Artvin'de İlk Kez Bir Arkeolojik Kazı Yapılıyor

28/07/2009 17:40

Bin Yıllık Kalede Kazı Çalışmaları.


Haber: Nurbay Usta







Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Bakanlar Kurulu kararı ile Artvin'de ilk kez Arkeolojik bir kazı yapılıyor.

İç sur alanı 4 bin metrekare, dış tarafı ise 12 bin metrekare, silindirik kulesinin 19 metre yığma taş duvardan yapılan kale de başlatılan kazı çalışmaları, bölgenin tarihine ışık tutacağı gibi çok sayıda kalenin de tarihleri bu sayede belirlenmiş olacak.

Yapılan kazı çalışmalarına Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Batman Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi bilimsel olarak katkı sağlıyorlar. Kazı çalışmalarında Arkeolog, Sanat Tarihçisi, Jeofizik Mühendisi, Restaratör, Şehir Planlayıcısı ve Seramik Uzmanı katılıyor.

Artvin'in Şavşat ilçesinde ilk kez gerçekleşen kazı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Osman Aytekin Başkanlığında 11 işçi, 10 öğrenci, 8 öğretim elamanı olmak üzere toplam 29 kişilik bir ekip tarafından yürütülüyor. Çalışmalar bu yıl için 2 ay sürmesi beklenirken bu kazılar 7 yıl süre ile tamamlanacak. Kazı çalışmaları nı Kültür ev Turizm Bakanlığı kazı temsilcisi olarak Van Koruma Kurulu Müdürlüğü Uzmanı Bilal Esen de katılmaktadır.

Artvin'in Şavşat İlçesinde bulunan Şavşat Kalesinde başlayan kazı çalışmaları yaklaşık 7yıl sürecek. Şavşat ilçesine 3 kilometre mesafedeki Kale üstünde ve civarında temizlik çalışmaları yapan ekip Arkeolojik kazı çalışmalarına başladı. Yapılan yüzey araştırmalarında Orta Çağ dönemine ait olduğu belirtilen Şavşat Kalesinde yapılacak olan çalışmalarda bu kalenin daha eski dönemlere Bizans ve Roma dönemlerine ait zamanlarda da kullanılıp kullanılmadığı da araştırılacak. Sadece yöre beyleri tarafından mı kullanıldığı yoksa başka medeniyetler tarafından da kullanılmış olabileceği konusunda net bir bilgi olmayan Kalede ne zaman terk edildiği konusu da şu ana kadar kesinlik kazanmadığı düşünülürse yapılan bu çalışma bütün bu sorulara cevap verebilecek durumda olacağı şeklinde açıklama yapıldı.

Ekip başkanı Arkeolog ve Sanat Tarihçi Osman Aytekin 1650 li yıllarda 17 yüz yılda Evliya Çelebi Erzurum bölgesinde bulunurken Batum'a giderken bu kaleden de ‘ Şavşatistan içerisinde sarp kayalıklar üzerine kurulmuş bir kaledir' şeklinde söz ettiğini ve Askeri tanımlaması ile ilgili sözlerinin olduğuna dikkat çekti. Öğretim Üyesi Osman Aytekin çalışmalar ve beklentileri ile ilgili olarak ta çok önemli açıklamalarda bulundu. Bu Kalenin tarihinin aydınlatılması demek Sadece Şavşat'ın değil hemen hemen bütün Artvin yöresi ve civarı ile ilgili olarak birçok bilgilere ulaşmak anlamına gelebileceğini ifade etti.

Kültür ve Turizm Bakanlığının Bakanlar Kurulu kararı ile başlatmış olduğu bu kazı Artvin'de ve Şavşat'ta ilk olması, Arkeolojik kazı ve Restorasyon çalışması içerisinde olması da çok büyük bir önem taşımaktadır. Kale ve civarı bu çalışmalar sonucunda korumaya alınarak Kültürel duyarsızlıkla define avcıları tarafından daha fazla tahrip edilemeyecek.

Yapılan çalışmalarla ilgili olarak Osman Aytekin; "Bu gibi kazılarda beklenmedik gelişmelerde olabilir. Burada yapmış olduğumuz yüzey araştırmasında çok önemli ipuçları elde ettik. Moloz taşların olması ve çok kaliteli bir harç kullanılması, çeşitli nedenlerden dolayı bloklar halinde kopmuş olmasına rağmen taşların ayrılmaması dikkat çekiyor. Hangi medeniyetler tarafından ne amaçla kullanıldığı veya Orta Çağ döneminde bazı yönetici kadroların mı kullanıldığı konusunda uzun süreli yapacağımız çalışmalar neticesinde sonuca varabiliriz. " dedi. Osman Aytekin Artvin Valisi Mustafa Yemlihalıoğlu ve Şavşat Kaymakamı Serdar Kaya'nın da bu konuda duyarlılıklarını vurgularken; "Bizim yaptığımız çalışmalar toplumun her kesimi tarafından izlenmeli ve halkın merakı da giderilmelidir. " derken ekip arkadaşlarının yapmış oldukları öz verili çalışmalara da teşekkür etti. Osman Aytekin; " Kazı faaliyetindeki amaç Artvin'de ilk kez bir Arkeolojik kazının yapılaması ve özellikle 50 ye yakın kalenin geçmişini belirlemektir. Artvin'de bu kadar çok kalenin varlığı 10 Yılı aşkın yapılan çalışmalar sonucunda tarafımızca tespit edildi. İlk başladığımızda bu alanlarda herhangi bir mimari doku yoktu. Ama görüldü ki kalenin içi yıkıntıları altında mimarı yapılar var. Bu mimarı yapılarının rolü ve restitüsyon ve restorasyon projelerinden sonra eski haline dönüştürülerek sanırım 10 yıl sonra burası gezilebilecek görülebilecek turizm merkezi olacak. Artvin'de ilk kez bir Arkeolojik kazı yapmanın sevincini de yaşıyoruz. Aycıca buradaki kazıdan çıkardığımız sonuçları değişik bilim adamlarının tanımlamaları doğrultusunda seramik uzmanları seramiği tanımlıyorlar, mimari ve harç resteratörler yine mimari üzerindeki değerlendirmelerini yaparak sonuç raporlarını kültür Bakanlığına sunuyoruz. Ayrıca Jeofizik ölçüm çalışmalarını başlattık. Bu Jeofizik ölçümleri dokunun mimarı dokunun tümüyle kapanmış olan dokunun nasıl şekillendiği konusunda önceden belirginleştirerek kazı alanlarının düzenli bir şekilde açılmasını sağlamış oluyoruz. Kulenin tabanında 2 tane Tandıra ulaştık. Bu bölgede tandır geleneği sivil mimaride pek rastlanmazken Orta Çağda Tandır geleneğinin varlığını gördük. " Dedi. Kazı yapılan alanda manyetik ölçü yapan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Jeofizik Mühendisi Yardımcı Doçent Doktor Fethi Ahmet Yüksel de yapmış olduğu çalışmalarla ilgili olarak; " Biz burada manyetik ölçü yapıyoruz. Jeofizik yöntemleri arasında önemli bir bölümü teşkil ediyor. Bu yöntem sayesinde yeryüzünde görülemeyen boşlu, duvar, mezar gibi Arkeolojik kalıntılara ait bulguları çıkartmaya çalışıyoruz. " Dedi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Master öğrencisi Tahsin Korkut ta; "3 Yıldır çalıştığım süre içerisinde bölgedeki Selçuklu kültürünü yerinde inceleme imkanı buldum. Kazı Başkanımız Osman Aytekine ve diğer yöneticilerimize teşekkür ediyorum. " dedi. Kazı çalışmalarına Gazi Üniversitesinden katılan ve özellikle kalede yapılan kazı çalışmalarında çıkan seramikler üzerinde çalışan Master öğrencisi Tuğba Diri de " Artvin'deki bu kalede çıkan seramikleri ilk başta saf suyla yıkandıktan sonra eve ve ya uygun bir ortama götürülüyor. Orada bunların çizimi yapılıyor. Bu çizimi yapmaktaki amacımız hepsinin profillerini öğrenmek ve bitikoloji yapmak. Yani Şavşat'ta ne tür seramikler var, profilleri nedir, kalıntıları nedir bunları öğrenmektir. Bilimsel doküman hazırlanıyor. Çizimleri yapıldıktan sonra kazıda aynı parçalar çıkmışsa bunların bütünleme işlemleri de oluyor. Bulunan ortak parçalar yapıştırılıp bütünleştirme işlemleri tamamlandıktan sonra müzeye teslim ediyoruz. Burada çıkan seramikler sırlı seramiklerdir. Bunları genelde günlük kapları olarak kullanmışlar. Ayrıca aydınlatma kapları olarak kullanılanlarda var. Şamdan, Kandil gibi. Şu an elimizdeki örnekler burada çıkanlar bunlar. Ayrıca burada çıkan seramikler içi sırlı dışı sırsız seramikler. İçinin sırlı oluşunun nedeni kullanıp kapları olduğu için temizleme konusunda kolaylık sağlasın diye yapılmıştır. Bu seramikler; Yeşil, Kahverengi, Sarı boyamalı kazıma tekniğinde bazılar da mavi beyaz tekniğinde yapılmış örnekler dir. "dedi.

Kazılarla ilgili olarak ta öğrenciler yapmış oldukları çalışmalardan büyük bir zevk aldıklarını belirtirlerken; ‘Bizim için taşlara ve toprağa dokunduğumuz her hareket büyük bir heyecandır. Her toprağa vurduğumuz kazmanın bizi bin yıllar öncesine götürdüğünü biliyoruz. Her an değişik bir tarihi içinizde hissetmekten daha önemli bir iş olamaz. " dediler. Devletin kendilerine iş imkânı sunmalarını ve bu konuda çok mağdur olduklarına da dikkat çeken öğrenciler bizler çok ağır şartlarda çalışıyoruz. Kazma ile kürek ile çalışıyoruz. Sırtımızla taş toprak taşıyoruz. Bunun toplumun her kesimi tarafından bilinmesi ve hak ettiğimiz değerimizin verilmesini istiyoruz demeleri ilgi çekiciydi. Ayrıca kazı çalışmalarına katılan ekip duralı vatandaşlardan ve yetkililerden; kendileri için bu alana yakın bir yerde kazı evinin yapılamasını istediler. Bir kazı evinin olması bizim iş dışında rahat etmemizi sağlayacaktır dediler.

Şavşat Kalesinde yapılacak olan kazı çalışmaları 2009 yılı içerisinde 2 ay sürecek. Bu çalışma önümüzdeki yıllarda da daha geniş kadrolarla devam edeceği belirtildi.

Kazı çalışmaları ayrıca yöre halkı tarafından da meraklı gözlerle izleniyor. Kazı çalışmalarını izleyen bazı yaşlı vatandaşlar da kazı sonuçlarını çok merak ettiklerini belirtirken "Bizden önce şu an bizim yaşadığımız bu yerlerde kimlerin ve hangi şartlarda yaşadığını çok merak ediyoruz. "dediler.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 28.07.2009 tarihinde Nurbay Usta tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Şehir Plancıları Hopa’nın Haritasın...
 » Hopa’da Gergin Anlar...
 » Makedonyalı Türk Gençler Çaykur'un...
 » Hopa Uluslararası Lojistik Kongresi...
 » Dsi Artvin Bölge Müdürü Yıldız’dan...
 » Tiflis - Trabzon Direkt Uçuşları Ba...
 » Kemalpaşa Kaymakamı Ayaz Denetime Ç...
 » Kokarca Böceği İstilasına Rize Bele...
 » Bakan Uraloğlu’ndan Rize - Artvin H...
 » Başkan Erhan Yılmaz’dan İşadamı İsm...