Artvin'de akşam saatlerinde yapılan eylemde, Çok Katlı Otopark önünden AK Parti İl Binasının bulunduğu Atapark'a kadar ellerinde meşalelerle yürüyen protestocular, Cami Meydanı'nda toplandı. Emniyetin aldığı geniş güvenlik önlemi dikkatlerden kaçmadı.
Ankara'da yapılan gösterilerde aşırı güç kullanılması protesto edilerek basın açıklamasında bulunuldu. Basın açıklamasını Eğitim-Sen Artvin Şubesi Başkanı Seyfettin Altıkulaç yaptı. Basın açıklamasına CHP Merkez İlçe Başkanı Cüneyt Öztürk, Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, Halkevleri Artvin Şubesi Başkanı Ferdi Şağbanoğlu, bazı sivil toplum temsilcileri ve Torba Yasası'nı protesto eden vatandaşlar katıldı. Basın açıklamasını yapan Eğitim-Sen Artvin Şubesi Başkanı Seyfettin Altıkulaç şunları söyledi; "Öncelikle Ankara'da, OSTİM'de meydana gelen patlamalarda hayatını kaybeden emekçi kardeşimizi saygıyla anıyor; yakınlarına başsağlığı, yaralı emekçi kardeşlerimize acil şifa diliyoruz. Ostim'de, ilk bakışta işçi sağlığı, iş güvenliği önlemlerinin yeterli olmamasından kaynaklandığı izlenimi veren bu vahim kaza yaşanırken, Kızılay'da da AKP iktidarının hak arayan emekçilere tahammülsüzlüğünü gösteren bir vahşet yaşandı. İşçi ve emekçilerin sadece ve sadece demokratik hakları ve insanca yaşam hakkı için gösterdikleri demokratik tepkileri su, gaz ve sis bombalarıyla bastırıldı. Bu vahşet AKP iktidarının işçi ve emekçilerin demokratik tepkilerine karşı tahammülsüzlüğünün ifadesidir. Bu vahşet AKP iktidarının özlemini duyduğu ve adım adım gerçekleştirdiği "polis devleti"nin ifadesidir. " dedi.
Eğitim Sen Başkanı Altıkulaç'ın açıklaması AK Parti aleyhine atılan sloganlarla kesildi. "Bu gidiş ülkemizin karanlığa doğru gidişidir. " Diyen Altıkulaç, "Kazanılmış demokratik hakların yok edilme isteğidir. İşçi ve emekçi halk düşmanlığıdır. İktidarın, sadece ve sadece kendi temsil ettiği sermaye sınıfının taleplerini hayata geçirme politikasının kanıtıdır. Ankara'da ne yaşanmıştır? Türkiye'nin en saygın emek-meslek örgütlerinin; milyonlarca işçiyi, kamu çalışanını, mimar ve mühendisi, doktoru temsil eden DİSK-KESK-TMMOB-TTB'nin hem kendi üyelerinin, hem de bütün emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarını savunmak, toplumsal ve demokratik taleplerini dile getirmek için düzenledikleri tamamen yasal ve meşru eylem, siyasi iktidarın güvenlik güçleri tarafından şiddet kullanılarak engellenmiştir. " İfadelerini kullandı.
Altıkulaç, TBMM'de görüşülmekte olan "Torba Yasa" içinde gerek parlamento içinde gerekse toplumsal hayatta bir mutabakatla karşılanan cezaların indirilmesi, öğrenci gençliğe af, emeklilerin bazı taleplerinin karşılanması gibi düzenlemelerin yanında milyonlarca işçi ve emekçinin haklarının gasp edilmesi, gençlerin ve çocukların geleceğinin karartılması, daha da karanlık süreçlere götürücü düzenlemeler içermekte olduğuna vurgu yaptı.
Yeni Yasa'da güvensiz çalışmanın olduğu, kamu çalışanlarına sürgün gözüktüğünü söyledi. Bu Yasa'nın gençleri istihdam adına mali kıskaca almak olduğu, bölgesel asgari ücretin ortaya atıldığı, bunun yanı sıra işsizlik fonunun yağmalanacağını belirtti.
Eğitim Sen Artvin Şube Başkanı Seyfettin Altıkulaç basın açıklamasını şu cümlelerle tamamladı. "Ne yapmalıydık? Hiç ses çıkarmamalı mıydık? Üyelerimizin hak ve çıkarlarını korumamalı mıydık? Demokratik haklarımızı savunmamalı mıydık? Ne yapmalıydık? Teslim mi olmalıydık? Yani AKP iktidarının bugüne kadar yaptığı gibi toplumsal örgütlerden kaçırdığı, parlamento içindeki partilerden dahi kaçırdığı "imamın doğru bildiği yolda" yürümesi karşısında susmalı mıydık? Yani bizden iktidar karşısında el pençe divan durup saygı duruşuna geçmemiz bekleniyordu? Hayır! Bin kere hayır!
Bizlerin örgütsel geleneğinde "gelene ağam, gidene paşam" demek yoktur. Teslim olmak yoktur. Doğru bildiğimiz yolda yürümek, mücadele etmek vardır.
Bugün de bu haklılığımızdan aldığımız güçle TBMM'de görüşülmekte olan Torba Yasa'yı protesto için 81 ilden sadece örgütlerimizin yöneticileri, işyeri temsilcileri ve bizi bu haklı mücadelemizde destekleyen Türk-İş'e bağlı sendikalar, siyasi parti, demokratik kitle örgütleriyle birlikte Ankara'da bir demokratik eylem düzenledik.
Yaşananları gördünüz. Bu demokratik tepkimizin nasıl bir şiddetle engellendiğini gördünüz. Bunun tek bir suçlusu vardır: AKP iktidarı ve onun başı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Yaşananlar bizzat onun talimatıyla gerçekleştirilmiştir. Kendisi yurtdışında olmasına rağmen görevlendirdiği İçişleri Bakanı ve onun talimatlarını gerçekleştiren Ankara Valisi, Ankara Emniyet Müdürü tamamıyla bu olayın sorumlusu ve suçlusudur.
Güneş tarihte olduğu gibi bugün de balçıkla sıvanamaz. Baskı, şiddet ve cebire dayanan hiçbir şato tarihte de sağlam kalmamıştır, bugün de kalmayacaktır. Demokrasiye tahammülsüzlüğün Tunus'taki, Mısır'daki sonuçlarını bütün çıplaklığıyla görüyoruz. Kurulan saltanatların polisiye baskılarla korunamayacağı açıktır. Milyonları temsil eden emek ve meslek örgütleri temsilcileri olarak buradan bir kez daha ilan ediyoruz ki; yaratılmak istenen polis devletine karşı direnmek en demokratik hakkımızdır. Bugünü AKP iktidarı için "Kara bir gün" olarak ilan ediyoruz.
Mücadelemizin temeli haklılığımızdır. DİSK, KESK, TMMOB, TTB'nin TBMM'ne gidip demokratik tepki ve taleplerimizi dile getirmeleri engellendi. Çünkü bizim copumuz, gazımız, tazyikli suyumuz yok. Bu saldırıyı "sadece ve sadece mücadele azmimizi bileyen bir saldırı olarak değerlendiriyoruz.
Ve Türkiye'nin her yerinden bu saldırı gereken kararlılıkla lanetlenecektir. Bu saldırıyı kınamak ve Torba Yasa'yı protesto etmek için yarından itibaren bütün işyerlerinde demokratik tepkimizi göstermeye devam edeceğiz. Teslim olmayacağız!"
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 10.02.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle