Artvin Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Çankaya Belediyesi, Mülkiyeliler Birliği, TMMOB-Ankara, Halkevleri, NKP (Nükleer Karşıtı Platformu), AFSAD (Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği), Denizin Çocukları tarafından düzenlenen ve 25 Haziran 2009 günü basın toplantısıyla başlayan "Kazım Koyuncu İçin Sokağa Şarkı Söylüyoruz" " anma etkinleri daha sonra Fotoğraf sergisinin açılmasıyla devam etti. Kazım Koyuncu anma etkinliklerinin son durağında Yüksel Caddesi'nde yüzlerce insanın katılımıyla Kazım Koyuncu etkinliği ile sona erdi.
Düzenleme komitesi adına Mehmet Özer'in açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte, şair Ahmet Telli, Kazım Koyuncu'nun insani yönünü ve sanatçı duruşunu yorumladı ve Ece Ayhan'ın şiirinden da alıntılar yapan şair, yazar ve fotoğraf sanatçısı Mehmet Özer Grup Empula'dan sonra Artvin Kültür ve Yardımlaşma Derneği yönetim kurulu üyesi Tekin Üstündağ'ı sahneye çağırdı. Heyecan içinde sahneye çıkan Tekin Üstündağ kalabalığa şöyle seslendi;
Bir başka yaşama geçtiğinden bu yana tam 4 yıl geçti. Sensiz geçen bu koca 4 yılda, senin "Her şeye rağmen şarkılar söyledik" deyip teşekkür ettiğin bu dünyayı yaşanmaz hale getirmeye devam ediyorlar Bir söyleşinde "Ben germ hücreli tümörleri öğrendim. Benim germ hücreli tümörlerim var. Germ hücreli tümörlerimden %80 kurtulma ihtimalimin olduğunu söylediler. Ben yüzde 20'yi sorduğum zaman doktor bana 'Niye onu soruyorsun ki?' dedi. Çünkü ben yüzde 20'yi merak ediyorum. " demiştin.
Bu koca 4 yılda; yüzde yirmiyi merak eden 1000'lerce denizin, yeşilin, bu toprağın insanını gönderdiler yanına. Göndermeye de devam ediyorlar. Gerçeğin ortaya çıkmaması için germ hücreli tümörleri sorgulayan, tedavi eden bir sağlık merkezinin kurulmasını da bugüne kadar ağızlarına almadılar ve engellediler.
Sağlığında, kameralar karşısına geçip halkın gözünün içine baka baka çay içip çayda radyasyon olmadığını söyleyen ve adını hatırlamadığım bakanın yerini bir belediye başkanı aldı. Kameraların karşısına geçip halkın gözünün içine baka baka ve sırıtarak Kızılırmak'ın zehirli suyunu içip bu suda zehir yoktur dedi. Ve yüzü kızarmadı Utanmadı Yani kapitalizm, dünyayı yaşanmaz hale getirmek için zehirli teknolojilerini pazarlamaya devam ediyor. Tüm yaşamın kılcal damarları özgür dereler, hasretleri, sevgileri su kavuşumları ve okyanuslar olan dereler, Çoruh Vadisi'nde, Papart'ta, Maçahel'de, Yusufeli'nde, Fındılık'da, Munzur'da yani tüm ülkemde, özgürlüğün, barışın ve sevginin çağı çağıl çağıl akmaması için sözde enerji bahane edilerek kapitalizmin vahşi ellerinin olduğunu bizlere hatırlattın, bizde onlara hatırlatacağız. . . Şarkılarınla bize insan yanımızı gösterdin, bizde onlara, göstereceğiz.
Unutturulmak istenen türkülerimizi, ezgilerimizi insan ruhumuza giydirdin, bizde onlara giydireceğiz. . . Senin dediğin gibi; daha temiz, yaşanır, eşit bir dünya özlemimiz için yaptıklarımız ve yapacaklarımızdan rahatsız olmadık, olmayacağız. Rahatsızlık verdik vereceğiz ve bundan dolayı da hiç bir kimseden asla özür dilemeyeceğiz.
Bundan sonra da hayatımız ve sağlığımız nereye giderse gitsin daha da gıcık, illet, muhalif, deli herifler olmaya devam edeceğiz.
BiliyoruzBir yıldız yağmuruna tutulacağızToprak çökecekBaşımız dönecek, arkamızda seni bulacağızHayde diyeceksin Ernesto gibiGidelimYıldızların çok olduğuBir gökyüzü altına. . . Yunusların, Pir Sultanların, Nazımların, şarkılarının yanına şarkılarını bıraktığın için teşekkürler Kazım. Artvinliler adına, Çoruh adına, Papart ve tüm ülkemin özgür dereleri adına, Karadeniz adına sana Yüksel caddesinden Katılımcıların yoğun alkışlarıyla karşılaşılan bu konuşmadan sonra sahneye Yazar Temel Demirer çağrıldı. Demirer konuşmasında Kazım Koyuncu'ya öldü diyenler yanılıyorlar " Kazım Diyarbakır'dadır, Kazım Munzur'dadır, Kazım Karadeniz'dedir, Kazım Hiroşima'dadır, Kazım sömürünün, yağmanın olduğu her yerdedir" diyerek yoğun alkışlar altında konuşmasını tamamladı.
Artvin Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin bağrından çıkmış adı neredeyse Artvin Kültür ve Yardımlaşma Derneği ile özdeşleşmiş Sisli Rüya grubundaydı sıra. Dido Nanayla başladı programına Sisli Rüya. Kazım Koyuncu'nun birbirinden güzel parçalarıyla devam etti. Yüksel Caddesi'ni dolduran yüzlerce insanı Atabarı, Cilveloy, Koçari, Hemşin'le horana el tutturdu. Yüzlerce insanın Ankara'nın göbeği Yüksel Caddesi'nde Kazım'a horon oynamaları görülmeye değerdi.
Sıra Grup Günyüzü'ndeydi. Metin (bateri), Deniz (solo vokal-geri vokal), Murat (bas gitar), Onur Karadeniz (Kemençe, tulum, cura, panduri, bağlama, ud) Ali (bağlama, keman, akordeon, blok flüt), Cem'den (klarnet, tenor saksafon, düdük, mey, obua, salamıri), Serkan (perküsyon, tumba, bongo, askı davul, darbuka) oluşan grup birbirinden güzel etnik parçalar söyleyerek dinleyicileri müzik aleminde gezdirip coşturdular.
Grup Günyüzü'nden sonra sıra yine horondaydı ve bu kez yüzlerce insanın horonuna Artvin Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin akordeoncularından Muhittin Sancar eşlik ediyordu. Etkinliğin aynı zamanda sunuculuğunu da yapan hemşerimiz şair, yazar, fotoğraf sanatçısı Mehmet Özer'in akıcı üslubu ile söylediği şiirler, anekdotlar, Kazım Koyuncu'ya göndermeler ve anılar geceye ayrı bir tad ayrı bir keyif veren olayıydı.
Gece Kazım Koyuncu'nun hayatını anlatan sineviyon gösterisi ile son bulmasına rağmen kalabalıklar Yüksel Caddesi'ni terk etmeyerek gruplar halinde Kazım'ın şarkılarını sokağa söylemeye devam etti.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 29.06.2009 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle