Roder'den Hükümetin Aldığı Kararlara Tepki Geldi

26/12/2008 14:22

Sınır Kapılarından Alınan Ötv Ve Kdv'siz Yakıt Miktarlarının Yeniden Düşürülmesi Üzerine, Bir Basın Toplantısı Düzenleyen Roder, Hükümetin Aldığı Kararları Sert Bir Şekilde Eleştirdi.


Haber: Hayati Akbaş







RO-RO Gemi İşletmecileri ve Kombine Taşımacılar Derneği (RODER), standart depo uygulaması kapsamında nakliyeciyi sıkıntıya sokan son kararlarla ilgili bir toplantı yaptı. RODER'in Karaköy'deki yeni merkez binasındaki toplantının açılış konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Ulusoy ilgilileri sert bir dille eleştirerek, "Bugün nakliyecilerin ölümü oldu, nakliyecileri tabuta koydular. Şimdi tabutun mezara inmesi için Oflu hoca bekleniyor" diye konuştu.

"Eskiden bizi hocalar okuyup üflerdi, şimdi de devlet bizi okusun" diyen Saffet Ulusoy, 5 senedir petrol konusunu gündeme getirdiklerini hatırlatarak akaryakıt konusunda alınan kararların "tutarsız" olduğuna dikkat çekti. Ulusoy, 2000 yılında kanun koyucuların hazırladığı "standart depo" uygulamasına dönülmesi gerektiğini belirterek, ÖTV ve KDV oranlarının yeniden gözden geçirilmesini istedi.

"Bu, hükümetin attığı bir yumruk"

Son kararı "Bu kriz değil, hükümetin attığı bir yumruk" şeklinde nitelendiren Saffet Ulusoy, 1938 yılından bu yana sektörün içinde olduğunu anımsatarak, "Böyle bir kriz olmadı. Biz hükümeti karşımıza almak istemiyoruz. Gözdağı vermek gibi bir amacımız da asla olamaz. Ancak devlet devletliğini yapsın. Türk nakliye sektörü ölüyor, hükümet bunu anlamıyor, bundan haberleri bile yok. Sesimizi duymazlarsa günah bizden gidecek" diyerek Türk nakliye sektörünün içinde bulunduğu sıkıntıların ciddiyetini dile getirdi.

Saffet Ulusoy konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da çağrıda bulundu: "Hey, Sayın Başbakan, kanunu, yasayı, kimi istediyseniz yönetime siz çıkardınız. Ama bizi cehenneme attınız. Bizi kurtarın artık, bizim yerimiz cehennem değil. Bizi Ankara yollarında süründürmeyin. Bu mağduriyete dur demenin zamanı geldi. Sektörümüz hiçbir zaman siyasetin içine girmedi. Biz de konuşmayı biliriz ama ağzımızda su var, konuşamıyoruz. "

"RODER yalanlara sığınmaz, aldatıcı olmaz"

Ulusoy, RODER'in hiçbir zaman "yalan"ların ardına sığınmadığını, aldatıcı olmadığını, her zaman "doğru"ları dile getirdiğini vurgulayarak, "Biz herkese saygılıyız. Para istemiyoruz, hakkımız verilsin, yeter. Başbakanımızı, Ulaştırma Bakanımızı, Maliye Bakanımızı hepsini seviyoruz ama hükümetin de kölesi değiliz. Sevgi ayrı şeydir, hakkını aramak ayrı şeydir. Nakliyeci yaşama derdindedir. Sen beni yaşatmazsan ben seni sevmem" diye konuştu.

Nakliye camiasında 800-900 üye olduğunu hatırlatan Ulusoy yetkililere bir kez daha seslenerek, "Gelin şu işin çaresini bulalım. Bu çareyi bulamazsanız, Oflu hoca da okusa, bu tabut mezara girecek. Eskiden hocalar okuduklarında adamlar iyi oluyordu ama şimdi hocamız bizim devlet, devlet bizi okumadıktan sonra bizim iyi olmamız mümkün değil. Durum vahimdir" diye konuştu.

Atılgan: Uygulama, ekonomiye zarar veriyor

Ulusoy'un konuşmasının ardından söz alan RODER Genel Müdürü Cumhur Atılgan ise nakliyecinin mağduriyetine ve sıkıntılarına neden olan konuyu kısaca özetledikten sonra, bunun Türk nakliyecisine getireceği önemli maddi zararın yanı sıra, ülke ekonomisine vereceği zararlara değindi.

Türk Nakliyecisinin zararı 50 milyon Euro. . .

Bu 300 bin araçla Çeşme'den çıkış yapan 25 bin aracı topladığımız zaman ÖTV ve KDV'den muaf motorinden faydalanan araç sayımız bu sene 325 bin civarında olacak. Bunu kuruşlandırdığımız zaman, yani bu 400–500 litreleri karşı taraftan aldıkları zaman Türk nakliyecisinin şu anda 1 senelik dönem içerisinde maliyetten dolayı uğrayacağı zarar 50 bin Euro civarındadır. Bu da 70–80 milyon civarındadır. Öte yandan bunun daha vahim bir tablosunu çizmek istersek bu 400 litre karşı taraftan bir Euro verilerek satın alındığı için bir dövizin transferi anlamına gelecektir. Bunu hesapladığımız zamanda bunun ülke ekonomisine olan maliyeti de, yaklaşık 130 milyon Euro civarındadır. Bu da 205 milyon dolar civarındadır.

Standart depo tanımının ilgili kanunda rakamsal olarak belirtilmediğini vurgulayan Atılgan şöyle konuştu: "Yapılan değişiklikler nakliyeciyi şaşkına çevirdi. İhracatla ithalat kotaları aynı kefeye konuldu. Anılan yasada depolarla ilgili herhangi bir sınırlama yok ama bakanlık bu konuda ısrarcı davranıyor. Türk ihracatçısı ve nakliyecisi birbirinin ayrılmaz parçalarıdır. Bundan birkaç ay önce bir Bulgar krizi yaşadık. Hem de üstüne bu ekonomik kriz ve hemen arkasından da bu tür bir motorin maliyetlerinde Türk nakliyecisinin üstüne gelen bu yükle artık bu dayanılmaz bir boyuta erişti.

Bu hukuki yorumun yanlış olduğunu, doğru bulmadığımızı eski düzenlemenin doğru olduğu yönünde derhal çalışmalarımıza başladık. İlk önce gelir idaresi başkanlığına Ankara'ya gittik, daha sonra odalar birliği başkanımızı ziyaret ettik. Konuyu onlara da aktardık. İstanbul'da bir dizi toplantı yaparak hukukçularımız, gümrük müşavirlerimiz, mali müşavirleriz hatta bayilerimizin de bulunduğu bir diğer ilgili kurum ve kuruluşların da bulunduğu çok genişletilmiş 2 toplantı yaptık. "

Standart akaryakıt depo tanımı değişmeli. . .

Standart depo tanımının değişmesi gerektiğine vurgu yapan Atılgan, "Bir hukuki düzenleme gerekmektedir. Buda şu anda 11 no. lu seri ÖTV genel tebliğinde standart akaryakıt depo tanımının değiştirilmesiyle mümkün olacaktır. 2000/53 sayılı Bakanlar Kurulu'ndaki 102'nci maddedeki tarifin, eğer bu tebliğin içerisine konması halinde ve tabi ki bunun da geçmişe yönelik yapılmasıyla ilgili olarak bu tarifin yapılması halinde sorun kendiliğinden çözülmüş olacaktır. Meselemiz esasında bir hukuki düzenlemenin yapılmasıdır, ama maalesef şu ana kadar bu konuda bir girişim, daha doğrusu devletimiz tarafında henüz bir girişim söz konusu değildir. Konu çok önemlidir çünkü bu uygulama Türk nakliyecisini ve ihracatçısını olağanüstü boyutta olumsuz etkileyecektir. Dolayısıyla bu meselenin biran önce çözüme ulaştırılması gerekir.

Bilindiği gibi 01. 06. 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5493 sayılı Kanun ile 4760 sayılı ÖTV Kanununa ve 3065 sayılı KDV Kanununa ilaveler yapılarak, yurt dışına ihraç eşyası taşıyan kamyon, çekici ve soğutucu ünitesine haiz yarı-römorkların depolarına (araçların ve soğutma ünitelerinin standart yakıt deposu miktarlarını aşmamak kaydı ile) yalnızca yurt dışına çıkışlarında Bakanlar Kurulu'nca belirlenen sınır kapılarında ÖTV ve KDV'den müstesna olarak motorin satışına izin verilmişti.

Esas amacı ülke ihracatını ve uluslar arası taşımacılık sektörünü desteklemek olan düzenleme sonrası, yurt dışına ihraç eşya taşıması yapan araçlar, Bakanlar Kurulu'nca belirlenen Çeşme, Pendik, İpsala ve Kapıkule sınır kapılarında, standart depo hacimlerince motorin temin ederken, uygulamaya son verildi ve anılan sınır kapılarından temin edilen motorine kısıtlama getirildi. İhracat taşımalarında, yurt içerisine sokulabilecek akaryakıt miktarları (çekici araçlarda 550 litre) üzerinden motorin temini uygulaması başlatıldı.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 26.12.2008 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Şehir Plancıları Hopa’nın Haritasın...
 » Hopa’da Gergin Anlar...
 » Makedonyalı Türk Gençler Çaykur'un...
 » Hopa Uluslararası Lojistik Kongresi...
 » Dsi Artvin Bölge Müdürü Yıldız’dan...
 » Tiflis - Trabzon Direkt Uçuşları Ba...
 » Bakan Uraloğlu’ndan Rize - Artvin H...
 » Kemalpaşa Kaymakamı Ayaz Denetime Ç...
 » Kokarca Böceği İstilasına Rize Bele...
 » Başkan Erhan Yılmaz’dan İşadamı İsm...