Gazeteci-yazar Ve Arşivci Fatih Sultan Kar İle Söyleşi
03/06/2009 09:33
Gazeteci, Yazar Ve Arşivci Fatih Sultan Kar, Rize Tarihine Olan İlgisinin Bir Tutku İle Başlayıp, Daha Sonra Göreve Dönüştüğünü Söylüyor. Kar, "Bazen Sararmış Bir Fotoğrafta, Yırtılmış Bir Belgede Yakalarsınız Tarihin İzini. İşte Bir Koleksiyonerin Önce Tutkusu, Sonra Görevi Olur Bu Güzelliği Yarınlara Taşıyarak İnsanların Bakışına Sunmak" Diyor.
Fatih Sultan Kar kendisini modern çağın eskicisi olarak tanımlıyor. Yaklaşık on beş yıldır biriktirdiği Rize tarihi fotoğrafları, Rize konulu kitaplar, Karadeniz plakları onun hazinesi. Geçenlerde ütüyü prizde unutup evden çıkan ve bu durumu kendisine anlatan eşine ilk sözü "Eyvah gitti arşivim" olur.
Kar, biriktirdiği birçok obje ile iş yerini ve evini süslemiş. İşyeri bir müze görünümünde. Kar'ın arşivi yaşanmışlığın yoğunluğu ve yorgunluğunu bırakıyor üzerinizde.
Bu heves sizde nasıl başladı?
Geçmişin izini tozlu raflarda süren bir arşivci-araştırmacının ele geçirdiği belge karşısında duyduğu duygu, ancak bir arkeologun toprak altında ilk ip uçlarını gördüğü tarihi esere bakarken hissettikleriyle karşılaştırılabilir. Her ikisi için o anda hissedilenler tarifsizdir. Bu duyguyu bir kez hisseden esiri haline gelir, asla kurtulamaz. Benim tarih merakım başlangıçta küçük kıpırtılar şeklindeydi. İlgim ve hevesim zamanla arttı. Bunu da elime geçen yeni belgelerle fotoğraflar sağladı. Ana eksenini Rize' üzerine oturttuğum arşiv çalışmamı günbegün besledim. Rize'de basında görev yaptığım dönemde elime geçen birkaç sararmış fotoğraf heyecanlandırdı beni, ardından da büyük bir hevesle iz sürmeye başladım. Bir kentin üstüne sinen izleri ve tarihe dair ipuçlarını yakalamak çabası içerisindeyken birçok Rize fotoğrafına ulaşmakla birlikte Osmanlı'nın son dönemleriyle Cumhuriyet'in ilk yıllarına tanıklık eden belgelere ulaşmak sanıldığı kadar kolay olmadı. İstanbul'da bütün sahafları, müzayedecileri takip ediyor, ilimizin geçmişine dair izler bulmak için efor sarf ediyorum. Çünkü fotoğraf Rize'de nem oranın yüksek olması ve hava şartlarından dolayı elli yıldan daha uzun süre yaşamıyor. Rize'nin rutubetli iklimi yazık ki fotoğrafın ömrünü büyük oranda azaltıyor. Bu nedenle elimdeki arşivin ancak yüzde beşini Rize'den temin ettim diyebilirim. Geriye kalan kısım içinse sahaflar ve küçük çaplı müzayedecilerin peşinde uzun soluklu bir koşturmaca gerekti. Bu çabayı gün güne büyüterek sabırla, dikkatle ve özenle sürdürmeye çalıştım. Bazen bir fotoğrafa ulaşmak için aylar geçmesi gerekti. İstanbul'daki iz sürmelerim sonucu şehrin hiç bilmediğim bölgelerine kadar uzandım. Daha önce görünmemiş bir belgeye fotoğrafa ulaşmanın mutluluğu hiçbir şeyle ölçülemez.
Çalışmalarında kimlerden destek alıyorsunuz ?
Bu işler gönül işi. Benim gibi gönlünü, yüreğini memleketine adamış olan mesai arkadaşım Laz Kültürü üzerine araştırmaları da olan Filiz Acar en büyük destekçim. Yakın bir tarihte ebediyete intikal eden Rize sevdalısı basın emekçisi Vural Kazmaz arşivini ve yüreğini açmıştı, çalışmalarıma ışık olmuştu. Birer ikişer kare de olsa sararmış fotoğrafı benimle paylaşan, aile albümlerini açan özel insanlar var tabii. Hasan Tuncer Türüt, Yılmaz Kartal, Gazeteci İsmet Kösoğlu, Hikmet Şermin Erez, Güsvent Karakan, Sadık Saruhan, Ali Fuat Albayrak, Orhan Bayramoğlu, Cemil Beşli ve Ahmet Ebcim hep destek oldular. Rize ile ilgili materyallere ulaşmamda kolaylık sağlayan sahaflardan Asuman Bektaş, Lütfü Seymen, Rasim Yüksel, Tayfun Kurt, İbrahim Yılmaz, Turgay (Erol) Kaptan, Bayram Koç, Lütfi Bayer, Mehmet Çelik, Cihangir Demiroğlu, Cumhur Kuş, Fulya Baycan, Âdem Ertaş ve Araştırmacı- Yazar Süleyman Kazmaz, Prof. Dr. Haşim Karpuz, Prof. Dr. İsmail Kara, Mehmet Bilgin, Dr. Mustafa Duman ve İshak Güven arşivimin ve bilgi dağarcığımın gelişmesine katkı sağladılar.
Zaman zaman fotoğraflarınızı Rizeliler'in ziyaretine sundunuz
Gün ışığına çıkması gerektiğine inandıklarımı sergiler yoluyla paylaştım Rizeliler'le. İlk sergim Rize'nin 90. kurtuluş yılı etkinlikleri kapsamında Rizeliler'le buluştu. Çınar Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin katkıları ile hazırlanan "Evvel Zaman İçinde Rize" isimli sergide koleksiyonumda yer alan siyah beyaz fotoğraflardan oluşan güzel bir seçki yaptım. Osmanlı'nın sonu ile Cumhuriyet'in ilk yıllarına tanıklık eden fotoğraflara olan ilgi azmimi ve heyecanımı artırdı. İkinci fotoğraf sergimde konu olarak Rize'de ekonominin bel kemiğini oluşturan çayın 60 yıllık serüveninin siyah beyaz karelerle aşama aşama yansıtmaya çalıştım. Rizeliler Günü Kültür ve Sanat Etkinlikleri kapsamında TC Rize Valiliği'nin organizasyonu ile 24 Ağustos 2008 tarihinde İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde acılan sergide Türkiye'de sudan sonra en çok tüketilen içecek olan çayın Rize'deki üretim serüvenini yeşil'le değil siyah beyaz' la anlattık.
Rize tarihi ve kültürü ile ilgili kitaplarınız yayınlandı. Onlardan söz edermisiniz?
Rize'de Yaşanmış Fıkra gibi Olaylar', Likapanın Moruna, Rize'nin Yeşiline', Yeşile Adanmış Dizeler-Rize Şiirleri', Bir Limon Fidanının Hikâyesi: Rizespor Tarihi' ve Bir Futbol Efsanesi: Şenol Birol Gol' isimli beş çalışmam yayınladı. Rize'de Yaşanmış Fıkra gibi Olaylar kitabım yıllarca Karadeniz'den bihaber olan insanların televizyonlarda, sinemalarda Karadenizliyi canlandırmasına ve uydurma Temel fıkralarına minik bir isyandır.
Yıllardır çevremde gördüğüm, duyduğum ve büyüklerimden dinlediğim küçük hikâyelerinden oluşuyor. İçerisinde 183 fıkra tadında gerçek hikâyenin yer aldığı bu çalışmanın önsözünü yazan Vural Kazmaz ayrıca bu kitaba büyük katkı sağladı.
Bugüne kadar yazdığım şiirlerden oluşan bir seçki kitap haline getirilerek Sentez Ajans'ın ilk yayını olarak, Kültür Sanat Eserleri serisinden yayınlandı. Memleket kokan şiirlerime, yine memleketi andıran Likapanın Moruna Rize'nin Yeşiline' ismini Filiz Acar belirledi.
Rize için yazılmış en güzel şiirleri bir kitapta topladım. "Yeşile Yakılmış Dizeler Rize Şiirleri' isimli kitabım Rize Belediyesi Kültür Yayını olarak çıktı. Kitapta Sadettin Kaynak, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Fethi Giray, Hasan Sözeri, Süleyman Kazmaz, Cafer Tayyar Tuzcu, İrfan Ruhi Eren, Servet Çomoğlu, Recai Özgün, Osman Efendioğlu gibi kültür dünyasının tanınan isimlerinin şiirleriyle birlikte Rize Eski Milletvekillerinden Osman Kavrakoğlu ve dönemin Rize Valisi Kasım Esen'in de birer şiiri yer aldı. 19 Mayıs 1953 tarihinde kurulan Rizespor'un 55 yıllık macerasını Bir Limon Fidanının Hikâyesi - Rize Spor Tarihi' ismiyle bir kitap haline getirdim. Altmış sekiz sayfadan oluşan ve Rizespor'un amatör ve profesyonel kurucusu Muharrem Kürkçü'ye ithaf edilen kitabın içeriği Rizespor'un kuruluşu, profesyonelliğe geçiş süreci, dünden bugüne bütün yönetim kurulları, başkanları, teknik direktörleri, futbolcuları, puan cetvelleri ve yaptığı tüm maçların sonuçlarını içeriyor.
Adına sloganlar yazılan, Rize'de futbola başlayan, Sarıyer'de kendini gösteren, Beşiktaş'ta büyüyen, Fenerbahçe'de devleşen, bir dönem doğan erkek çocuklara adı verilen Şenol Birol'un hayatını yarınlara taşımayı hedefleyerek bir kitap haline getirdim "Bir Futbol Efsanesi: Şenol Birol Gol" isimli çalışma, Çay kur Rizespor Kulübü Resmi Dergisi tarafından yayımlandı.
Kendi çalışmalarınız dışında katkı sağladığınız çalışmalar var mı ?
Benden katkı istenen çalışmalara da elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum. Örneğin Yönetmen Ümit Kıvanç'ın Kazım Koyuncu için titizlikle hazırladığı "Şarkılarla Geçtim Aranızdan' belgeseli, Mehmet Bilgin'in "Karadeniz'de Post Modern Pontus'çuluk" isimli kitabı, Dr. Mustafa Duman'ın "Türk Kültüründe Çay" ve "Kemençemin Telleri" isimli kitapları, Bayar Şahin'in "Nalia" isimli albümü ve klip çektiği "Yüküne ortak olsam" isimli sözleri bana ait eser, Muhammet Safi'nin hazırladığı "Rize Tahrir-i Öşür Envanteri- 1850 Rize Sülaleri" ile Osmanlı Belgelerinde Rize' isimli eserlere belge ve materyal desteği sağladım.
Okurlarımız adına teşekkür ederken, bundan sonraki çalışmalarınızda ve yaşantınızda da başarılar diliyoruz.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 03.06.2009 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle