Kırgız Anne Sonunda Çocuklarına Kavuştu

29/12/2010 08:41

Kırgızistan Asıllı Anne Munura Karaibrahimoğlu, Yaklaşık 3 Yıldır Göremediği Artvin'in Hopa İlçesinde Yaşayan Çocuklarını Kavuştu.

Haber: Hayati Akbaş

Rusya Federasyonu'ndaki ailesini ziyarete giden ve resmi nikâhı bulunmadığı için 'vize ihlali' nedeniyle Türkiye'ye girişine izin verilmeyen Kırgızistan asıllı anne Munura Karaibrahimoğlu, yaklaşık 3 yıldır göremediği Artvin'in Hopa ilçesinde yaşayan çocuklarını kavuştu.

Artvin Valiliğinin girişimleri sonucu Türk vatandaşı olan, eşi Ali Osman Karaibrahimoğlu ile Rusya Federasyonu'nda resmi nikâh kıydıktan sonra deniz yoluyla Trabzon'a, oradan da Hopa ilçesine bağlı Kemalpaşa beldesindeki evine gelen Munura Karaibrahimoğlu, 3 çocuğuna kavuştuğu an mutluluktan 2 kez baygınlık geçirdi. Annelerine kavuştuklarına bir türlü inanamayan ve ağlama krizine giren çocuklar ise uzun süre konuşmakta güçlük çekti.

Türkiye'ye gelerek 1976 yılında Türk vatandaşlığına geçen Kırgız asıllı Ali Osman Karaibrahimoğlu, 1999 yılında akrabası olan Munura ile Kemalpaşa'da evlendi. Munura, belgelerinin eksik olmasından dolayı resmi nikah yapıp Türk vatandaşlığına geçemeyince aile evlilik cüzdanı da çıkaramadı. Karaibrahimoğlu çifti evliliklerinde henüz bir ayı geride bırakmıştık ki Munura, vizesini yenilemediği için cezalı duruma düştü. Munura'nın vize ihlali gerekçesiyle ödemesi gereken ceza zamanla 4 bin liraya yükseldi. Daha sonra çıkan afla ceza bin lira olarak belirlendi. Geçici işlerde çalışan ve maddi durumu iyi olmayan Ali Osman Karaibrahimoğlu, parayı ödeyemedi.

Bu arada, ailenin şimdi 11 yaşında olan Gülsenem, 10 yaşındaki Kader ve 9 yaşındaki Songül adlı üç kızları dünyaya geldi. Aile evlilik cüzdanı olmadığı için 2008 yılına kadar çocuklarını da nüfusa kaydettiremedi. Çocuklar eğitimlerine kayıt dışı olarak başladı. Durumdan haberdar olan Kaymakamlık ve Artvin Valiliğinin talimatı sonucu, İlçe Nüfus Müdürlüğü noter tespitiyle çocukları kayıt altına aldı ve kimlik çıkarttı.

RÜYALARINDA ANNELERİNİ SAYIKLIYORLARDI'

Munura, 2008'in Ekim ayında Rusya Federasyonu'nda yaşayan ailesini ziyarete gitti, resmi nikâhı bulunmadığı ve vize ihlali yaptığı gerekçesiyle dönüşünde Türkiye'ye girişine izin verilmedi. Bunun üzerine eşiyle resmi nikâh kıymak üzere Rusya Federasyonu'na giden Ali Osman Karaibrahimoğlu, karşılarına çıkan bürokratik sorunları aşamayınca nikâh kıyamadı ve tek başıma Hopa'ya dönmek zorunda kaldı. Annelerini yaklaşık 3 yıldır göremeyen çocuklar ise telefonda görüştükleri annelerine kavuşacakları günü sabırsızlıkla bekledi. Bazı geceler rüyalarında annelerini sayıkladıklarını dile getiren çocuklar, her fırsatta yetkililerden sorunun çözümü ve annelerine kavuşmaları için yardım istedi.

İlköğretim 5. sınıfta okuyan Gülsenem, 4. sınıfta öğrenim gören Kader ve 3. sınıfa giden Songül Karaibrahimoğlu, annelerine duydukları özlemi, yaklaşık 3 ay önce kendilerini ziyaret eden Hopa Kaymakamı Abdullah Akdaş'a hıçkırıklar içinde anlattılar.

Kaymakam Akdaş, Artvin Valisi Mustafa Yemlihalıoğlu'nun da talimatıyla aileyi buluşturmak için girişimlerde bulundu. Maddi imkânı bulunmayan Ali Osman Karaibrahimoğlu, Kaymakamlığın sağladığı maddi kaynakla eşiyle resmi nikâh kıymak üzere bir ay önce Rusya Federasyonu'na gönderildi.

TAM KAVUŞTULAR DERKEN. . .

Bu sırada Kırgızistan uyruklu Munura Karaibrahimoğlu da Rus vatandaşlığına geçti. Sochi'de resmi nikâh kıyan çift, Türk konsolosluğundaki bürokratik işlemleri de hallettikten sonra feribotla Trabzon Limanına geldi. Munura Karaibrahimoğlu'nun geçmişteki vize ihlali kaldırılmadığından Trabzon'daki Deniz Hudut Kapısı'ndan Türkiye'ye girişine izin verilmedi. Hudut kapısında yaklaşık 8 saat bekletilen çiftin bir ara geri gönderilmesi bile gündeme geldi. Artvin Valisi Yemlihalıoğlu, Kaymakam Akdaş ve Artvin Emniyet Müdürü Muhsin Armağan'ın girişimleri sonuç verdi ve kayıtlardaki vize ihlali, çiftin evlilik yaptığı gerekçesiyle kaldırıldı. Böylece Türkiye'ye gerişine izin verilen Munura, eşiyle Hopa'ya gitmek ve 3 yıldır görmediği çocuklarına bir an önce kavuşmak için Trabzon Şehirlerarası Otobüs Terminaline gitti. Ancak çiftin Hopa'ya gidecek parası kalmamıştı. Bu sırada Gülsenem, Kader ve Songül, Kemalpaşa'daki evlerinde sabırsızlıkla annelerinin yolunu gözlüyordu. Hopa Kaymakamlığı burada tekrar devreye girdi ve çift, masrafları Kaymakamlık tarafından karşılanan taksi ile Kemalpaşa beldesindeki evlerine getirildi. Bu sırada 3 çocuk ile akrabaları ve komşulardan oluşan kalabalık bir grup evin önünde çifti bekliyordu.

ANNENİN BAYILDIĞI AN

Munura, eşiyle evinin bulunduğu sokağın köşesinde araçtan indi. Annelerini gören çocuklar koşarak ona sarıldı. Hem anne, hem de çocuklar evin önünde uzun süre bu şekilde ağladı, daha sonra anne uzun uzun çocuklarını öptü, kokladı ve bu sırada sevincinden iki kez baygınlık geçirdi. Çevredekilerin de yardımıyla kendine gelen Munura, akrabaları ve komşularıyla da kucaklaştıktan sonra 3 yıldır ayrı kaldığı evine alkışlar içinde girdi. Bu sırada annelerine kavuştuklarına bir türlü inanamayan ve ağlama krizine giren çocuklar ise uzun süre sorulara cevap vermekte güçlük çekti. Bazı akraba ve komşuların da bu tablo karşısında duygulanarak gözyaşlarına hakim olamadığı gözlendi.

DUYGULARIMI ASLA TARİF EDEMEM'

Munura Karaibrahimoğlu, burada yaptığı açıklamada, önceki yıl Rusya Federasyonu'ndan bir kez daha feribot ile Trabzon'a geldiğini, ancak vize ihlali gerekçesiyle Türkiye'ye girişine izin verilmediği için gözyaşları ve büyük hayal kırıklığı içinde döndüğünü söyledi.

Aynı hayal kırıklığını sınırın diğer tarafında, birkaç metre ötede kendisini bekleyen eşi ve 3 çocuğunun da yaşadığını anlatan Karaibrahimoğlu, 'Çok zor günler geçirdim, 3 yıldır çocuklarımın hasretiyle yaşadım. Maddi imkânsızlıklar nedeniyle eşim çocuklarımı Rusya'ya getiremedi. Kemalpaşa'ya gelene kadar da bu düşümün gerçek olacağına inanamadım. Sürekli tekrar geri gönderileceğimi düşündüm. Şu anki duygularımı asla tarif edemem' dedi.

Hıçkırıklara boğulan ve sorulara güçlükle cevap verebilen Gülsenem Karaibrahimoğlu ise kardeşleriyle birlikte annelerine kavuşacakları günü sabırsızlıkla beklediklerini, rüyalarında annelerini sayıkladıklarını ifade etti.

Evlerinde telefon bulunmadığını, bu nedenle komşularının telefonunu kullanarak haftada bir iki kez annesi ile görüştüklerini anlatan Gülsenem, 'Telefonda hem biz, hem de annem ağlıyordu. Annemizin kokusunu özlemiştik, ona sarılacağımız günü sabırsızlıkla bekliyorduk. Annemizin geleceğini dün gece öğrendik. Kardeşlerimle birlikte sabaha kadar uyumadım. Heyecandan gün boyunca yemek de yemedik. Bir ara sınır kapısında sorun çıktığını, annemizin geri gönderileceğini duyduğumuzda şoke olduk. Ama sorun çözülünce dünyalar bizim oldu' diye konuştu. Zaman zaman duygularını tarif etmekte güçlük çeken Gülsenem, annelerine kavuşmalarında emeği geçenlere teşekkür etti. Ali Osman Karaibrahimoğlu ise çok zor günler geçirdiklerini, çocuklarına hem annelik hem de babalık yaptığını, mutlu sona kavuştukları için duygularının tarif edilemez olduğunu vurguladı, kendisine destek verenlere teşekkür etti.

Artvin Valisi Mustafa Yemlihalıoğlu ile Hopa Kaymakamı Abdullah Akdaş, eve gelerek aileyi ziyaret etti. Yemlihalıoğlu, Gülsenem'e bir demet gülü verdi, Gülsenem de çok özlediği annesine demeti sundu.

Çocuklara Oyuncaklar da veren Yemlihalıoğlu, 3 yıldır hasret çeken aileyi bir araya getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, ailenin oturduğu evin fiziki şartlarının son derece kötü olduğunu, daha iyi şartlara kavuşmaları için aileye şu an oturdukları evin yakınında Kaymakamlık kaynakları ile bir ev inşa edileceğini, çocuklara eğitimlerinde faydalı olabileceği düşüncesiyle birer diz üstü bilgisayar da vereceklerini bildirdi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 29.12.2010 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.