Türkiye Barolar Birliği Başkanı ve Üyeleri 11 İlin Baro Başkanları ve 7 Profesör Hopa Peronti Otelde düzenlenen toplantı ile İnsan Hakları ve İhlallerini Masaya Yatırdı bölge toplantısı bir gün sürdü.
Türkiye Barolar Birliği tarafından organize edilen İnsan Hakları ve ihlallerini içeren geniş kapsamlı konuları Hopa ilçesi Peronti otelde masaya yatırdı.
"Türkiye Barolar birliği ve insan hakları merkezi, İnsan hakları ihlallerini, izleme araştırma ve arşivleme projesi kapsamında Türkiye'de 6 yıldır yapılması planlanan birincisi İzmir'de, ikincisi Mardin'de ve üçüncüsü, Artvin Hopa'da yapıldı.
İnsan Hakları Çalıştay'ı toplantısına Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. V. Ahsen Coşar, Türkiye Barolar Yönetim Kurulu Üyeleri Berru Besler, Cengiz Tuğral, Ahmet Gürel ve Sitare Sağmen. Kars, Ağrı, Erzurum, Erzincan, Giresun, Ordu, Samsun, Gümüşhane, Trabzon, Rize ve Artvin toplam 11 ilin Baro başkanları, Türkiye Barolar birliği İnsan Hakları Merkezi Bilim ve dayanışma kurulu üyeleri 4 profesör, yine İnsan hakları merkezi yürütme kurulu üyesi 3 profesör katıldı.
Çalıştay'da Gürcistan'da yaşanan insan hakları ihlalleri gündeme geldi
Sabah saat 10. 00 da başlayan insan hakları bölge toplantısının açılş konuşmasını ev sahibi olarak Artvin Baro başkanı İzzet Varan Yaptı.
Artvin Barosu Başkanı İzzet Varan, komşu ülke Gürcistan'da yaşanan insan hakları ihlallerini gündeme getirdi.
Toplantıya Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. V. Ahsen Coşar, Yönetim Kurulu üyeleri, İHM Başkan ve Merkez Temsilcileri, Bölge Baroları Başkanları, Bölge Baroları İnsan Hakları Temsilcileri, Artvin, Ağrı, Erzincan, Erzurum, Iğdır, Giresun, Gümüşhane, Kars, Ordu, Rize, Samsun, Trabzon illerinin Baro Başkanı ve yöneticileri ile bağlı avukatlar katıldılar.
Varan: Gürcistan'da yaşanan insan hakları ihlallerini kınıyorum
Toplantıya ev sahipliği yapan Artvin Barosu'nun başkanı Av. İzzet Varan yaptığı konuşmada komşu ülke Gürcistan'da yaşanan insan hakları ihlallerini gündeme getirerek bu ihlaller karşısında girişimdi bulunulması gerektiğine vurgu yaptı.
İzzet Varan konuşmasında; " Gürcistan'da iş ve ticaret yapan Türk vatandaşlarının girdikleri ticari ilişkiler neticesinde karşılaştıkları hukuki ihtilaflarda adil ve tarafsız yargılamanın olmadığını düşünüyoruz. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olarak delil toplandığını görüyoruz. Tercüman seçme hakkı ve müdafi hakkının usulüne uygun kullandırılmadığı ve cezaevi koşullarının çok ağır olduğunu belirtmek istiyorum. "dedi. Konuşmasında Artvin ilinde Türkiye'de 6 ayrı yerde düzenlenen bu toplantıların birine ev sahipliği yapmaktan dolayı mutluluk duyduğunu söyleyen Artvin Barosu Başkanı Av. İzzet Varan, toplantıya katılan tüm katılımcılara teşekkür etti.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. V. Ahsen Coşar toplantının açılışında yaptığı konuşmada; toplantının amaçları hakkında bilgi verdi. Toplantıda konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. V. Ahsen Coşar; " İHİRAP, yani İnsan Hakları İzleme, Raporlama ve Arşivleme Projesi, öncelikli olarak ülkemizdeki insan hakları ihlallerini izlemeyi, belirlediği ihlalleri raporlamayı, arşivlemeyi, bu suretle insan hakları ihlalleri hakkında bir hafıza oluşturmayı amaçlamaktadır. Projenin ikinci ayağı ise belirlenen ihlallerin ve bu ihlallerden sorumlu olanların üzerine gitmektir.
Bu projenin uygulanmasında, Barolarımızın, insan hakları alanında çalışan avukat meslektaşlarımızın, insan hakları aktivistlerinin desteklerinin sağlanması projenin başarıya ulaşması yönünden son derece önemlidir. Esasen ilkini İzmir'de, ikincisini ise bugün Mardin'de gerçekleştirdiğimiz bölgesel nitelikteki bu toplantıların düzenlenmesinden amaç da, hem projenin tanıtılmasının, hem de Barolarımızın, insan hakları alanında çalışan meslektaşlarımızın, insan hakları aktivistlerinin projeye katkı ve desteklerinin sağlanmasıdır.
Tartışmalı olmakla birlikte insan hakları kolektif olmaktan daha çok bireyseldir. Zira insan hakları, kişileri bireyler olarak tanımlar ve bireyin taleplerine toplum ve diğer toplum birimlerin üzerinde bir yer ve öncelik verir. Bugün yaşadığımız sorun, bireysel haklardan çok, bireysel insan haklarına saygı gösterilmemesi, bu hakların ihlal edilmesi sorunudur. Bu saygısızlık ve ihlal eylemlerinin failleri, bireyler üzerinde hak ve tasarruf iddiasında olan devlet ve toplumdur. Günümüzün modern devletlerinin, insanları yola getirmek konusunda çok büyük bir güce ve mekanizmalara sahip olduğu göz önüne alındığında, evrensel insan haklarının, bireylerin modern devlet karşısında başvurabilecekleri az sayıdaki kaynaktan birisi olduğu daha iyi anlaşılır.
Bu bağlamda işaret etmemiz gerekir ki, günümüzde gerek ülkemizde, gerekse dünyanın başka ülkelerinde bireylerin kimi zaman toplum, kimi zaman da devlet tarafından ezildiğini görüyor ve biliyoruz. İnsan haklarına saygılı olunması ve insan haklarının kullanılması nedeniyle toplumun çözüldüğünü, devlet otoritesinin zaafa uğradığını hemen hiçbirimiz düşünmeyiz. Ama devletin zaafa uğramasının, saygınlığının ve güvenilirliğinin aşınmasının, yine toplum düzeninin bozulmasının insan hakları ihlalleriyle doğrudan ilgisinin ve ilişkisinin olduğunu hepimiz biliriz. O nedenle insan haklarının, toplum ve devlet ile birey arasında denge kurma mücadelesinde son derece önemli ve değerli bir ahlaki ve entelektüel kaynak olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda, bütün bunların ayırt edici özelliğini korumadığımız, önemini ve değerini kavramadığımız, insan haklarının bireysel haklar olma niteliği üzerinde ısrarlı olmadığımız takdirde, bu hakların insan onuru mücadelesindeki olumlu ve aktif rolü tehlikeye düşecektir.
Avrupa Birliği Komisyonu'nun 2010 Türkiye İlerleme Raporu'nda da işaret edildiği üzere, Türkiye'de insan hakları ihlalleri artarak devam etmektedir. Bu bağlamda insan hakları savunucuları ceza davalarına muhatap olmakta, tutuklanmaktadırlar. İnsan hakları üzerine çalışmalar yürüten derneklerin imkanları olmadığı gibi etkileri de fazla yoktur. Duruşma öncesi gözaltılar, cezaya, hatta infaza dönüşen, amacından çıkan uzun süreli tutuklamalar devam etmektedir. Medya üzerindeki baskılar artmış olup basın özgürlüğü ciddi tehdit altındadır.
Bütün bunlar dikkate alındığında bugünkü toplantımızın gündemindeki İHİRAP Projesinin önemi daha iyi anlaşılacaktır. O nedenle projeye vereceğiniz destek insan hakları ihlalleri ile mücadelede başarıya ulaşmamız konusunda son derece etkili olacaktır. "diye konuştu.
Daha sonra konuşma yaparak toplantıya katılanlara toplantı hakkında bilgi veren TBB İnsan Hakları Merkezi Başkanı Av. Prof. Dr. Rona Aybay'ın yaptığı konuşmada; " TBB İnsan Hakları Merkezi, Hukukumuzun gerek kuramsal gerek uygulamalı yönleri açısından önem taşıyan çeşitli konularla ve sorunlarla ilgili çalışmalar yapmaktadır. Yurt içinden ve dışından seçkin uzman hukukçuların katıldığı toplantıların tutanakları ve sonuçları, kitap haline getirilerek TBB yayınları arasından yer almaktadır. Merkezimizin Yürütme Kurulu ve Bilim-Danışma Kurulu üyelerinin katkılarıyla oluşturulan raporların da düzenli olarak yayınlanması kararı alınmıştır. Böylece, etkinliklerimizin daha geniş çevrelere ulaştırılması ve kalıcı olması amaçlanmaktadır.
Türkiye'nin hukuk ve insan hakları gündeminde önemli yer tutan bazı sorunlar; bunların önemi anlaşılıp, güncelleşmelerinden önce, Merkezimizce inceleme konusu yapılmıştır. Örneğin, savcıların yetkileri ve görevleri gibi konuların Türkiye'de güncelleşmesinden çok önce, 2006 yılında Savcılık konusunda uluslararası bir toplantı düzenleyip, sonuçlarını 350 sayfalık bir cilt halinde yayımladık.
TBB Yönetim Kurulunun isteği üzerine 2007 yılında Merkezimizin sorumluğunda hazırlanan "T. C. Anayasa Önerisi" de, Türk Anayasacılığının tarihine ilişkin bilgiler, genel gerekçe ve madde gerekçeleri ile 400 küsur sayfalık bir cilt olarak kamuya sunulmuştur. Bugün Anayasa tartışmalarının yeniden gündeme getirildiği bir dönemde, güncelliğini korumakta olan bu çalışmaya katılarak, hiçbir maddi karşılık beklemeden aylarca çalışan Türkiye'nin önde gelen bilim insanlarına teşekkürlerimizi yinelemek isterim. TBB Yönetim Kurulunun 27 Mart 2010 tarihli Kamuoyu Açıklamasında da belirtildiği gibi, hazırlamış olduğumuz Anayasa Önerisi, "özgürlükler alanını genişleten, kişiler için yeni özgürlükler ve haklar getiren niteliğiyle sivil ve özgün bir Anayasa Önerisidir"
Bu Anayasa önerimizde, doğal olarak, İnsan Hakları kavramına özel bir önem verilmiştir. İnsan hakları, "Adalet" kavramıyla yakından ilgilidir. Mesleğimiz gereği, Adalet kavramıyla her gün karşı karşıya kalmaktayız. Adalet, soyut ve felsefi bir kavramdır; bir idealdir. Adaletin somutlaşması ve evrensel bir biçimde benimsenen bir değer olması açısından "insan hakları"nın özel bir önemi vardır.
"İnsan Hakları Evrensel Bildirisi" gibi uluslararası insan hakları belgelerinde ilân olunan temel hak ve özgürlüklerin, evrensel biçimde kabul edilmesi "soyut" olan Adalet kavramını, dünya çapında "somutlaştırma" çabalarıdır. Bu alanda atılmış başarılı adımlar görülmüş olmakla birlikte; insanlığın önünde aşılması gereken daha pek çok yol olduğu bir gerçektir.
Bununla birlikte, günümüzde bir hukuk sisteminin, gerek kuralların oluşturulmasında, gerek bu kuralların uygulanmasında , "İnsan hakları" ülküsünü gerçekleştirmeye yaklaştığı ölçüde , "Adalet"e de yaklaştığını söylemek yanlış olmaz.
İnsan hakları, çok boyutlu bir kavramdır; felsefi, ahlaki, tarihsel çeşitli açışlardan incelenebilir. Ama, avukatlar için en önemli boyutu, elbette önümüze gelen somut olaylarda çözüm bekleyen sorunlarla ilgili olan boyutudur. Bu nedenle, insan haklarının uygulamaya ilişkin yönlerinin, avukatlarca iyi bilinip, bu alandaki gelişmelerin izlenmesi; uygulamada karşılaşılan yanlışların ve ihlallerin ortadan kaldırılması, önde gelen bir meslek görevidir. Hiçbir avukat, "insan hakları beni ilgilendirmez" diyemez, dememelidir. İnsan hakları konularının sadece işkence ve kötü muameleden ibaret olmadığı, mülkiyet de içinde olmak üzere her türlü hakkın ve özellikle düzgün (adil) yargılamanın da bu kavramın kapsamında olduğu unutulmamalıdır.
Çeşitli Barolarımızda İnsan Hakları konusunda çalışmalar yapan Komisyonlar ve benzeri birimler vardır. Bugünkü toplantımızın amacı, bu birimlerin çalışmalarında eşgüdüm ve haberleşme olanaklarının araştırılmasıdır. Sizlerce de uygun görülürse, TBB İnsan Hakları Merkezi, çeşitli Barolarımızın insan hakları konusundaki çalışmaları için bir haberleşme ve eşgüdüm merkezi olmaya isteklidir. Burada, Barolarımızdan gelecek bilgilerle bir "Veri Havuzu" oluşturmayı ve bu havuzu yine sizlerin yararlanmasına sunulur hale getirmeyi amaçlıyoruz. "şeklinde konuştular.
Daha sonra Samsun Baro başkanı Av. Nejat Anıl, Trabzon Barosu başkanı Av. Mehmet Şentürk VE Rize Barosu Başkanı Ateş Hatınoğlu konuşmalar yaparak İnsan hakları ihlalleri konusun bilgi sundular.
Daha sonra Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Ahsen Coşar, Giresun Barosuna bir adet minibüs bağış yaparak aracı teslim etti.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 29.01.2011 tarihinde Turan Şentürk tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle