Hes'lerin Hukuksuzluğu 2 Kez Daha Kanıtlandı!

24/02/2011 15:14

Senoz'da 2. Yürütmeyi Durdurma Daha.

Haber: Hayati Akbaş

Rize İdare Mahkemesi, bölgede yapılması planlanan 2 ayrı HES projesi için Yürütmeyi Durdurma' kararı verdi. Rize'nin Çayeli ilçesine bağlı Senoz Vadisi üzerinde yapılması planlanan 12 HES projesinden 2'si hakkında verilen Yürütmeyi Durdurma' kararıyla, aynı vadide HES'ler için verilen Yürütmeyi Durdurma' kararı sayısı 9'a ulaştı.

Doğu Karadeniz Bölgesi'nde başta Rize olmak üzere yapılması planlanan HES projelerine karşı yürütülen demokratik mücadelenin yanında hukuk mücadelesi de devam ediyor.

Senoz Vadisi üzerinde, Kiler Holding'e ait Ayone Enerji üretim firmasına ait 20, 30 megavat kurulu gücündeki Gürpınar Regülatörü ve HES projesi ile Koçoğlu Grubuna ait Kaçkar Enerji firması tarafından yapılması planlanan 6, 94 megavat kurulu gücündeki Çiğdemli Regülatörü ve HES projelerinin ÇED Olumlu Raporları' hakkında Yürütmeyi Durdurma' kararı verildi.

Senoz Derneği Başkanvekili ve Avukatı Münir Yazıcı, yaptığı yazılı açıklamada, Rize İdare Mahkemesi'nin söz konusu HES projeleri hakkında verdiği Yürütmeyi Durdurma' kararları ile Senoz Vadisinde yapılması planlanan 12 ayrı HES projesi için açılan 9 ayrı davanın tamamında Yürütmeyi Durdurma' kararı verildiğine dikkat çekti.

Dernek olarak yaklaşık 4 yıldır Senoz Vadisi'nde HES'lere karşı mücadele ettiklerini anımsatan Yazıcı, "Ne hazindir ki, bu mücadeleyi, görevi çevreyi korumak olan Çevre ve Orman Bakanlığına karşı yürütmek zorundayız. Senoz Vadisi'nde, 7 ayrı enerji firması tarafından geliştirilmiş 12 adet HES projesi mevcut. Bu projelerle vadimizin tüm suları kaynağından 45 kilometrelik vadi boyunca tünel ve borulara alınarak HES projelerine aktarılmakta ve dolayısıyla firmalara 49 yıllığına devredilmektedir. Bu planlamalarda hiçbir çevre koruma anlayışı, yasa, kanun ve mevzuat hükümleri gözetilmemekte; sadece birilerine rant sağlama amacı öncelenmiştir" dedi.

Yargı kararlarında, Vadide tek tek projeler için yürütülecek ÇED sürecinin yanlış bir yaklaşım olduğu'nun vurgulandığını anlatan Münir Yazıcı, kararlarda ayrıca, Vadide öngörülmüş tüm HES projeleri, bunun yanında taş ocağı, kum ve mıcır eleme tesislerinin bir bütün olarak ÇED sürecine tabi tutulması gerektiği'nin vurgulandığını da belirtti. Bu durumun, çevre biliminin de gereği olduğunu, hem kanuni, hem akli ve hem de vicdani bir zorunluluk olan önemli bir hukuksal tespit olduğunun altını çizen Av. Yazıcı, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Bir hukuk devletinde hukukun kararları, üstelikte bu kararlar konunun uzmanı bilim insanlarının da belirlediği doğrultuda olmasına rağmen neden uygulanmaz? Neden onlarca benzer karara rağmen aynı anlayışla işlem yapılmaya devam edilmek istenir? Bu kararlarla, idarenin yanlışı, hukuksuzluğu Senoz'da 9. kez tescil edilmiş oldu. Çevre ve Orman Bakanlığına soruyoruz; bölge insanı olarak size doğru iş yaptırmak için daha ne yapacağız? Bunun yanında daha önce mahkeme kararı ile 2 kez iptal edilen Uzundere-II HES ve bir kez iptal edilen Kayalar HES projeleri ile Melekom HES, Sesli HES ve İncesu HES projeleri için Bakanlıkça ÇED süreçleri yürütülmektedir. Artık eminiz ki, bu projeler içinde Bakanlıktan ÇED Olumlu kararları çıkacaktır. Bizlerde her kararınızı Mahkemeye götürmekten asla geri durmayacağız! Gelinen aşamada, çevreyi korumakla görevli olan Çevre ve Orman Bakanlığı, ya ne yaptığının farkında değil, ya da bizim bilmediğimiz bir takım etkilerle yanlışta, hukuksuzlukta ısrar etmekte bir beis görmemektedir. Mahkeme kararlarının açık hükümlerine rağmen aynı anlayışla işlem tesis etmeye devam eden, kararlara imza atan yetkilileri uyarıyoruz: İdari Yargılama Usul Kanunun 28 /3. Maddesi gereği maddi ve manevi tazminat davası ile karşı karşıyasınız!. . "

Açıklamasında Başbakan Erdoğan ile Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'ya da seslenen Av. Yazıcı, Çevre ve Orman Bakanlığının görevini yapmadığını, yasaları, hukuku ve bölge insanını hiçe sayan uygulamalara imza atmaya devam ettiğini belirterek; "Diğer taraftan da firma temsilcilerini toplayarak, Yapacağınız çalışmalarda bölge insanını ikna edin' talimatı veriyor. Bu talimatı alan firma yetkilileri bölgeden bir kısım insanlara menfaat sağlayarak işlerini yürütmeye koyuluyorlar. Bu uygulamalarla yüzlerce yıldır bir evin bireyleri gibi kardeşçe yaşamış bölge insanı birbirine düşürülüyor. Yoksul insanların mağduriyetlerini kullanıp, böyle bir sosyal sonucu yaratmaya ne hakkınız vardır. Mahkeme kararlarını yandan dolanarak bilim dışı, hukuk dışı çalışmaları yürütmekte ısrar eden firma yetkililerine de sesleniyoruz. Bir şekilde ÇED olumlu kararı çıkartacağınız tüm dosyalarınızı mahkemeye götürmekten asla geri durmayacağız. Ne kendinizi nede bizleri yormayın. Biliniz ki konuya ilişkin ortaya çıkmış mevcut hukuk içtihatları neticesinde, Senoz vadisindeki hiçbir projeniz hukuktan onay alamayacaktır.

Artık herkes bilsin ki; Yaşam alanlarımızı koruma adına haklı olduğumuz bu davalarda, Sadece hukukla değil, bölge insanları olarak tüm demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanarak gereğini yapma kararlılığındayız. Senoz halkı her geçen gün daha büyük bir bilinç ve kararlılıkla ve top yekûn olarak bu akıl almaz, haksız, hukuksuz saldırılarınıza her ne pahasına olursa olsun karşı koyacaktır.

Konuyu değerlendiren Av. Yakup Okumuşoğlu ise, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ama hukukun ne olduğunun tartışılır hale geldiğini, mahkeme kararlarına rağmen ısrarla HES projelerini onaylayan idarenin, yetmediğinde yönetmelikleri ve yasaları da değiştirdiğini kaydederek; bu tutumunun hukuku da zedelediğini kaydetti.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 24.02.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.