Artvin'deki Kutlamalar Atapark Önünde Saat 12.30'da Başladı. Ardanuç, Şavşat Ve Hopa'dan Gelen Ödp, Derelerin Kardeşliği Platformu Üyeleri, Garajların Bulunduğu Terminalden Yürüyerek Atapark'taki Guruba Katıldı.
Saat 13. 30'da başlayan yürüyüş, Cumhuriyet Caddesi boyunca kutlamaların yapılacağı Bibak kavşağına kadar devam etti. Burada yoğun güvenlik önlemleri altında üst araması yapıldıktan sonra alana giren 1 Mayıs katılımcıları, yapılan etkinliklere dâhil oldular. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına CHP, ÖDP, Halkevleri, 78'liler Derneği DİSK, KESK, TÜRK-İŞ, Eğitim-Sen, TGB, Genç Umut, Yeşil Artvin Derneği katıldı. Yapılan konuşmalarda emeğin tarihçesi ve günümüzde emeğin durumu hakkında açıklamalar yapıldı.
ÇALIŞANLAR ZORLUK VE SIKINTI İÇİNDE!
İlk konuşması olarak Türk-İş Artvin Temsilcisi Remzi Beken kürsüye geldi. Beken Türkiye'de çalışanların zorluk ve sıkıntı içinde yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını, özelleştirmeler sonucunda halkın ekmeğinin elinden alındığını belirterek şunları söyledi; "Bizler bu ülkenin işçileri kamu emekçileri, meslek sahipleri, emekliler, işsizler, yoksulları gençleri olarak, tüm dünya emekçileriyle birlikte 1 Mayıs alanlarında emeğin bayramındayız. 1 Kez daha hükümete sesleniyoruz; İşsizliğin önlenmesini, kıdem tazminatı hakkımızın korunmasını, esnek kuralsız ve güvencesiz çalışma biçimlerinden vazgeçilmesini istiyoruz. İş cinayetlerinin önlenmesini, iş sağlığın ve güvenliği önlemlerinin artırılmasını istiyoruz. Taşeronlaşma ve kayıt dışı ekonominin engellenmesini, özelleştirmelerin durdurulmasını istiyoruz. Anti demokratik sendikal yasaların değiştirilmesini, toplu pazarlık ve örgütlenmesinin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. " dedi.
GELECEĞİ GEÇMİŞİN HATALARI ÜZERİNE İNŞA EDEMEYİZ!
İkinci konuşmacı DİSK adına kürsüye gelen Tekin Özmen oldu. Özmen Türkiye'de milyonlarca aç ve işsizin olduğunu belirterek şunları söyledi;
"Milyonlar aç, milyonlar işsiz, işte kapitalist sistem. Örgütleme düşünce ve ifade özgürlüğü istiyoruz. 1 Mayıs 1977 katliamının aydınlatılmasını istiyoruz. Bir devrimci sendikacıyı Kemal Türkler'i vuranlar nerede soruyoruz? Geleceği geçmişin hataları üzerine inşa etmeyeceğiz. Sosyal devlet, yoksulluğun tarihe gömüldüğü bütün bireylerin adilane yaşaması demektir. Ülkemizde her 5 insandan biri işsiz. Her 5 insanımızdan biri icralık. Her 5 insandan biri asgari ücret seviyesinde. Bu ülkeye kalkınmış ülke denilebilir mi?
İşsizlik açlık, yoksulluk, gelir dağılımındaki adaletsizlik karşısında; Emeğin, kazanılmış haklarına yönelik ciddi saldırıların güvencesizliğin esnek çalışma biçimlerinin taşeronlaşmanın girdabında çalışma yaşamının tahrip edildiği, sendikal hak ihlallerinin sürdüğü, basını abluka altına alan düşünce ve ifade özgürlüğünün hükümet tarafından ihlallerinin arttığı, hak ve Özgürlükler alanının giderek daraltıldığı bu süreçte gerçekleştirdiğimiz 1 Mayıs eşitlik ve özgürlük talebimizi de haykırdığımız bir gün olacaktır dedi.
DAYANIŞMA VE BİRLİKTE MÜCADELEYE İHTİYACIMIZ VAR!
Daha sonra kürsüye gelen Kamu emekçileri adına konuşan Eğitim-Sen Artvin Şubesi Başkanı Köksal Gümüş; Emperyalist-Kapitalist Sistem ve onun destekçisi siyasal iktidarların, bizim tüm ezilenler olarak birlikte dayanışarak mücadeleyi örmede yaşadığımız eksikliklerden aldıkları güçle saldırılarını daha da pervasızlaşarak sürdüğünü belirterek şunları ifade etti; "Yaşamını alın teriyle kazananlar, işçiler, kamu emekçileri, işsizler, emekliler, öğrenciler, gençler, ev kadınları, ülkenin namuslu ve aydınlık insanları; Merhaba, Dünyanın tüm işçilerinin-emekçilerinin, kapitalist sömürü ve baskıya, emperyalist saldırganlığa, her türlü ayrımcılığa karşı kol kola, omuz omuza vererek alanlara çıktığı 1 Mayıs bayramını coşkuyla selamlıyoruz. Dostlar, 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü hepimize kutlu olsun!
Dayanışmaya ve birlikte mücadeleye bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Çünkü karşımızda, kazanılmış haklarımıza saldırıda tam bir işbirliği yapan uluslararası sermaye ve onun yerli işbirlikçileri var. Emperyalist-Kapitalist Sistem ve onun destekçisi siyasal iktidarlar, bizim tüm ezilenler olarak birlikte dayanışarak mücadeleyi örmede yaşadığımız eksikliklerden aldıkları güçle saldırılarını daha da pervasızlaşarak sürdürüyor.
İktidara geldiği günden beri işbirlikçi kimliği ile sermayenin hizmetinde olan AKP hükümeti, kazanılmış haklarımıza yönelik saldırı politikalarına hız vermiş bulunuyor. Geçtiğimiz dönem "sermayeye af emekçilere saldırı" olan torba yasayı hayata geçiren AKP'nin emek düşmanı karakteri bir kez daha ortaya çıkmış bulunuyor. AKP iktidarı, kendini pek çok alanda kanun hükmünde kararname çıkarma konusunda süper yetkili kılan düzenleme ile yaklaşan seçimlerde yeni saldırı planları içerisinde olduğunu gösteriyor.
Dostlar, İleri demokrasiden dem vurmayı gelenek haline getiren hükümet, talepleri için mücadele eden, bu taleplerini toplumla paylaşmak için alanlara çıkan çeşitli kesimlere kulak vermek yerine, şiddet kullanmayı artık alışkanlık haline getirmiş bulunuyor. Adeta bir korku imparatorluğu yaratan iktidar, neredeyse sokağa çıkan herkesin aleyhine 2911 sayılı yasaya aykırı davranmaktan cezalar vermekte veya açılan ceza davaları ertelenerek başka eylemlere katılım engellenmektedir. En demokratik haklarını bile kullanmak isteyenler engellerle karşılaşıyor, şiddet görüyor ya da en son YGS rezaletini protesto eden liseli gençler örneğinde yaşadığımız gibi, başbakan tarafından porovakatör ilan edilip kendi gençliğiyle bindirilmiş kıtalarla karşı karşıya getirilmeye çalışılıyor. Diğer taraftan, "Düşünce ve ifade özgürlüğü ile siyasi faaliyetler kapsamındaki suç" lara bakan Özel Yetkili Mahkemeler, DGM'leri aratır duruma gelmiştir. Tutuklu insanlar ilk duruşmalarına çıkmak için bile aylarca hatta bazen yıllarca cezaevinde kalıyor. Cezaevlerindeki tecrit koşulları ağırlaştırılarak günlük yaşam işkenceye dönüştürülüyor. Dostlar, Tüm baskılara ve şiddete rağmen Emperyalizmin küresel saldırılarına karşı işçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs'ta, tüm dünyada işçi sınıfı ve ezilen halklar, eşitlik-özgürlük-kardeşlik-insanca yaşam ve güvenceli iş talepleri ile alanlarda. Dostlar, Gün, Küresel sermayenin ve işbirlikçisi AKP'nin doğa, emek ve halk düşmanı saldırılarını geri püskürtme günüdür. Gün; İşsizleştirme, güvencesizleştirme, sefalet ücretine mahkûm etme politikalarına karşı; insanca yaşam, güvenceli iş ve güvenceli gelecek taleplerini birlikte haykırma günüdür. Doğanın kâr için talanına; HES'lere, Nükleere karşı, yaşanılabilir bir çevre mücadelesini birlikte yükseltme günüdür. Dostlar, Emeği ve alın teri ile yaşamı var eden bizler için başka bir dünya kurmak mümkün. Bizler emekten, eşitlikten, özgürlükten, barıştan ve adaletten yana bir ülke ve dünya kurmanın mümkün olduğunu biliyoruz. Böyle bir dünyayı kurmak, bizim ellerimizdedir.
Biz, bu ülkenin emekçileri; Grevli toplu pazarlık hakkımız olduğunu ve bu hakkı kullanacağımızı buradan bir kez daha haykırarak, buna fiili olarak engel olunmaması, 4/B, 4/C, 50/D, 4924 gibi statülerde çalışan sözleşmelilere kadrolu iş güvencesi sağlanması, Giderek artan iş cinayetlerine, esnek, güvencesiz, performansa dayalı çalıştırma, taşeronlaştırma ve özelleştirme uygulamalarına son verilmesi, Başta eğitim ve sağlık olmak üzere tüm kamu hizmetlerinde ticarileşmeye son verilerek, herkese eşit, parasız, demokratik, bilimsel, anadilinde eğitim hakkı tanınması, savaşa değil; sağlığa ve eğitime bütçe ayrılması, Tüm kamu ve özel işyerlerinde işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınması, meslek hastalıklarına karşı kamusal bir hizmet olarak korunma sağlanması, kurum tabipliklerinin ve kreşlerin yeniden tesis edilmesi, Aynı ya da benzer işi yapan emekçilerin mali ve sosyal haklardan eşit yararlandırılması, eşit işe eşit ücret ilkesinin yaşama geçirilmesi, Cins ayrımcı uygulamalar ve kadınları eve hapsetme politikalarının, kadına yönelik şiddetin, çocuk istismarının son bulması, tecavüzcülerin, şiddet uygulayanların korunmadığı, polis şiddetinin teşvik edilmediği adil bir yargılama için toplumsal adaletin tesis edilmesi,
Emekçilere dayatılan angarya ile zorunlu mesai öğle tatili gaspına son verilmesi, yeterli sayıda kadrolu personel alınması, Tüm çalışanlara, insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanması, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi taleplerimizle; 1 Mayıs'ta yine ülkenin dört bir yanında alanlardayız. Dostlar, İnsanın insanı sömürmediği; hiçbir halkın dil, din, kültür farklılıkları nedeniyle baskı görmediği; İnsanların açlıktan ölmediği; çocukların savaşlar sonucunda anasız babasız kalmadığı; Doğanın talan edilmediği; nükleerin, asit yağmurlarının, kanser vakalarının, sakat doğumların, GDO'lu gıdaların olmadığı; Milyonların işsizliğe, açlığa, sefalete ve güvencesizliğe mahkum edilmediği; Türkiye'de ve bütün dünyada barışın, kardeşliğin, güvenceli yaşamın, adaletin ve dayanışmanın hüküm sürdüğü bir gelecek yaratmak için mücadelemize kararlılıkla, azimle, inançla devam edeceğiz. Sesimizi dünyadaki sınıf kardeşlerimizle birleştirmek ve milyonları ortak taleplerde buluşturmak için, Bize reva görülen açlığa, İşsizliğe, güvencesizliğe, işgale, savaşa ve sömürüye karşı, barışı, kardeşliği ve yaşamı savunmak için, 1 Mayıs'ta alanlardayız. Yaşasın 1 Mayıs"dedi.
Halkevleri adına görüşlerini açıklayan Onur Gümüşkaya Ustalığını sokakta kazanan hak mücadelelerinin, emekçilerin gençlerin, kadınların, esilenlerin, baskıyla, şiddetle, zorla, inkarla, sadakayla, gericilikle faşizmle, ustalık dönemini kurmaya çalışan AKP iktidarına ve sermayeye karşı birlik mücadele günüdür" dedi.
İNADINA EMEK, İNADINA BARIŞ, İNADINA MÜCADELE!
CHP adına Merkez İlçe Başkanı Cüneyt Öztürk ise 1 Mayıs'ın emeğin günü olduğunu belirterek şunları söyledi; " 1 Mayıs 1977'de Taksim'de canları uğruna inadına barış, inadına kardeşlik, inadına emek diyerek mücadele eden, demokrasinin sulanmaz kahramanları selam size, Selam olsun darağacında namlu ucunda, ölüm döşeğinde yaşasın tam Bağımsız Türkiye" Kahrolsun emperyalizm. Diyen Denizler, Mahirler, Hüseyinler, Ulaşlar Selam olsun sizlere. Bugün 1 Mayıs İşçinin, emekçinin, köylünün bayramı Bugün AKP'nin işsizleştirme korku ve yıldırma politikalarına direnme günüdür. Bugün HES adı altında derelerin, tarım alanlarının, Köylerin yağmalanmasına karşı çıkma günüdür. Bugün Türkiye'de çalışan 14 milyon ücretlinin sadece 1 milyonunun sendikalı olduğu, diğerlerinin düşük ücret ve sefaletlerini iktidarın yüzüne haykırma günüdür. Bugün Grevli Toplu Sözleşmeli Hakların verilmesi için mücadele etme günüdür. Bugün Maden ocaklarında tersanelerde güvensiz atölyelerde emekleri sömürülen, ölen, yanan göçük altında kalan cenazelerine dahi ulaşılamayan emekçilerin kefenlerini bu faşist düzene sarmanın günüdür. Dün KPSS'de bugün YGS' de emekleri çalınan gençlerimizin anaların, babalarını, eğitim emekçilerinin haklarını arama günüdür. Bugün 4/B, 4/C 50/D gibi statülerle çalışan sözleşmelilerin kadro güvencesine alınması için mücadele etme günüdür" dedi.
Son olarak ÖDP adına konuşan Selma Güven'de 1 Mayıs'ın emeğin, eğitliğin, çalışanların haklarının korunması için 1876 yılından beri sigorta görevi gördüğünü, meydanlarda hak arama mücadelelerinin bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğini söyledi, Konuşmaların ardından gurup Üç Kuşak bir konser verdi. Halaylar eşliğinde coşkuyla kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü de sona erdi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 02.05.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle