Tbmm Kanser Araştırma Komisyonu Başkanı'nın Çernobil Kazasının Kanser Vakalarını Artırıcı Yönde Etkisinin Olmadığına İlişkin Açıklaması ''karadeniz İsyandadır Platformu'' Tarafından Protesto Edildi.
TBMM kanser araştırma komisyonun karadenizde 3 gün boyunca halka sorarak araştırmasını sonuçlandırdığı Çernobil Karadeniz raporu ile ilgili bugün (18 Aralık) Karadeniz İsyandadır Platformu tarafından " Sokak Tiyatrosu" ve basın açıklaması yapıldı.
TBMM Kanser araştırma komisyonu tarafından yapılan açıklamanın; sahnelemiş oldukları amatör oyundan daha komik bilimsellik ve gerçekliktende bir o kadar da uzak olduğunu dile getiren platform aktivistleri yaptıkları basın açıklamasında şu düşünceleri ifade ettiler. "Değerli dostlar, sayın basın mensupları; Az önce izlemiş olduğunuz oyun, geçtiğimiz hafta TBMM Kanser araştırma komisyonu tarafından yapılan "Çernobil faciası bölgede kanseri artırmadı" açıklaması üzerine kaleme alınmıştır. Yapılan açıklama izlemiş olduğunuz oyundan çok daha komik olmakla birlikte, bilimsellik ve gerçeklikten o kadar uzaktır.
Bununla birlikte bu açıklama, devlet yetkililerinin zihniyetinin değişmediğini aksine bu zihniyetin giderek daha da kökleştiğini açıkça ortaya koymaktadır. Çernobil vakasının dünyayı kasıp kavurduğu günlerde sanayi bakanı Cahit Aral halkın huzurunda radyasyonlu çay içebiliyor, Başbakan Turgut Özal ise "Radyoaktif çay daha lezzetlidir" diyebiliyordu.
Görüldüğü gibi zihniyet aynıdır ve değişmemiştir.
Yıllar önce devlet tarafından işlenen bu suç, bütün ölümlere ve bilimsel verilere rağmen kabul edilmediği gibi üstü küstahça örtülmeye çalışıldı; bugün bu tavır aynı vurdumduymazlık ve küstahlıkla devam etmektedir. Yapılan bu açıklamada halkla açıkça dalga geçilmektedir; halk hiçe sayılmakta, aşağılanmaktadır.
Açıklamada geçen şu sözlere dikkat ediniz; "Doğu Karadeniz Bölgesi'nde kanser vakalarında artış olup olmadığı, Çernobil'in Doğu Karadeniz'deki kanser vakalarına etkisinin bulunup bulunmadığını incelemek ve kanserle uğraşan bilim insanlarıyla görüşmek üzere 3 gündür bölgedeyiz. "
Çernobil felaketinin etkilerinin hala devam ettiği günümüzde, Doğu Karadeniz Bölgesi'ne yapılan 3 günlük gezi boyunca 25 yıllık geçmişi olan bir olguyu nasıl ve ne şekilde incelediklerini araştırıyoruz ve şu şekilde bir yanıtla karşılaşıyoruz; "Özellikle Çernobil hadisesinin olduğu dönemde en fazla radyasyonun olduğu iddia edilen Pazar, Çayeli, Ardeşen ve Fındıklı İlçesi'nde halkımızla beraber olup onları dinledik".
Çernobil felaketinin halkın üzerinde bir etkisinin olup olmadığı ancak bu derece modern, kapsamlı ve etkili bir bilimsel yöntemle araştırılabilirdi, devlet yetkililerini kutluyoruz doğrusu! Ne diyorlardı; "Oturduk ve insanları dinledik !" İşte 'Bilimsel Açıklama' O zaman açın kulaklarınızı ve bunları da dinleyin; Hopa'da yapılan bir araştırmaya göre ölümlerin %47 sinin kanser olduğunu biliyor musunuz? Facia sonrası Ukrayna'da hayatını kaybedenler çelik tabutlarla gömülürken Karadeniz'de radyasyonlu çayların gömüldüğünü, denize döküldüğünü ve yakıldığını biliyor musunuz?
Çocukların sakat doğduğunu ve hatta hiç doğamadıklarını Mitolojik yaratıkları hatırlatan İki kafalı hayvanların dünyaya geldiğini. . . Birçok bitki türünün yok olduğunu Biliyor musunuz?
Yaşam alanlarımızı yok edenlerin bizlerle dalga geçmesine, bizlerle alay etmesine, bizleri aşağılamasına izin vermeyeceğiz!
Bilimsel araştırma adı altında yapılan bu çalışmaların, kamuoyunu Karadeniz'de yapılacak Nükleer Santral Projelerine ve yüksek gerilim hatları ile Karadeniz Vadilerini kanser vadilerine dönüştürecek olan HES projeleri için bir zemin oluşturulmak istenmektedir. Bu yolla artık isyan halinde olan halk tekrar susturulmak ve pasifize edilmek istenmektedir.
Bizler, Çernobil'in Çocukları olarak Nükleer Santraller dâhil olmak üzere, yaşamlarımızı yok edecek olan bütün enerjilere ve projelere karşı, direneceğiz ve izin vermeyeceğiz. Artık Yeter!" denildi.
Basın açıklaması sonrası açıklamaya katılan grup LOÇ vadisinin 12 gündür sürdürdüğü oturma eylemine destek olmak için Kabataş-Fındıklı'ya yürüdüler.
Şirket önüne gelen aktivistler Loç vadisi halkının haklı mücadelelerinin her zaman yanında olduğunu vurguladıktan sonra sözü müziğe bıraktılar. NENA ve SERİTANA grupları ile Aydoğan Topal eyleme müzikleri ile destek veridiler.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 19.12.2010 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle