Artvin'de Yol Kesmelere Baro'dan Sert Tepki

06/05/2011 10:37

Artvin Barosu, 1998 Yılından Beri Artvin'de Yapımı Devam Eden Barajlar Ve Hes Projelerinden Dolayı Uygulanan Yol Kesintileri Hakkında Bir Basın Açıklaması Yaptı.

Artvin’de Yol Kesmelere Baro’dan Sert Tepki

Haber: Hayati Akbaş

Açıklamayı Artvin Barosu Çevre Komisyon Başkanı Avukat Muhammet Altunal yaptı. Açıklamada Avukat Çetin Tekdoğan ve Baro Başkanı İzzet Varan da hazır bulundu.

Altunal, Artvin'de Baraj ve HES inşaatlarını yapan firmaların Çevre Kanunu'na aykırı bir biçimde faaliyet yürüttüklerini, bu açıklama ile kendilerine bir uyarı yapıldığını, bundan sonra yollardaki bu olumsuzluğun takip edileceğini vurgulayarak şunları söyledi;

KURALLARA AYKIRI YOL ÇALIŞMALARI YAPILIYOR!

"1998 yılından bu güne devam eden baraj ve HES çevre yolları inşaat ve yapım çalışmaları Artvin´de yaşamayı eziyete dönüştürmüştür. Kurallara aykırı yapılan yol çalışmaları nedeniyle Artvin halkı mağdur edilmektedir. Yusufeli, Ardanuç ve Şavşat ilçelerine karayolu ile ulaşmak neredeyse yaya yürümekten daha uzun zaman almaktadır. Vatandaşlarımız saatlerce yollarda perişan halde bekletilmektedirler. Birden fazla noktada yol kesimi yapıldığından, bir noktada saatlerce bekleyip bu noktada yolun açılmasından 10 dakika sonra toz duman olmuş yollarda ve bir başka noktada yol yapım çalışmasına yakalanmakta ve tekrar saatlerce bekleme çilesi devam etmektedir.

1-İnşaat şirketleri birbirinden haberli veya habersiz keyfi olarak yolu kapatmaktadır. Aynı eza, dönüş yolunda da çekilmektedir. Artvin´den Şavşat´a, Ardanuç´a veya Yusufeli´ne gitmeyi planlayan bir vatandaşımız gidiş-dönüş olarak toplam 6 saatini bu yollarda harcamaktadır. İşinden, aşından, ömründen ve kazancından eksiltmektedir.

2-Yapılan yol kesimi elbette gereklidir. Ancak, keyfi uygulamalar anayasaya, yasaya ve etik kurallarına aykırıdır. Vatandaşlarımızın seyahat özgürlüğü yasal sınırların ötesinde keyfiliklere dayanarak elinden alınmaktadır. Seyahat özgürlüğü anayasal kurallarla güvence altına alınmışken bu özgürlüğümüz birilerinin keyfi uygulamalarına göre ve makul sürelerin dışında sınırlandırılmaktadır.

YOLCULUĞUMUZU ŞİRKETLERİN UYGULADIĞI PROGRAMA GÖRE YAPMAK ZORUNDA KALIYORUZ!

Yolculuklarımızı kendi programlarımıza göre değil azami kâr amaçlı çalışan inşaat şirketlerinin en az kâr kaybı anlayışlarına göre ayarlamak zorunda bırakılmış bulunmaktayız. İl Trafik Komisyon´unun bu kadar uzun süreli yolu trafiğe kapatma yetkisi bulunmadığını bildiğimiz için bu yetkinin bu şirketlerce istismar edildiğini düşünmekteyiz.

3-Çevre Kanuna göre, bir yol çalışması yapılırken yukarıdan aşağı hafriyatın (pasanın) dökülmesi suçtur. Hafriyatın başka bir alana taşınması gerekmektedir. Buna aykırı hareket edenlere hem idari para cezası uygulanır hem de sorumluları hakkında cezai müeyyideler uygulanır. Buradan bu ihlalleri yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyor, Cumhuriyetimizin savcılarının gereğini yapmasını istiyoruz. Yaptıkları usulsüzlüklere rağmen bugüne kadara hiçbir idari yaptırıma maruz kalmayan bu şirketlerin peşini yasalara, kurallara ve halka saygı duyuncaya kadar bırakmayacağımızı duyuruyoruz.

PASALARIN ŞEVLERDEN AŞAĞIYA VE ÇORUH'A DÖKÜLMESİ KORKUNÇ BİR DOĞA KATLİAMAINA NEDEN OLMAKTA, TOZ VE BOZULAN YOLLAR İNSANLARIMIZIN SAĞLIĞINI TEHDİT ETMEKTEDİR!

Yol yapılırken hafriyatın (pasanın) taşınmayıp yasaya aykırı olarak yoldan aşağı dökülmesi nedeniyle mevcut yol hem gereksiz yere ve çok uzun süre trafiğe kapatılmakta hem de yolda meydana gelen bozulmalardan vatandaşlarımız mağdur edilmekte, tozdan dolayı insan sağlığı tehdit altına alınmakta, vadideki endemik bitkiler yok olmakta, verimli araziler kısırlaşmakta, korkunç bir görüntü kirliliği meydana gelmekte ve barajın ömrü daha başlamadan kısalmaktadır. Yolların kapanması kaderimiz değildir. Sadece yasalardan kaynaklanan idari takdir yetkisinin inşaat şirketlerinden yana değil halktan yana kullanılmasına ihtiyacımız vardır. İl Trafik Komisyonu´nun konuyu yeniden değerlendirmesini, hafriyatın yola dökülmemesinin önlenmesini, makul süreler dışında YOLUMUZUN KAPANMAMASINI istiyoruz. Artvin Barosu Çevre Komisyonu olarak bu inşaat şirketlerini uyarıyoruz. İl Trafik Komisyonun bu konuda daha duyarlı davranmasını ve yetkilerini kullanmasını istiyor ve konun takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz. "

İL ÇEVRE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ GÖREVİNİ YAPMIYOR!

Açıklamanın ardından Artvin Baro Başkanı Av. İzzet Varan ve Av. Muhammet Altunal basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Av. Muhammet Altunal, bu konuda İl Çevre Orman Müdürlüğünün bu konuda görevi suiistimal ettiğini belirterek şunları söyledi "Çevre Kanunu'na baktım, Çevre Kanunu diyor ki; bu tarz inşaatlarda yapılan çalışmalar sonucu meydana gelen atıklara Çevre Kanunu pasa demiş. İl Çevre Komisyonu bu pasaları iş sahaya dökülmemesi kararlaştırılmış. Bu pasayı maalesef akarsuya döküyorlar ve bir kısım yaşam alanları bundan dolayı yok oluyor. Canlı türleri ve bitkiler yok ediliyor.

Bu konuda denetim yetkisi herkes de, yasa diyor ki; bu konu ile ilgili denetim yetkisi her Türk vatandaşı, her sivil toplum kuruluşu, her dernek, her devlet kurumu yanı herkese yetki tanınmış bu konuda.

Bu işin memuru ise İl Çevre ve Orman Müdürlüğüdür ve görevi ihmal söz konusudur. Bu kişiler Çevre Kanununa muhalefetten dolayı cezalandırtması lazım. Onların bunu görmemiş olması mümkün değil. Her şey bütün çıplaklığı ile ortada.

PASALARIN TAŞINMASI GEREKİRKEN DİREK AŞAĞIYA ATILIYOR!

İnşaat şirketleri bu pasaları taşıma parası da alıyor. İhale bedeli içerisinde bu da var. Bu bedeller kendilerine ödendiği halde, nakliye masrafından kurtulmak için pasayı direk aşağı döküyorlar. Bu görüntü kirliliği insanlarda tepki oluşturuyor. Ama esasında yollarımızın bu kadar koordinesiz bir şekilde, bir inşaat şirketinin diğerinden habersiz bir şekilde, örneğin varyantta bizim yolumuz kapanıyor bir saat bekliyoruz, oradan geçiyoruz. Şavşat yolunda bir saat daha bekliyoruz. Hâlbuki iki inşaat firması anlaşıp yolu aynı anda kesseler iki saat beklememiş olacağız.

HER VATANDAŞIN DAVA AÇMA TAZMİNAT İSTEME HAKKI VAR!

Bir de şu olay var, barajın kumu 20 metreyse eğer, yol 30 metreden yapılıyor. O 10 metrelik saha içi o hafriyatla tamamen yok ediliyor ve DSİ Bölge Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğüne para gönderiyor, diyor ki; bu 10 metrelik alanı ağaçlandır. Hâlbuki bunlar taşınsa hem yollarımız kapanmaz hem de kesilmez. Ayrıca her vatandaşımızın Çevre Kanunu da bunu açıkça söylüyor. Çevreye usulsüz verilen zarardan dolayı her vatandaşın tazminat alma hakkı var. Zarar oluşmasa bile gördüğünde tazminat talebinde bulunabilir. Tüm Artvin halkının tazminat alma hakkı var.

Basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Artvin Barosu Başkanı ve Artvin Barosu Çevre Komisyon Başkanı Muhammed Altunal önemli konulara açıklık getirdiler.

Altunal, "Siz nasıl bir çözüm önerisinde bulunuyorsunuz ?" sorusuna şu yanıtı verdi; Artvin´de 13 yıldır toz yutuyoruz, hâlbuki basit sulama sistemleri ile bu sorun ortadan kaldırılabilirdi. Ama bu yapılmadı. Vatandaş mağdur edildi. Özellikle çiçek verme zamanı polenlerin tozlarla kaplanması ürünün gelişmemesine neden oluyor. Bunların çok basit tedbirleri var ama bunlar alınmadı. Bundan sonra yetkilileri biraz daha duyarlı davranmaya çağırıyoruz. Eğer duyarlı davranmazlarsa Artvin Barosu gereken yasal tedbirleri almak için elinden gelen her şeyi yapacaktır.

Altunal, inşaatı devam eden Artvin Erzurum Karayolunda iptal edilen tünellerle ilgili sorulara da cevap verdi: "Bir kere doğanın katledilmesi olarak görüyorum. Madem iptal edilecekti neden yapıldı? Bu kadar yol ve tünelden sonra mı yanlış fark edildi? Şimdi bu tünellerin iptal edilmesi de çok vahim bir olay. Öyle bir şey yapılıyor ki alan tıraşlanıyor, dinamit atılıyor ve yukarıdaki canlılar o yoldan aşağı inemiyorlar. "

Daha sonra Artvin Baro Başkanı Av. İzzet Varan geçmiş yıllarda yapılan Varyant yolu ve yapımına devam edilen Artvin-Yusufeli yolundaki tünellerin iptali konusunda Altunal'ı destekleyen açıklamalarda bulundu. Baro Başkanı Avukat İzzet Varan şunları ekledi; "Artvin´de özellikle, baraj ve HES inşaatları ve çevre yolları nedeni ile yapılan hiçbir projede Artvin halkına, Artvin´deki yerel yönetimlere danışılmamıştır. Danışılmadığı için de, elimizde ucubeye benzer, dünya kadar işkence çektiren bir yol meydana gelir. Normal şartlarda servis yolu diye adlandıran ve bugün Artvin, Ardanuç, Şavşat istikametinde kullandığımız sol sahilden gidilen yol maalesef masa başında çizilen projelerle Artvin´in maddi gerçekleri, fiziki koşulları, coğrafyası dikkate alınmadan yapılmış yollardır. Burası yapılırken, bu yolun bize servis yoludur diye yutturulması söz konusudur. Eğer Varyant Yolu 600 metre kodda değil de, 250300 metre kod seviyesinde yapılmış olsaydı, bugün ulaşım kış şartlarında aksamayacak, yola her yağışta hafriyat inmeyecekti. Yine yol uzamayacaktı. Yol çok virajlı ve insan hatalarına açık hale gelmeyecekti.

Yine az önce Baromuz Çevre Komisyon Başkanı Av. Muhammet Altunal'ın açıkladığı gibi sağ taraftan devam eden Erzurum yolu da yeni yapılış şeklini görmüşseniz oldukça virajlıdır. Hâlbuki bu yol daha iyi proje, daha iyi sistemle Artvin-Erzurum Devlet Karayolu Artvin doğasına uygun projelerle daha ucuz maliyetlerle halledilebilirdi.

Baro Başkanı Varan şöyle devam etti; "Artvin´ deki özelikle Çoruh Vadisi'ndeki ekilebilir tarım alanları maalesef tarım dışı kaldı. Bunun yerine bizlere toz, duman, eziyet zahmet verildi. Bunların hepsini değerlendirmek gerekiyor. Artvinliler artık çok geç olmadan yapılabilecek bazı hakları varsa da bunları yapmaları gerekiyor. Bizler haklarımızı yasal sınırlar içerisinde ararız. Amacımız kimseyi kırmak, rencide etmek, aşağılamak, kişilik haklarına saldırıda bulunmak değildir. Ancak yasal sınırlar içerisinde en sert tedbirleri alır, en sert mücadeleyi de yaparız.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 06.05.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.