İstanbul Ticaret Odası (İTO), Halkbank arasında imzalanan 30 milyon TL'lik kredi protokolü nedeniyle düzenlenen toplantıda konuşan, hemşerimiz Hüseyin Aydın şu anda yaşanan krizin 1930'lardan sonra yaşanan en ağır küresel kriz olduğunu belirterek " Bu durum karşısında farklı ülkelerde farklı destekler açıklanıyor. Bizde Halkbank olarak Türk ekonomisini, reel sektörünü, üretenlerin yanında bulunmak adına odalarımızla başlattığımız çalışmanın bugün İstanbul ayağını bitiriyoruz" dedi.
Bugüne kadar yaptıkları çalışmalarda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Anakara Ticaret Odası (ATO), Bursa Ticaret Odası (BTO), İstanbul Ticaret Odası (İTO) olarak devam ettiklerini kaydeden Aydın, odaların kendi kaynaklarından sağladıkları imkânın 500 milyon TL olduğunu ifade ederek "Bu miktara 3 milyar TL'de biz banka olarak koyduk. Bugün itibariyle 3. 5 milyar TL reel sektöre kredi kullanma imkanı sağladık. Hem miktar anlamında ciddi bir rakamdır. Hem de vade anlamında ve fiyatlama anlamında büyük avantajlar sağlıyor" diye söyledi.
Kredinin faiz oranın masrafları içermesi nedeniyle 14. 25 olduğunu belirten Aydın "Sadece faiz olarak değerlendirildiğinde bu rakam 12. 75 tekabül ediyor. Halkbank bugüne kadar sağladığı 3, 5 milyar TL'yi artırarak devam edecektir. Bundan sonra diğer odalarımızla Diyarbakır, Konya, Mersin, Niğde ile devam edeceğiz" dedi.
Dış ve iç talepteki daralma firmaları stoka yönelttiğini belirten Aydın "Böylesi bir ortam biz yurtdışından temin ettiğimiz Euro ve dolar cinsi kredileri girişimcilere, KOBİ'lere tahsis ediyoruz. Bir yıl ödemesiz 4 yıl vadeli krediler yapıyoruz. Yaklaşık bu kapsamda İTO'ya 100 milyon dolarlık bir kaynak tahsis ediyoruz. 4 yıl vadeli işletme kredisi önemli bir miktardır. Yani Türkiye de bir yıl vadesiz 4 yıl kredi vermek ciddi bir eylemdir. Ciddi bir iştir. Yine başkanın belirttiği gibi kredilerin riski bize aittir. Yani odanın tahsis ettiği kaynağı riski bize aittir" şeklinde konuştu.
2001 krizinde kamu bankalarının ciddi likitide sıkıntısı olduğunu hatırlatan Genel Müdür Aydın "Biz Halk bak olarak likitidesi yeterli bir bankayız. Aktif kalitemiz son derece iyi, sermaye yeterliliği yasal limitlerin üzerindedir. Bu kuvvetimiz Türkiye'deki sıkıntının daha rahat geçmesini sağlayacak. Bugüne kadar olduğu gibi Halkbank şemsiyesini 4 mevsim açık tutmaya devam edecek" diye konuştu.
Bugüne kadar hiçbir krediyi geriye çağırmadıklarını vurgulayan Aydın, "Çağırdığımız bir tane kredi yok. Karşılıklar yönetmeliğine göre faiz ve anaparayı ödemesi gereken sürelerde ödeyemeyen ancak tezgâhı açık olan ayakta durmak için mücadele eden firmalarımızla yardımcı oluyoruz. Ek kredi ise kredi veriyoruz. Sadece yılın ikinci yarısında yapılandırdığımız firma adedi bin 500 adettir" şeklinde konuştu.
2009'un Halkbank için 2008'i aratmayacak şekilde, yine başarılarla dolu bir yıl olacağına inandığını ifade eden Halkbank Aydın "Son üç ayda bankamızın 12 bin yeni firmayı şemsiyesi altına aldığı; bu firmalara toplam 240 milyon TL nakit kredi kullandırdığını dile getirmekten gurur duyuyorum" dedi.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş ise Filistin de yaşanan savaşta zarar görenlerin için 750 bin TL yardımda bulunma kararı aldıklarını belirterek, bu yardımın Türkiye Başbakanlık Filistin İnsani Yardım Merkezi Hesabına yatırılacağını söyledi.
Küresel kriz Türkiye'de de etkilerini göstermeye başladığını, özellikle KOBİ'ler bundan en fazla etkilenen kesim olduğunu belirterek, "Bu etkinin başından da finansman sıkıntısı geliyor. Bizde İTO olarak üyelerimizi global krizden en az etkilenmelerini sağlamak için ve özellikle finansman ve kredilendirme alanındaki sıkıntılarına çözüm üretmek için yöntem geliştirdik. Böylece zor günlerinde onların yanında olduğumuzun altını bir defa da ha çizmek istedik" dedi.
İTO'nun başka bankalarla kredi anlaşması yaptığını hatırlatan Yalçıntaş, "Bu mekanizmayla Türkiye'nin önde gelen bankaları ile protokoller imzalayarak bankaların üyelerimize daha uygun şartlarda kredi vermelerini sağlamaya çalışmıştık. Bu kredi mekanizmasına 10 banka ve leasing kuruluşunu dahil etmiştik. Bugüne kadar bu mekanizmadan 13 binden azla üyemiz yararlandı" şeklinde konuştu.
Başkan Yalçıntaş, 30 milyon TL'lik krediyi oda'nın 2009 bütçesinden ayıracakları bir kaynakla karşılayacaklarını söyledi. Yalçıntaş, "Yeni kredi mekanizmasının firmalarımıza ve ekonomimize katkıda bulunmasını ve ilgili herkese hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Toplantını ardından basın mensuplarını sorularını yanıtlayan Yalçıntaş, Merkez Bankası'nın yaptığı faiz indirimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu kredi anlaşması faiz indirimi öncesi olsaydı farklı koşullar gündeme gelir miydi? Sorusuna, "Merkez bankasının bu faiz indirimini çok ama çok olumlu karşıladık. İTO olarak her zaman söylüyoruz, şu zaman Türkiye'nin faiz indirimine devam etmesi gereken zamandır ve faizler ne kadar düşük olursa piyasa o kadar canlanır, üretim yapmak, ticaret yapmak o kadar kolaylaşır. Tüm dünyanın bu krizden çıkmasının tek yolu ekonomileri canlandırmak, bunun için kullanılacak en önemli yol faiz düşüşü. Bu bağlamda ben Merkez Bankası'nın başkanının ortaklarını, para piyasası kurulunu tebrik ediyor ve teşekkür ediyorum. Bu yaklaşımlarına devam edeceklerini umuyorum" şeklinde konuştu.
Hüseyin Aydın ise "Merkez bankası sürpriz yapmaya devam ediyor. Şahsen ben 100 baz puan faiz indirimi bekliyordum ama 200 baz puan faiz indirimiyle karşılaştık. Doğaldır ki, merkez bankası bütün piyasa katılımcılarından daha fazla veriye ve doneye sahip. " diye konuştu.
Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok yakında Uluslararası Para Fonu (IMF) ile anlaşması realize olacaktır. Oradan da bir kaynak gelecektir, bunu da satın almış olabilir Merkez Bankası. Türkiye'de enflasyon hedeflerini yılın ortalarında tutturulabileceği gibi bir düşüncemiz var. Tarihin en düşük nominal yerel faizidir. Bunun bize etkisi ne olacaktır? Bu kredi maliyetini aşağı yönlü seyrettirecektir. Ne olacaktır? Tüketici güveni artacaktır. Ne olacaktır? Bu üretim aktivitesini olumlu yönde etkileyecektir.
Dolayısıyla ben de sayın başkan gibi kararı alkışlıyorum, tebrik ediyorum. İnşallah ülkemiz için hayırlara vesile olur diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 25.01.2009 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle