Ana sayfa » Yaşam Haberleri » Artvin Çoruh Üniversitesi İlk Kez Akademik Giysi Ve Ödül Töreni Düzenledi
Artvin Çoruh Üniversitesi İlk Kez Akademik Giysi Ve Ödül Töreni Düzenledi
04/05/2011 08:19
Törene Artvin Valisi Mustafa Yemlihalıoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Cafer Güvenkara, Vali Yardımcısı Ahmet Karakaya, İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan, Dsi 26. Bölge Müdürü Muhammet Keleş, Akademisyenler Ve Davetliler Katıldı.
Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Duman törende yaptığı konuşmada Üniversite'nin önemine vurgu yaparak şunları söyledi; "Bugün burada akademik unvan almış arkadaşlarımıza akademik giysilerini giydirmek ve uluslararası indekslerce taranan bilimsel dergilerde yayın yaparak ülkemizin ve üniversitemizin yüzünü güldüren genç bilim insanlarına, değerli arkadaşlarımıza teşvik ödüllerini sunmak üzere toplanmış bulunmaktayız.
Atalarımızın dediği gibi Marifet iltifata tabidir'. Bilim insanlarının ödüllendirilmesi, takdir ve teşvik edilmesi, bilimsel birikimimizin değerlendirilmesi ve bilimsel ilerlemenin süreklilik kazanması yönünden önemli bir görevi ifa edecektir. Bilim dünyamızda seçkin yeri bulunan bu tür etkinliklerin, ülkemizin bilgi toplumu düzeyine ulaşmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.
Konuşmamın başlangıcında bilimsel faaliyetlerin ülkemizde ve dünyadaki durumunu nicel verilerle gözden geçirmekte yarar görüyorum. AB ülkelerindeki ortalama AR-GE harcaması GSYİH´nin %2, 2, ABD'de %3, Japonya ve Almanya'da %2, 8 civarındadır. Türkiye´nin AR-GE´ ye yönelik harcamaları ise hızla artarak 2000'de %0, 48 düzeyinden 2009´da %0, 85 oranına ulaşmıştır.
Avrupa Birliği'nin Amerika ve Japonya karşısında oldukça geri kaldığı görülüyor. Avrupa Konseyi bu durumu değiştirmek için 2324 Mart 2000'de Lizbon´da yeni hedef ve stratejilerini ortaya koymuştur. Lizbon stratejisinin temel hedefi rekabet gücünün arttırılmasıdır. Bunu sağlamak için ana unsur araştırma, geliştirme ve yenilikçiliği teşvik etmek, bu sayede bilgiye dayalı bir ekonomiye geçiş sağlamaktır. AB, Lizbon stratejisi kapsamında AR-GE harcamasının GSYİH oranını 2010 yılında ABD'deki düzeyine çıkarmayı (%3) çıkarmayı hedeflemiştir.
Çarpıcı olması nedeniyle Ülkemizi ABD ile karşılaştıralım: Kişi başına Ar-Ge harcamaları Türkiye'de 39, 2 dolar, ABD'de ise 962, 8 dolar, Türkiye'de çalışan onbin kişi başına düşen bilim adamı sayısının 2000'de 11'den 2009'da 27 çıkmış; ABD'de ise 86. Bilimsel yayın sıralaması bakımından Türkiye'nin son 10 yılda iyiye doğru gittiğini, 2000'de 26. Sıradan 2009'da 18. Sıraya çıktığını görüyoruz. Türkiye'nin yaklaşık 4 katı büyüklüğündeki ABD'de 4 binden fazla üniversite mevcut iken Türkiye'de bu rakam vakıf üniversiteleri dâhil 156'ya ulaşmıştır.
Yüksek öğretimde, araştırma ve geliştirme faaliyetleri ve harcamalarında kendimizi merkeze alarak baktığımızda ülkemizin çok büyük bir gelişme gösterdiğimizi, ancak mukayeseli olarak baktığımızda henüz emekleme döneminde olduğumuzu görmekte ve daha hızlı çalışmamız gerektiğini anlamaktayız.
Türkiye, uzun dönemde ekonomik gelişmesini sürdürebilmesi ve rekabet gücünü artırabilmesi için teknolojik yeteneğini hızla güçlendirmelidir. Bunun kendiliğinden gerçekleşmesini beklemek yerine teknoloji ve yenilik politika ve hedeflerini, aynen AB'nin Lizbon Stratejisinde yaptığı gibi, yenilemeli ve geliştirmelidir.
Üniversite öğretiminin, daha önceki konuşmalarımda da ifade ettiğim şekilde, bilimsel araştırma ve yeni bilim insanlarının yetiştirilmesi, meslek eğitimi ve kültür aktarılması gibi temel işlevlerini yerine getirebilmesi ve ülke kalkınmasına katkı sağlayabilmesi için ise özerk bir yapıya sahip olması gerektiği hakkında tam bir fikir birliği bulunmaktadır.
Üniversite kurumunun ortaya çıkışından beri, korunmaya çalışılan temel özelliği özerkliğidir. Üniversiteden beklenen yaratıcılık, küçük çıkarlara hapsolmama, uzak görüşlü bakış açıları geliştirebilme gibi niteliklerinin gerçekleşebilmesi, büyük ölçüde bu kuruluşların özerk olmasına bağlıdır.
Özerk üniversite ne anlama gelmektedir? Üniversite özerkliği bilimsel, yönetsel ve mali açılardan kendi kararlarını verebilmesi anlamına gelmektedir. Tabi ki üniversite özerkliğinin çeşitli dereceleri bulunmaktadır. Bizim açımızdan akademik özerklik çok önemlidir ve o olmadan üniversitelerin işlevlerini hakkıyla yerine getirmeleri mümkün değildir. Araştırma alanlarının seçimini, bölüm ve programların kuruluşunu yapabilmesi halinde özerklikten söz edebiliriz. Öğretim üyelerinin akademik görevlerini layıkıyla yerine getirebilmeleri için zorunlu olan "bilim, sanat ve düşünce özgürlükleri" ile mesleki güvencelerin sağlanması şarttır.
ÖZERKLİK, AKADEMİK ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLADIĞI ZAMAN ANLAM KAZANIR
Üniversite özerkliğini sadece kurumsal açıdan tanımlamak yetersizdir. Böyle bir tanımda özerkliğin akademik özgürlük yanı gölgede kalmaktadır. Kurumsal özerklik akademik özgürlüğü sağladığı zaman anlam kazanır. Akademik özgürlüğün güvencesi haline gelmeyen bir kurumsal özerkliği savunmanın mantığı yoktur.
Lima Bildirgesinde akademik özgürlük, bilim insanlarının tekil ya da toplu olarak bilgiyi araştırma, inceleme, tartışma belgeleme, üretme, yaratma, öğretme ve anlatma yoluyla edinmelerinde, geliştirmelerinde ve iletmelerindeki özgürlük anlamında tanımlanmaktadır.
Ancak her özgürlük gibi akademik özgürlük de sorumluluk gerektirir. Hiçbir özgürlük kişiye başkasının özgürlük alanına müdahale hakkı vermeyeceği gibi, kamu görevlilerine veya herhangi bir kimseye hakaret, aşağılama, kanıtsız suçlama hakkı vermez. Öğretim üyelerimizin görüşlerini açıklarken bu hususlara azami dikkat etmeleri gerekmektedir. Sokak eylemleri ve siyasal grupların faaliyetlerine destek verilirken akademik özgürlük zırhı kullanılamaz. O tür görüş açıklama ve eylemler sivil haklar çerçevesinde ve sorumlulukları üslenilerek yapılabilir.
Değerli meslektaşlarım, Üniversitede kürsü dokunulmazlığı olmak zorundadır. Bu kürsülerde eleştirilemez hiçbir kurum ve kavram olamaz. Her siyasal sistem/rejim/görüş/inanç eleştirilebilir, eleştirilmelidir de. En iyi rejim/sistem/değişmez yasalar/eleştirilemez otoriteler toplumun ve insanlığın gelişiminin önünde engeldir. İnsanlığın daha iyiyi arayışını engeller.
Değerli Konuklar,
Akademik camiamızın ve şehrimizin yönetici elitinin bir araya geldiği bu kutlu toplantıda şehir ve üniversite ilişkileri hakkında birkaç söz söylememe müsaade ediniz. Üniversiteler, bulundukları şehirler açısından insan kaynakları, bilgi, eğitim, iş ve sosyal hizmetler konularında önemli etkileri olan kurumlardır. Üniversitelerin bu rolü şehir ve bölge sınırlarını aşarak ülkeye katkı sağlama açısından da büyük önem taşır. Şehir ile üniversite arasında hangi alanlarda işbirliklerinin geliştirilebileceğinin belirlenmesi ve ortak çalışmalar yapılabilmesi önemlidir. Bu meyanda Üniversitemiz şehrimize istenen ve gereken desteği vermeye her zaman hazır olduğunu söyleyebilirim.
Türkiye'de üniversitelerden eğitim ve araştırma işlevlerinin yanı sıra ekonomik ve sosyal kalkınmaya doğrudan katkı sağlamaları da beklenmektedir. Aslında benzer bir durum İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa Ülkelerinde de yaşanmış, bugün örnek aldığımız bu ülkelerde üniversiteler bölgesel kalkınmanın bir aracı olarak görülmüştür ve kullanılmıştır. Ülkemizde de Avrupa'dakine benzer şekilde, üniversite sayısını artırmak ve her ile bir üniversite kurmak suretiyle üniversite şehir etkileşimi güçlendirilerek bölgesel kalkınmanın sağlanması beklenmektedir.
Üniversitelerin bulundukları şehre ve bölgeye sağladığı sosyo-ekonomik katkılar göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür. Bu katkıların bir kısmını şu şekilde sıralamak mümkündür; şehirlerin ekonomik gelişimini destekleme, istihdam oluşturma, üretim artışı, teknoloji transferi, nüfus artışı, ticari sektörlerde hareketlenme, kamu hizmetlerinde çeşitlilik gibi. Aslında üniversitenin şehrin sosyo- kültürel yaşamına katkıları ekonomik alandakinden daha fazladır.
ARTVİN EKONOMİSİNİN GELECEĞİ EĞİTİM TURİZM VE ENERJİDİR!
Konuyu Artvin bağlamında ele alalım. Artvin'in ekonomisinin ve geleceğinin eğitim, turizm ve enerji'ye bağlı olduğunu artık biliyoruz. Enerji konusu Artvin'i aşan milli bir konu olup, çözümü de büyük oranda yerel otoritelere bağlı değildir.
Turizm konusu ise, onu geliştirmede Sayın Valimizin büyük çabaları halen sürmektedir. Biz bu çabaların sonuç vermesini arzuluyor, bütün gücümüzle destekliyoruz. Bize düşen katkıları sağlamaya çalışıyoruz. Bu çerçevede turizme yönelik programları birer birer öğretime açıyoruz. Önce Arhavi MYO' da turizmle alakalı programlar başlattık. Ardından Borçka ve Yusufeli ile ilgili planlarımızı uygulama aşamasına getirdik. Ayrıca Hopa İİBF bünyesinde bir Turizm İşletmeciliği Bölümü kurma konusunda çabalarımızı yoğunlaştırdık.
Turizm parantezini kapatıp asıl konumuz olan eğitim meselesine dönelim.
ŞEHİR AÇISINDAN ÜNİVERSİTENİN ÖNEMİNİN KAVRANMASINI İSTİYOR VE BEKLİYORUM
Artvin için üniversite son derece hayati önemi haizdir. Az önce ifade ettim. Tekrarlamıyorum ama artık şehir açısından üniversitenin öneminin kavranmasını istiyor ve bekliyorum. 300'e yaklaşan güzide öğretim kadrosu, 200'ün üzerinde idari personeli ve 3250 öğrencisi ile işte size yıllar boyu ağırlamanız için 3800 turist. Bu misafirleri ağırlamak için şehrimizin daha fazla hazırlanması gerekmektedir. Kamu ve özel kuruluşlarımızın daha fazla çaba göstermesi lazımdır.
ÖĞRENCİLER MAKUL BİR ÜCRETLE VE TEK VASITAYLA AKTARMASIZ ŞEHRE ULAŞIMI SAĞLANMALIDIR
Öncelikle kamu hizmeti niteliğinde bir ulaşım sisteminin acilen kurulması, öğrencilerimizin makul bir ücretle ve tek vasıtayla, aktarmasız olarak şehre ulaşımı sağlanmalıdır. Her öğretim yılı başlangıcında ulaşım sorunumuzun çözüleceğini söyleyen kamu otoriteleri, yıl içinde hiçbir çaba göstermemekte, ertesi yıl aynı sözler tekrarlanmaktadır. Öğrencilerimizin yıl boyunca yükselttiği feryatlara daha ne kadar süreyle kulaklar tıkanacaktır. Kamu otoritelerinin öğretim üyelerimizi ve öğrencilerimizi daha ne kadar yok sayacaktır?
HALKIMIZIN YURT, PANSİYON GİBİ İŞLETMELER KURARAK ÖĞRENCİ KABUL EDEREK BİR TARAFTAN BÜYTÇELERİNE KATKI SAĞLARKEN DİĞER TARFATAN BARINMA SOTRUNUNU HAFİFLETMELİLER!
Halkımızın da yurt, pansiyon v. d. gibi işletmeler kurarak konaklama hizmeti sunması, uygun olan aileler eve öğrenci kabul ederek bir taraftan aile bütçelerine katkı sağlarken, diğer taraftan öğrencilerimizin barınma sorununu hafifletmeleri gerekmektedir.
Ayrıca bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz ve devam eden yatırımlar da şehrimize ekonomik canlılık kazandırmaktadır. Son söz olarak üniversitenin şehrimize kazandırdığı dinamizm yadsınamaz.
Bologna Sürecine Uyum Çalışmaları
Şimdi de eğitim ve yapılanma çalışmalarımızla ilgili birkaç söz söylemeliyim. Önce Bologna Eşgüdüm Çalışmalarından başlayayım. Ülkemiz Avrupa Birliği Yüksek Öğretiminin yeniden yapılandırılması sürecine dahil olmuş ve Bologna Süreci Kapsamında Türk Yüksek Öğretiminin yeniden yapılanması programını başlatmıştır.
Üniversitemiz de Bologna sürecine uyum çalışmalarını başlatmış ve bu çerçevede program ve ders çıktıları belirlenmiş, ders müfredatları Bologna süreci ile uyumlu hale getirilmiştir. Bu kapsamda her yarıyıla 30 AKTS ve toplamda 240 AKTS kredi olacak şekilde müfredatlarda düzenleme yapılmıştır. Ayrıca müfredatlarda bölüm içi ve bölüm dışı seçimlik derslere % 25 oranında yer verilmiştir.
Yine Bologna süreci kapsamında öğrencilerimize Diploma Eki verilmesi konusunda çalışmalar son aşamaya gelmiştir.
Erasmus değişim programı kapsamında 20102011 eğitim-öğretim yılında 11 öğretim elemanı ve 3 öğrencimizi Avrupa'nın değişik ülkelerine gönderdik ve göndermeye devam ediyoruz. Şu anda altı Avrupa ülkesinin 15 farklı üniversitesi ile Erasmus değişim anlaşması imzalamış bulunmaktayız.
Bu yıl öğrencilerimizin Erasmus değişim programına ilgileri maalesef istenen düzeyde olmamıştır. Ulusal ajans Üniversitemize 10 öğrenci değişimi kontenjanı verdiği halde öğrencilerimizin vazgeçmeleri nedeniyle tüm kontenjanlar kullanılamamıştır. Bu konuda öğretim elemanlarımızdan öğrencileri yönlendirme konusunda destek bekliyoruz.
Farabi Değişim programı kapsamında 8 öğrencimizi 3 farklı üniversiteye bir dönemliğine göndermek üzere girişimlerde bulunduk. Şu anda karşı üniversitelerin cevabını beklemekteyiz.
ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ANLAŞMALAR İMZALADIK
Uluslararası ikili ilişkiler bağlamında ABD Iowa Eyalet Üniversitesi ve Gürcistan Batum Shota Rustaveli Devlet Üniversitesi ile karşılıklı işbirliği anlaşmaları imzaladık. Bu bağlamda Iowadan 3 öğretim üyesi ve 9 öğrenci Haziran ayının ilk haftasında üniversitemizi ziyaret edeceklerdir. Batum Shota Rustaveli Üniversitesi ile ilişkilerimiz iyi bir seviyede devam etmektedir. Şu anda Orman Fakültesinden iki öğretim üyemiz orada doktora dersi vermekte ve iki doktora öğrencisinin eş danışmanlığını yapmaktadır. Ayrıca ortak doktora ve yüksek lisans programı açmak için de çalışmalar devam etmektedir. Yine Shota Rustaveli Üniversitesinden bir folklor ekibi bahar şenliklerimize katılacak, Ziraat Fakültesinden öğretim üyeleri ve öğrenciler de üniversitemizi teknik gezi kapsamında ziyaret edeceklerdir.
Üniversitemizde Akademik Değerlendirme Kurulu (ADEK) ve Bologna Eşgüdüm Komisyonları kurulmuş olup bunlar düzenli olarak süreçle ilgili değerlendirmelerini yapmaktadırlar. " diye konuştu.
15 kişilik Batumis Kameruli küçük Orkestrası, şef Mamuka Alapişvili yönetiminde bir konser verdi.
Konserin ardından akademik unvan alan akademisyenlere başarılı olanlara akademik giysileri ve ödülleri verildi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 04.05.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle