Tema Vakfı Rize Temsilcisi Nevzat Özer, Rize'de İnşaat Çalışmaları Başlayan 4 Hidroelektrik Elektrik Santral Projesinin (hes) Şimdiden Yarattığı Tahribatla Bölgeyi Nelerin Beklediğini Gösterdiğini İleri Sürdü.
Özer, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin dünyanın çok az yerinde rastlanır bir ekosistem çeşitliliği ile gıda ve tarım için önemli genetik çeşitliliğe sahip olduğunu belirtti.
Avrupa kıtasının tümünde bulunan bitki türlerinin sayısı yaklaşık 12 bin iken sadece Türkiye'de saptanmış bitki türü sayısının 9 bin olduğuna işaret eden Özer, bunun yaklaşık 3 bininin Türkiye'ye özgü endemik tür olduğunu bildirdi.
Pek çok bitki ve hayvan türünün Türkiye'de doğal olarak bulunduğunu ve üç ayrı kıtanın geçiş noktasında bulunan Anadolu'nun hem tür çeşitliliği hem de genetik çeşitlilik bakımından oldukça zengin bir konumda bulunduğunu belirten Özer, şöyle devam etti:
''Doğu Karadeniz, Türkiye'nin doğa koruma açısından en önemli bölgelerinden biridir. Bölge doğal yaşlı ormanlar, orman gülü çalılıklar, alpin çayırlıklar, sarp kayalıklar ile göl ve akarsu kenarlarında sayısız ekosistemlere sahiptir. Bölgede 450'si Türkiye genelinde nadir olmak üzere 2 bin 500 bitki türü varlığı saptanmıştır. Ayrıca bölge faunası çok önemli hayvan türlerini içermektedir. Bütün bu özellikleriyle yöre dünyada korumada öncelikli 200 ekolojik alandan biri olarak gösterilmiştir. Bölgeye bu özelliği kazandıran ise binlerce bitki türüne ve yaban hayatına ev sahipliği yapan Fırtına, Senoz, Hemşin, İkizdere, Çağlayan gibi derin vadilerdir. ''
Özer, zengin biyolojik çeşitliliğe sahip bu vadilerin hidroelektrik santrallerin (HES) tehdidi altında olduğunu ileri sürerek, şunları kaydetti:
''Sadece Rize'de 62 adet HES projesi gündemdedir. Girilmedik vadi, kullanılmadık dere bırakılmamaktadır. Ekosistemlerin temel unsuru olan su dere yataklarından uzaklaştırılmaktadır. İnşaat çalışmaları başlayan 4 HES projesi, daha şimdiden yarattığı tahribatla bölgeyi nelerin beklediğini göstermektedir. ''
Özer, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'nı Doğu Karadeniz için verilen HES izinlerini yeniden değerlendirmeye, dünyanın dikkatini çeken bölgenin yok edilmesine engel olmaya davet ettiklerini kaydetti.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 25.06.2009 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle