Rize'de Tek Gıda İş'de Şok İstifalar

03/01/2009 08:23

Tek Gıda-iş Sendikası Rize Bölge Başkanı Naci Bayraktutan, Başkan Yardımcıları Hızır Feyiz, Nurettin Sarı Ve Selamet Bursalı Görevlerinden İstifa Ettiler.

Rize’de Tek Gıda İş’de Şok İstifalar

Haber: Hayati Akbaş

Çay kur'da 55 yıldan beri örgütlü bulunan Türk-İş'e bağlı Tek Gıda İş Sendikası üyelerine yönelik bir yıldan beri çeşitli baskı ve tehditlerle AKP'ye yakınlığı ile bilinen Hak İş'e bağlı Öz Gıda İş Sendikasının üye çalma mücadelesi vardı.

Bu süreçte, 55 yıldan beri Çay kur'da örgütlü bulunan Tek Gıda İş Sendikasının 14 bine yakın üyesi bulunmaktaydı. Bir yıldan beri iktidarın da desteğini arkasına alarak bölgeye gelen Öz Gıda İş Sendikası bütün baskı ve tehditler karşısında, 14 bin üyeden yaklaşık 4200'ünü kendisine üye etmeyi başardı. Çalışma bakanlığı yetki tespitini 9800 üye ile çoğunluğa sahip olan Tek Gıda İş Sendikası yerine, 4200 üye ye sahip olan Öz Gıda İş Sendikasına verdi. Tek Gıda İş ise bu duruma itiraz ederek yaşanan haksızlığın önüne geçmek için yargı yoluna başvurdu.

Yaşanan bu süreç sonrası, emek düşmanı bir sendikanın 55 yıldır örgütlü olduğumuz Çay kur'da bütün siyasi ve bürokratik baskı ve tehditlerle örgütlenme çalışması içerisine girmiş olmasına rağmen, yönetim olarak bizimde hata kusurlarımız olabileceğini göz önünde tuttuklarını belirten; Tek Gıda-İş Sendikası Rize Bölge Başkanı Naci Bayraktutan, Başkan yardımcıları Hızır Feyiz, Nurettin Sarı ve Selamet Bursalı istifalarını Genel Merkeze sundular.

"İktidar ve Yandaşlarına Karşı Emek Mücadelesi Verdik"

İstifalarının ardından bir açıklama yapan Tek Gıda İş Sendikası Rize Bölge Başkanı Naci Bayraktutan; "Bilindiği gibi, geride bıraktığımız süreç içerisinde başta Sendikamız olmak üzere bölgemizin ekonomik lokomotifi ve üreticilerimizin teminatı olan Çaykur'a ve dolayısıyla çaya ve çay sektörüne karşı yapılan, etik olmayan hukuk dışı bir saldırı ile karşı karşıya kalmıştık. İktidarın bütün gücü ve olanakları ile hak ve hukukun yok sayıldığı, asıl hedefi emek düşmanlığı ve Çay kur'un özelleştirilmesinin önünü açmak olan bu ahlaksız saldırıya karşı, yaklaşık bir yıllık bir zaman diliminde emekçi kardeşlerimiz ve kamuoyu ile birlikte omuz omuza vererek büyük bir mücadele gerçekleştirdik. Bu mücadelemizi de Sendikamızın ve emekçi kardeşlerimizin lehine başarıyla sonuçlandırdık.

Ancak şu unutulmamalıdır ki bölgemiz, çay sektöründe çalışan emekçi kardeşlerimiz ile üreticilerimiz adına yaptığımız bu mücadele; sadece bu emek düşmanı sendikaya karşı değil, siyasi iktidar başta olmak üzere, siyasi parti teşkilatları ve birçok belediye başkanı ile Çay kur'un üst düzey bürokratları ve diğer bürokratik güçlere karşı da yapıldı.

Yapılan bu mücadele sonucunda büyük bir başarıya imza atılırken; bu başarının, etkili ve donanımlı bir ekip, örgütlü ve bilinçli bir takım çalışması ile sağlandığı göz ardı edilmemelidir. Bu ekip ve takım çalışmasının içerisinde alarak bizlere destek veren siyasi partilerimizin temsilcilerine, sivil toplum örgütlerimizin temsilcilerine, bölge halkımıza, üreticilerimize ve yapılan bütün acımasız baskı ve tehditlere boyun eğmeyen sevgili işçi kardeşlerimize ve emekçilerimize Tek Gıda-İş Sendikası olarak gönülden teşekkür ediyoruz.

Bakanlık yasaları yok sayarak emeğe büyük darbe vurmuştur

Bu ekip, yapmış olduğu onurlu mücadele ile bölge halkına, emeğine, çayına ve Çay kur'una sahip çıkmıştır. Ama bütün bu onurlu mücadele ve çalışmaya karşın, yürürlükte olan bütün yasa ve kanunları hiçe sayan Çalışma Bakanlığı, eldeki resmi kayıt ve belgelerin dışında Noter onaylı bilgi ve belgeleri görmezden gelerek, sahte ve asılsız belge ve beyanları dikkate almış, yasaları, hukuku ve çalışma barışını yok sayarak 4 bin 227'yi 9 bin 695'ten daha fazla kabul ederek, o sözde sendika lehine çoğunluk tespitinde bulunarak siyasi ve yanlı bir karara imza atmıştır. Bu karar Çay kur'daki örgütlü mücadelemizin başarısını gölgelemeye yetmeyecektir.

Siyasi baskılarla verilen bu karara Sendikamızın duyarsız ve tepkisiz kalması düşünülemezdi. Bu nedenle yasalar ve hukuk kuralları çerçevesinde yasal süreci içerisinde Sendikamız hukuksal yollara başvurmuş, çoğunluk tespiti kararına itiraz etmiş ve iptalini istemiştir. Dolayısı ile yaşanan bu yasalara aykırı ve hukuk dışı gelişmeler sonrasında hak ve hukukun üstünlüğüne olan inancımız ile Çay kur'daki yetki süreci mahkemeye taşınmıştır.

"Tüm olanlara rağmen yargıya güvenimiz tamdır"

İçerisine girmiş olduğumuz süreç ile 01. 01. 2009 tarihinden itibaren, yetki tespiti ile ilgili Mahkeme sonuçlanıncaya kadar Çay kur'da yetkili sendika olmayacağından Toplu İş Sözleşmesi yapılamayacak, sendika temsilcilikleri askıya alınacak, işletmelerde sendikal faaliyetler yetkisizlik süreci içerisinde dondurulacaktır. Ancak, şunu biliyoruz ki, Demokratik, Laik, Sosyal bir Hukuk Devleti olan ülkemizde hak ve hukukun üstünlüğü hiçbir koşulda tartışmaya açılamaz ve siyasi emellere, çıkar oyunlarına alet edilemez. Başlatılan hukuk süreci sonunda Tek Gıda-İş Sendikamızın Çay kur'da yetkili sendika olacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Mahkemenin sonuçlanmasının ardından, 01. 01. 2009 tarihinden geçerli olmak üzere Çay kur'daki işçilerimiz adına Toplu İş Sözleşmesine oturacağımız ve işçilerimizin bütün yasal, sosyal ve ekonomik haklarını koruyarak güvence altına alacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyoruz.

"Her zaman emek mücadelesinin yanında olacağız"

Yaşanan bu süreçte, ilgili emek düşmanı ve iktidar yanlısı sendikanın bölgemize gelmesinde ve 55 yıldır örgütlü olduğumuz Çay kur'da, bütün siyasi ve bürokratik baskı ve tehditler desteğinde de olsa örgütlenme çalışması içerisine girmiş olması bizim için önemli ve yaşamsal bir gelişmeydi. Bu gelişmenin etik ve ahlaki olmayışı ile hukuk dışılığını içimize sindiremeyişimizin yanında, yönetim olarak bizim de hata ve kusurlarımız olabileceğini değerlendirdik. Bizler, Tek Gıda-İş Sendikası Rize Bölge Başkanlığı yöneticileri olarak yaptığımız bu değerlendirme ve üzerimize aldığımız sorumluluklar gereği, sendikal mücadelemize sahip çıkarak omuz veren genç arkadaşlarımızın önünü açabilmek ve demokratik işleyiş içerisinde bu emek mücadelesine katkıda bulunarak; Genel Merkezimizin de daha iyi değerlendirmelerde bulunmasını sağlamak amacı ile görevlerimizden ayrılma kararı aldık.

Bu kararın bir başarısızlık ve yenilgi sonrasında alınmış bir karar olmadığı ve görevlerimizden ayrılmamızın, Sendikal mücadeleden ve emeğin hakkını savunma sorumluluğumuzdan geri kalacağımız anlamına gelmediğini özellikle vurgulamak istiyoruz. Rize Bölge Yöneticileri olarak vermiş olduğumuz bu kararı alırken, asıl olanın şahsımızın mevki ve makamları değil, Sendikamızın kurumsal kimliği başta olmak üzere üyelerimizin ve emek mücadelesinin sürekliliği olduğunu hiçbir zaman unutmadık.

Bizler, yıllardır bu mücadelenin ve sorumluluğun içerisinde olan insanlar olarak bu süreçten sonra da aynı sorumluluk bilinci ile her koşulda Tek Gıda-İş Sendikası ile Çay kur işçileri, emekçiler ve çay üreticilerimizin hizmetinde olmaya devam edeceğiz. Kaldı ki, Sendikamızın yeniden yapılanma sürecinde üyelerimizin özgür iradesinin yansıdığı seçimlerle göreve getirilen Şube Başkanlarımız bu görevlerini sürdürmekte ve bu onurlu mücadelemizde sağladıkları başarıyı daha da ileriye götürmeye çalışmaktadırlar.

Çay kur'un özelleştirilmesine, emek düşmanlığına, baskı ve tehditler ile yıldırmalara karşı her zaman dik ve onurlu duruşumuzu sürdüreceğiz, bundan hiç kimsenin kuşkusu ve endişesi olmasın" dedi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 03.01.2009 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.