Artvin Valiliğince organize edilen ve Artvin Adalet Sarayı Toplantı Salonunda düzenlenen, oturum başkanlığını Genç'in sınıf arkadaşı ve şu anda da Bilgi Üniversitesi'nde öğretim üyesi arkadaşı olan Prof. Dr. Mete Tunçay'ın yaptığı söyleşiye, Prof. Dr. Murat Çizakça, Prof. Dr. Erol Özvar, Artvin Valisi Cengiz Aydoğdu, Cumhuriyet Başsavcısı Uğur Yiğitbilek, Artvin Belediye Başkanı Dr. Emin Özgün, Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Duman, İl Emniyet Müdürü Necmettin Emre, bazı daire amirleri ile vatandaşlar katıldı.
Söyleşinin ev sahipliğini yapan Vali Aydoğdu, açılış konuşmasında, iktisat tarihçisi Mehmet Genç'i, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürü iken tanıdığını, Genç'in Artvinli olduğunu Artvin'e vali olduktan sonra olduğunu öğrendiğini söyledi.
Mehmet Genç'in öğrencisi olmadığını belirten Vali Aydoğdu, kendisinin öğrencisi olmadığı, yazdıklarının hep öğrencisi olduğunu ve bundan sonrada olacağını belirtti.
Oturum Başkanı Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Tunçay, yaptığı konuşmasında, Mehmet Genç'in Türkiye'de iktisat tarihi konusunda en ileri durumdaki iktisat tarihçisi olduğunu söyledi.
Genç'in, İstanbul'daki Osmanlı Arşivi'nden birçok memur neslini emekli ettiğini belirten Prof. Dr. Tunçay, şunları söyledi:"
Ben Mehmet Genç'in Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden sınıf arkadaşıyım. Beraber mezun olmuştuk tam 50 yıl önce. Şimdi Artvin Valiliği büyük bir kadirşinaslık göstererek Genç'in adını buradaki bir kültür evine verdi. O vesile ile Mehmet Genç'in de katıldığı önemli iki iktisat tarihçisi arkadaşın da katıldığı bir toplantı yapıldı. Mehmet Genç'in tarihçiliğine dair konuşmalar yapıldı. Kalabalık da bir dinleyici kitlesi vardı. Bunun çok güzel bir şey olduğunu düşünüyorum. Ben de iftihar ettim arkadaşımla. Mehmet Genç'in tarihçiliğinden bahsetmek bana pek düşmez. Çünkü o iktisat tarihi çalışıyor benim çalıştığım tarih türü ise düşünce tarihi. Ama Mehmet Genç hiç şüphesiz Türkiye'de iktisat tarihi konusunda en ileri durumdaki arkadaşımızdır. Mesela İstanbul'daki Osmanlı Arşivi'nden birçok memur neslini emekli etmiştir. Hala orada ve yeni şeyler öğrenmeye devam ediyor. Belki Mehmet Genç'in örneğinden alınması gereken en büyük ders onun öğrenme merakıdır. Benim elimde görmediği bir kitabı görürse mutlaka onu elimden alır ya fotokopisini yaptırır ve mutlaka her şeyi öğrenmek ister. Bu Mehmet Genç'in en çok örnek alınması gereken özelliğidir. Hala orada ve yeni şeyler öğrenmeye devam ediyor" dedi.
Konuşmacılardan Prof. Dr. Murat Çizakça ise, Mehmet Genç'in günümüzün Osmanlı İktisat Tarihi konusunda en büyük otoritelerinden biri olduğunu, bu konuda çok önemli çalışmaları bulunduğunu söyleyerek şunları kaydetti:"Mukata çalışmaları, sanayi çalışmaları, Osmanlı sanayi kurumu bütün bunları açıklayan, bütün bunları çalışmalarıyla ufuk açan ve en iyi tanıyan bilim adamlarımızdandır".
Konuşmacılardan Prof. Dr. Erol Özvar da, Osmanlı tarihi konusunda yetişmiş çağımızın özellikle de son dönemin en önemli araştırmacılarından, bilim adamlarından biri olduğunu belirterek, şunları söyledi:
Mehmet hocamız Osmanlı Tarihi konusunda yetişmiş çağımızın özellikle de son dönemin en önemli araştırmacılarından bilim adamlarından biridir. Bunları anlatmak tabi çok uzun sürer ama belki bir iki hususu dile getirebiliriz. O da şudur, Mehmet hocamız özellikle Osmanlı tarihine yanlı bakışın değişmesi konusunda yaptığı çalışmalar dikkat çekicidir. Osmanlı Devleti'ne olan bakışta doğruluk perspektifini getirmesinde çok önemli katkıları bulunmuştur. Yani 19. yüzyıldan beri hep söylene gelen devletin 16. yüzyılın sonlarından itibaren bozulduğu, bozulma devri işte tarihten kalkma gibi yaklaşımları değiştirmiştir. Mehmet hoca Osmanlı Devleti'nin 16. yüzyıldaki kadar 18. ve 19. yüzyılda bile ayakta kalmaya direndiği ve yeni kurumlar geliştirmeye çalıştığını yaptığı çalışmalarla göstermiştir. Bu belki de Mehmet beyin en önemli katkılarından bir tanesidir. Bunu özellikle anmak gerekir. Bir başka katkısı da belki genç akademisyenler açısından ifade etmek gerekir, o da Osmanlı tarihi çalışmalarında arşivin önemini yaptığı çalışmalarla göstermesidir. Yani Osmanlı tarihi çalışılacaksa mutlaka Osmanlı arşivlerinden çalışılmalıdır. Şüphesiz Osmanlı arşivleri kadar konuya göre belki diğer arşivlere de inmek suretiyle arşivlerden istifade etmek gerektiğini yaptığı konuşmalarla yazdığı makalelerle ve kitabıyla ortaya koymuştur" diye konuştu.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 27.06.2009 tarihinde Bayram Sarayoğlu tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle