Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yapılması planlanan ve doğal yaşam alanlarına verdiği geri dönüşümsüz zararlar bilimsel raporlar ve yargı kararlarıyla ortaya konulan HES projelerine karşı mücadele eden Derelerin Kardeşliği Platformu, bu kez vadileri Meclis çatısı altında buluşturdu.
Derelerin Kardeşliği Platformu'nun dönemsel olarak yapılan Bölge Koordinasyon Kurulu Toplantılarının' 5. 'si bu kez Meclis Toplantısı haline dönüştürüldü. Platformun çalışmalarının değerlendirilerek, bilgi paylaşımı ve çeşitli çalışma gruplarının oluşturulduğu 1. Meclis toplantısında aynı zamanda yeni dönem için Yürütme Kurulu da yeniden oluşturuldu.
41 Vadiden 105 Temsilci
Rize Tek Gıda-İş Sendikası Konferans Salonunda yapılan Derelerin Kardeşliği Platformu Meclis toplantısına, bölgedeki Rize, Artvin, Trabzon, Giresun, Ordu, Kars, Ardahan, Erzurum, Gümüşhane, Bayburt, Tokat, Amasya, Samsun, Sinop, Bartın ev Zonguldak'taki 41 vadiden seçilen 105 temsilci katıldı.
Meclis Divan Başkanlığı'na Saltuk Deniz ile Divan Üyeliklerine Kamile Kaya, Hüseyin Acar ile Gülpaşa Korkmaz'ın seçildiği toplantıda açılış konuşmasını yapan Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Başkanı Mehmet Gürkan, "Derelerimize, vadilerimize, doğal yaşam alanlarımıza göz diken gözünü kar hırsı bürümüş bir takım çevreler, ellerindeki gücü kullanarak yasalarla, uygulamalarıyla bizim ölüm fermanımızı hazırlıyorlar" dedi.
"Sularımızı Alarak Bizi Yurtsuzlaştırıyorlar!"
Ülkemizdeki enerji açığı, enerjide dışa bağımlılık gibi sözde söylemlerle kamuoyunun kandırılmaya çalışıldığına işaret eden Gürkan, Hidroelektrik santrallerin (HES), ülkemizdeki uygulamalarıyla yenilenebilir enerji kaynağı değil, yıkım projeleri olduğunu savundu.
Derelerde akan, bulunduğu bölgelere yaşam kaynağı olan, doğal yaşam alanlarına, etrafındaki bütün canlılara can veren suların alınıp-satılabilen bir meta olarak sadece enerji kaynağı şeklinde görüldüğünü anlatan Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Başkanı Mehmet Gürkan, "Sularımızı, topraklarımızı elimizden alarak, bizi göçe zorluyorlar. Bizleri yurtsuzlaştırıyorlar" dedi.
"Ölüm Emrimizi Vermişler!"
Bölgedeki sorunun sadece HES projeleriyle sınırlı olmadığını, Samsun-Artvin arasında geliştirilmeye çalışılan sözde turizm planlarıyla yaylaların da geniş yollarla birleştirilmesinin planlandığını anlatan Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Başkanı Gürkan, "Buralara çeşitli tesislerle birlikte 5 yıldızlı oteller kondurarak, geliştirdikleri projelerle suyu tamamen kaynağından ele geçirecekler. HES projeleriyle, taşocaklarıyla ve bu gibi projelerle artık bundan sonra canımızı alacaklar. İçme sularımız, kaynak sularımız kuruduğu gibi derelerimizde artık can suyu da kalmayacak. Can suyu, bir kere ölmek üzere olan insana verilen son yudum sudur. Ölüm döşeğindeki bir insanın dudaklarına pamukla damlatılan sudur! Bunun başka tanımlaması yoktur! Bunlar bizim ölüm emrimizi vermişler. Dereler kurudu. Derelerde artık can suyu diye bir şey akmıyor" şeklinde konuşmasını sürdürdü.
"Susuz Yaşam Düşünülemez!"
HES projeleri ile bölge halkının yaşam alanlarının yok edildiğini öne süren Gürkan, "Su, insanın olduğu kadar bütün ekolojik sistemin, canlıların da en büyük yaşam kaynağıdır. Su olmadan insanların, ekosistemin bulundukları yerlerde yaşaması olanaksızdır. Yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan insanlar olarak bizler buna müsaade etmeyeceğiz. Dedelerimizin bize miras bıraktığı bu toprakları biz de olduğu gibi koruyup, kollayarak torunlarımıza bırakacağız" diye konuştu.
Meclis gündemi için hazırlanan önerge ile gündeme alınması istenen önerilerin değerlendirilmesinin ardından Derelerin Kardeşliği Platformu'nun çalışmalarına ilişkin raporu okuyan Platformun Dönem Sözcüsü Ömer Şan, Platformun oluşumundan, örgütlenme anlayışına kadar geçen süreçte yapılan çalışmalara ilişkin bilgiler verdi.
Bağımsız, Yerel Halk Haykırışı
Derelerin Kardeşliği Platformunun tamamen bağımsız bir yerel halk hareketi olduğunun altını çizen Dönem Sözcüsü Ömer Şan, "Derelerin Kardeşliği Platformu, bağımsız, yerel bir halk hareketi olarak hepimizin el emeği, göz nuru ile oluşan bir haykırıştır. Derelerin Kardeşliği Platformu, bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü lobiden, fondan, şirketten, iktidardan, oluşumdan ve kaynaktan bağımsız olarak mücadelesini yürütecektir. Politik tutum alıştan teorik çerçeve çizmeye kadar, aynı dili konuşarak aynı doğrultuda mücadele eden dostları ile tartışmayı, etkileşime açık olmayı bir prensip olarak kabul eden Derelerin Kardeşliği, bundan sonra da yoluna böyle devam edecektir. Bu anlamda toprak, su ve yaşam mücadelesi veren hiçbir çevreyi, oluşumu, platformu veya grubu rakip, düşman ya da karşıt olarak göremeyiz, görmeyiz. Aksine, mücadele cephesini genişleteceğimiz bu oluşumları, dost ve mücadele gücümüze güç katacak ortak savunucular olarak değerlendirip, mutlak dayanışmayı öngörme hedefindeyiz. Milyon dolarların, devasa rakamların telaffuz edildiği alanlarda, yüreğimizi ortaya koyarak, kendi öz toprağımızı, sularımızı, yaşam alanlarımızı, her ne pahasına olursa olsun savunmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Sonuna Kadar Mücadele
HES karşıtı mücadelenin, suyun ticarileşmesinden ayrı görülemeyeceğini, HES adı altında yapılan saldırıların aynı zamanda suya, toprağa sahip olma girişimi olduğunu savunan Şan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu nedenle HES karşıtı mücadelemiz aynı zamanda su hakkı, toprak hakkı, yaşam hakkı mücadelesinden bağımsız düşünülemez. Sadece su değil, meralarımıza, ormanlarımıza, madenlerimize, kıyılarımıza, dahası tüm yaşam alanlarımıza, yok edecek şekilde saldırıyorlar. Sermaye, asla bu kaynakları doğanın, insanlığın yaşamına terk etmeyecekti. Şimdi yeni hazırlanan yasalarla elimiz kolumuz bağlanmaya çalışılıyor. Her türlü hukuksuzluğa, bilim dışılığa, akıl dışılığa; Anayasal ve demokratik haklarımız, adaletin ve bilimin ışığı ile halkla birlikte karşı koymaya çalışıyoruz. Daha fazla kar elde etmek için bu vadilere göz dikenlere karşı mücadelemiz sonuna kadar sürecektir. "
"Yasaları Uygulatmayacağız!. . "
TBMM'de devam eden yeni yas çalışmalarıyla halkın kazanımlarını yok etme veya engelleme çalışmaları yapıldığını, bunlarla birlikte siyasi iktidarın ölümü gösterip sıtmaya razı etme' oyunu içerisinde olduğunu anlatan Şan, "28 Aralık 2010 Tarihinde, TBMM'de onaylanan 6094 sayılı "Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kullanımı Yasası"nda ve Mecliste bekleyen "Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu" böyle bir arkadan dolanma' hikâyesinden başka bir şey değildir. Bunlarla birlikte Doğal SİT Alanı ilan edilmiş alanların statüsü sona erdirilerek, SİT Alanı ilan etme yetkisi Çevre ve Orman Bakanlığı'na devredilmek isteniyor. Değiştirilmeye çalışılan bu yasalara karşı vadilerimizde topyekûn direnişimiz devam edecektir. Vadilerde hayatı savunanlar olarak bu yasalarla boşuna uğraştıklarını herke göstermenin zamanıdır. İster değişsin, ister değişmesin halkın yaşamını yok sayan her türlü olumsuz değişimin kağıt üzerinde kalacağını dosta düşman gösterme zamanıdır. Bu yasalar asla hayat bulmayacaktır. Halkımızın bu yasaları vadilerinde direnecek uygulatmayacaktır" dedi.
Şan, ne Hükümetlerle ne de HES şirketleri ile masaya oturmak gibi bir dertlerinin olmadığını ifade ettiği konuşmasını, "Derdimiz, hayatın akışına kelepçe vurulması ve suyun ticari bir mal olarak algılanmasıdır. Mücadelemiz suyun bir ticari meta olmadığını ortaya koymak ve özgürce akmasının devam etmesini sağlamaktır. Mücadelemiz, bu taleplerimiz karşılık bulana kadar devam edecektir" diye tamamladı.
DEKAP Meclis çalışmaları daha sonra bölgedeki vadilerden gelen temsilcilerin bölgelerindeki HES çalışmaları ve mücadele süreçlerini anlatarak, bundan sonraki mücadelede izlenmesi gereken mücadele yöntemleri konusundaki önerilerle devam etti.
HES'lere karşı verilen hukuk mücadelesinin anlatıldığı, mücadele yöntemlerinin tartışıldığı Meclis Toplantısına, aynı zamanda Ankara ve İstanbul'daki DEKAP Yürütme Kurulları ile Hukuk Çalışma Grubundan da temsilciler katıldı.
Yeni Yürütme Kurulu Oluşturuldu
DEKAP Meclisinde, Divan Başkanlığına verilen önergelerle oluşturulan 13 kişilik yeni Yürütme Kurulu ise yapılan oylamanın ardından Meclise katılan vadi temsilcilerinin oy birliği ile göreve getirildi. Vadilerde yapılan seçimler sonrasında belirlenen temsilcilerin oluşturduğu Derelerin Kardeşliği Platformu Meclisi'nin 2 yıl, Meclis'in gerek görülen haller dışında 6 ayda bir başka bir ilde toplanacağı kaydedilirken; yeni seçilen Yürütme Kurulu'nun ise bir yıl süresince görev yapacağı bildirildi.
Mecliste yapılan oylama sonrasında, "Mehmet Gürkan, Ömer Şan, Yaşar Aydın, Saltuk Deniz, Kamile Kaya ile Ethem Kara" yeniden DEKAP Yürütme Kuruluna seçilirken; "Giresun'dan Arzu Yeşil, Trabzon'dan Taylan Kaya, Hopa'dan Kamil Ustabaş, Kemalpaşa'dan Şenol Çevik, Çayeli'nden Hızır Kadıoğlu, Fındıklı'dan Avni Ertaş ile Ordu Fatsa'dan Osman Güvenalp" ise Yürütme Kurulu'nun yeni üyeleri oldular.
DEKAP Meclis toplantısının ardından bir araya gelen Yeni Yürütme Kurulu üyeleri, Meclis'teki çalışma ve konuşmalarla oluşturulacak olan sonuç bildirisinin hazırlanarak, oluşturulan yeni Yürütme Kurulundaki görev dağılımı ile birlikte kamuoyuna açıklanacağını kaydetti.
Öte yandan, DEKAP Yürütme Kurulu'nun hafta içerisinde Trabzon'da toplanarak kendi arasında görev bölümü yapacağı ve önümüzdeki süreç içerisinde de eylem planı oluşturacağı bildirildi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 08.02.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle