Çevreciler Bu Projeler Macahel'e İhanettir

10/06/2010 12:50

Unesco'nun Dünya Biyosfer Rezerv Alanı İlan Ettiği Artvin'in Maçahel Vadisi Üzerindeki 8 Hes Projesinden Birisi Olan Düzenli Hes İçin Bilirkişi İncelemesi.


Haber: Hayati Akbaş







Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yapımı planlanan yaklaşık 700 Hidroelektrik Santrali (HES) projesi kapsamında yer alan ve yöre halkı tarafından hukuk mücadelesi başlatılan Artvin'in Borçka ilçesine bağlı Macahel Vadisi üzerinde kurulması planlanan Düzenli HES projesi için ‘Bilirkişi Keşfi' yapıldı.

Artvin'in, ‘özel koruma bölgesi' ilan edilmesi için çaba gösterilen ve UNESCO tarafından Dünya Biyolojik Mirasının korunması bakımından önemli bölgelerden birisi ilan edilen Macahel Vadisine yapılması düşünülen 8 HES projesinden birisi olan Düzenli HES için Rize İdare Mahkemesi tarafından 13 Nisan 2010 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verildi. Proje ile ilgili ‘Bilirkişi Keşfi' yapılmasını isteyen İdare Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda, 7 Haziran 2010 Pazartesi günü, Bilirkişi Heyeti, bölgede inceleme yaptı.

11 DERE 10 KİLOMETRE TAŞINIYOR

KTÜ Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümünden Prof Dr. Cengiz Acar, Mimarlık Mühendislik Fakültesinden Yrd. Doç Dr. Osman Üçüncü ile Şehir Plancısı Dr. Ersin Türk'ten oluşan heyet, çevrecilerin avukatı Yakup Şekip Okumuşoğlu ile yöre halkı bölgede incelemelerde bulundu.

Artvin'in turizm cenneti olarak bakılan Karagöl'ü de etkileyecek olan bölgedeki HES projeleri arasında yer alan ve Gülkar Enerji Üretim ve Ticaret A. Ş. tarafından yapılması planlanan 5. 05 megavat kurulu gücündeki Düzenli HES projesi nedeniyle, bölgedeki 11 ufak derenin suyu alınarak 10 kilometrelik tünellerle taşınacak.

8 FARKLI PROJE

Karagöl'ü de etkileyecek olan 8 farklı projenin yer aldığı Maçahel Vadisi'nin, UNESCO tarafından ‘Dünya Biyosfer Rezerv Alanı' olarak ilan edildiğini kaydeden çevrecilerin Avukatı Yakup Şekip Okumuşoğlu, "Çevre ve Orman Bakanlığı da söz konusu statüyü tanımakta. Ancak aynı bakanlık yıllardan bu yana Biyosfer Rezerv Alanlarının nasıl korunacağına dair yönetmeliği çıkarmıyor. Yönetmelik çıkmayınca da ülkenin prestiji olabilecek Maçehel'in nasıl korunması gerekeceği, korunacağı belirsizleşiyor. Koruma statüsünün yönetmeliklerle tanımlanmamış olması nedeni ile de işte Dünya Biyosfer Rezerv alanı gibi bir statüye sahip olan Maçahel'de 8 adet HES için izin verilebiliyor. Diğer yandan, örneğin korunan alanlar listesi içinde ÇED Yönetmeliğinde Dünya Biyosfer Rezerv alanlarından bahsediliyor ama sıra HES'e gelince ‘yönetmeliği yok' diye ÇED süreçlerinde ‘ÇED Olumlu' veya ‘ÇED Gerekli Değildir' kararları verilebiliyor. Keşfini yaptığımız Düzenli HES, 17. 7. 2008'deki ÇED Yönetmeliği değişikliğinden önce başvurusu yapıldığından ÇED'den muaf. Yani hem ÇED'den muaf, hem Biyosfer Rezerv Alanında, hem de 11 derenin suyunu toplayan ve bu sebeple de benzerlerinden ayrılan bir proje. Oldukça geniş bir alanda yatağından akan dereciklerin toplanması esasına dayandığından, diğer yandan alanın vahşi yaşam alanı olmasından dolayı hayvanlarında su yönü ile zarar göreceği bir proje" dedi.

HUKUK DEVLETİ İLKESİ İHLAL EDİLİYOR

Okumuşoğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Ülkenin en önce korunması gereken Vadisi'nin, bu ve diğer 7 proje ile telafisi imkânsız zararlar görecekken ve idari prosedürü tamamlandığından yargıya taşınan ve halen de yürütülmesi durdurulmuş iki adet HES projesine rağmen bir diğer proje olan Uğur 1-2 HES'in de ÇED süreci devam etmekte. İdare ise sanki hiç bir şey yokmuş, insanlar mutlu mesutmuş, yasal alt yapı tamammış gibi ve üstelik pek çok mahkeme kararına rağmen, halen de bu vadide ve diğer pek çok vadide ÇED süreçlerini devam ettiriyor. Bu anlayışının yanlış olduğunu, ülkenin tüm değerli ekosistemlerini yok edecek projelere imza koyduklarını defalarca kendilerine iletmemize, defalarca verilen yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarına rağmen ÇED süreçlerini devam ettiren Çevre ve Orman Bakanlığı'na bizim artık söyleyecek sözümüz de kalmamıştır. Çevre ve Orman Bakanlığı, mahkeme kararları ile hakkında yürütmeyi durdurma verilen, iptal edilen projeler için bile halen yeni ÇED süreçlerini devam ettiriyor. Anayasanın 138. maddesi varken, ‘hukuk devletiyiz' derken, geldiğimiz noktada aldığımız mahkeme kararlarının uygulanmadığı, her alınan mahkeme kararından sonra yeni yeni idari işlemlerle projelerin yenilendiği bir süreç ile karşı karşıyayız. İdarenin hukuk devleti ilkesini ihlal ettiği her bir eylem ve işlemi için AHİM'ye başvurmayı düşünüyoruz. Diğer yandan mahkeme kararlarının uygulanmadığı her bir durumda ilgili kamu görevlileri hakkında hem cezai hem de tazminat yönü ile hukuki girişimlere başlama kararı aldık. "

UNESCO, BİYOSFER ALANI OLARAK TESCİLLEDİ

Artvin Macahel Vadisi'nin UNESCO tarafından ‘Biyosfer Alanı' olarak tescil edildiğini vurgulayan TEMA Vakfı Rize Temsilcisi Nevzat Özer de, Dünya Bankası'nın yöreyi Türkiye'nin mutlak korunması gereken dört bölgesinden biri olarak ilan ettiğine dikkat çekerek; "Macahel ayrıca, Dünyaca ünlü ‘saf Kafkas Arısının' gen merkezidir. TEMA Vakfı 1998 yılından beri bölgede bu yönde çeşitli projeler yürütmektedir. Bütün bunlar bile Macahel'i bu vahşi saldırıdan kurtarmaya yetmemektedir" diye konuştu.

SORUMLULUK ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI'NIN

Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan ise, bölgeyi ve yurdun bir çok vadisini sarmal altına alan HES projelerinde rant hesapları ve dayatmaların ön planda olduğuna dikkat çekerek, "Maçahel'in dünyada öncelikli ve özellikli değerlerini anlamayanlar, halk tepkisini yok sayarak; insanlarımızın doğal yaşam alanlarından göç etmesine zemin hazırlıyorlar. Yargı kararlarını ‘yok' sayarak, dere ve vadilerimizde katliam yaşatan HES projelerini, temiz ve yenilenebilir enerji üretim kaynağı olarak gören, çeşitli mesnetsiz söylem ve ifadelerle ülkemizin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulacağı nutuklarını atanlar, bu vebalin altından kolayca kurtulamazlar. Ülkemizin bütün vadilerinde HES'lere karşı birlik ve bütünlük içerisinde verilen bu mücadeleler sadece bir doğa ve çevre mücadelesi değil; hukukun üstünlüğünün, yasa ve yönetmeliklerin ve hatta Anayasa'nın korunması, insan yaşamının doğal ve asli unsuru olan sularımıza, tarihi, sosyal ve kültürel değerlerimize sahip çıkılması anlamında verilen onurlu bir mücadeledir de. Bütün bu olumsuzlukların kaynağındaki, sorumlusu konumundaki Çevre ve Orman Bakanlığı yetkililerini, bir kez daha ülke genelindeki HES projelerinden vazgeçmeye, bütün projeleri durdurmaya, su kullanım haklarını ve üretim lisanslarını iptal etmeye çağırıyoruz. Hiçbir güç halkın gücünden daha etkili ve üstün değildir" dedi.

HES'LERDEKİ MAHKEME SÜRECİ VE YENİ KEŞİFLER

Bölgede ve ülke genelinde yapımı planlanan ve inşaat çalışmaları devam eden 145 HES projesinden 65'i için mahkemelerde ‘yürütmeyi durdurma ve iptal' yönünde davalar açıldığına işaret eden Şan, bu davalardan 29'u için ‘yürütmeyi durdurma ve iptal' yönünde karar verildiğini anımsattı.

Mahkeme süreçlerine ilişkin bilgiler de veren Ömer Şan, 7 Haziran'da Artvin Maçahel Düzenli HES için, 9 Haziran'da ise Kastamonu Cide Loç Vadisi'nde, mahkemelerin verdiği ‘yürütmeyi durdurma' kararları doğrultusunda ‘Bilirkişi İncelemesi' yapıldığını; 16 Haziran'da yapılması planlanan İkizdere Selin-2 HES projesi keşfinin 7 Temmuz'a, yine 16 Haziran'da yapılması planlanan Maçahel Sarnıç HES projesi keşfinin 9 Temmuz'a ertelendiğini, Artvin'in Borçka ilçesi Aralık Köyü Taşköprü HES projesi için ise 17 Haziran'da bölgede ‘Bilirkişi Keşfi' yapılacağını belirtti.

Şan ayrıca, 29 Haziran'da ise daha önceden Rize İdare Mahkemesi tarafından ‘yürütmeyi durdurma' kararı verilerek, yapılan itirazların reddedildiği, Rize'nin İkizdere Vadisi üzerinde yapılması planlanan Dereköy HES, Artvin'in Şavşat ilçesi Papart Vadisi üzerinde yapılması planlanan Cüneyd 1-2-3 ve 4 HES projeleri ile Rize'nin Fındıklı ilçesi Arılı Vadisi üzerindeki Paşalar HES projesi için Rize İdare Mahkemesi'nde karar duruşmalarının yapılacağını bildirdi.

BİLİM ADAMLARI İÇİN BAŞSAĞLIĞI

Ömer Şan, Derelerin Kardeşliği Platformu Yürütme Kurulu ile 74 sivil toplum örgütü bileşeni ile birlikte, Kastamonu'nun Cide ilçesi Loç Vadisi üzerinde Orya Enerji Elektrik Üretim A. Ş. tarafından yapılması planlanan, ‘21, 509 MWm / 20, 655 MWe' kurulu gücündeki Cide HES projesine karşı, Loç Vadisi Koruma Platformu tarafından açılan ‘iptal' davası keşfi için ‘Bilirkişi' olarak görevlendirilen; İÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hızal, İÜ Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asuman Efe ile Prof. Dr. Necdet Aral'ın, 9 Haziran'da yapılacak keşif için yöreye giderken geçirdikleri elim bir trafik kazasında hayatlarını kaybetmelerinden duydukları üzüntüyü de dile getirerek; HES'lere karşı mücadele eden tüm yöre halkı ile İÜ camiasına, Türk Bilim dünyasına, aileleri ile öğrencilerine başsağlığı dilediklerini de sözlerine ekledi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 10.06.2010 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Şehir Plancıları Hopa’nın Haritasın...
 » Hopa’da Gergin Anlar...
 » Makedonyalı Türk Gençler Çaykur'un...
 » Hopa Uluslararası Lojistik Kongresi...
 » Dsi Artvin Bölge Müdürü Yıldız’dan...
 » Tiflis - Trabzon Direkt Uçuşları Ba...
 » Bakan Uraloğlu’ndan Rize - Artvin H...
 » Kemalpaşa Kaymakamı Ayaz Denetime Ç...
 » Kokarca Böceği İstilasına Rize Bele...
 » Başkan Erhan Yılmaz’dan İşadamı İsm...