hayata geçirilmesi yalnız usule ve tekniğe ilişkin düzenlemeler içeren yargı paketleri ile mümkün değildir. Ne kadar görkemli Adalet Sarayları yaparsanız yapın, Adalet Çalışanları olmadan bu binalar içi boş köhne beton yapıların önüne geçemez. Bugün Adalet Çalışanlarının ciddi bir bölümü lisans düzeyine eğitim almış hatta yüksek lisans yaparak tahsil hayatlarına devam etmekteyseler de; Adalet Bakanlığı`nın mevcut yapısı Adalet Çalışanları`na mesleki bir kariyer sunmak bir yana dursun, çalışma barışını sağlamaktan dahi oldukça uzaktır. Hızlı ve güvenilir yargının teşekkülü mutlu ve huzurlu Adalet Çalışanları olmadan mümkün değildir. Bu nedenle Adalet Çalışanlarının sosyal, ekonomik ve özlük haklarında iyileştirmeler için bir an evvel ciddi çalışmalar yapılması zorunludur.
Tüm olumsuzluklara rağmen, adalete inancı tam olan ve mesleğini hakkıyla yerine getiren “Hukukçu” payesini, göğsünde bir madalya gibi taşıyabilen Hâkimlerin, Cumhuriyet Savcılarının ve Avukatların varlığı, hukukun üstünlüğü mücadelesi veren Baroların ve bu mücadeleye lokomotif olan Türkiye Barolar Birliği’nin varlığı umudumuzu diri tutmamızı sağlamaktadır.
Bu duygu ve düşüncelerle 2014-2015 Adli Yılı’nda, hukukun üstünlüğünün yalnızca Anayasa Metinlerinde değil fiiliyatta da işlerlik kazanmış olduğunu görmek ümidi ile yeni adlı yılın ülkemize ve Yargı Camiasına hayırlı olmasını diler, saygılar sunarım. ”
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 02.09.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle