29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Hopa İlçesinde Düzenlenen Törenle, Kutlandı

29/10/2008 23:44

Törende Konuşan İlçe Kaymakamı Mustafa Erkayıran, "Cumhuriyetimize İlelebet Sahip Çıkacağız."

Haber: Turan Şentürk

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 85. yıl dönümü kutlamaları ve 29 Ekim Cumhuriyet bayramı Hopa ilçesinde de düzenlenen törenle kutlandı. Kutlama töreni 28 Ekim Salı günü saat 13. 00 da Atatürk anıtına çelenklerin konulması ile başlamıştı. 29 Ekim sabah saat 9. 15'da ilçe kaymakamlık makamında ilçe kaymakamı Mustafa Erkayıran, İlçe garnizon komutanı Hayrettin Fidan ve ilçe belediye başkanı Yılmaz Topaloğlu tebrikleri kabul ettiler.

Saat 10. 00 da festival alanında törenlere devam edildi. İlçe kaymakamı Mustafa Erkayıran, İlçe garnizon komutanı Hayrettin Fidan ve ilçe belediye başkanı Yılmaz Topaloğlu öğrencilerin, öğretmenleri ve halkın bayramını kutladılar. Bir dakikalık saygı duruşunun ardından istiklal marşı okunarak göndere bayrak çekildi.

Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı ilçe kaymakamı Mustafa Erkayıran yaptı. Kaymakam Erkayıran şunları söyledi.

"Cumhuriyetimizin kuruluşunun 85. Yıldönümünde, ilçemize yeni atanan bir kaymakam olarak sizlere seslenmenin sevinci içerisinde hepinize hoş geldiniz diyorum.

Bu anlamlı günü önemini anlamak için, bizleri Cumhuriyetin ilanına götüren olayları ve koşulları irdelemek gerektiğine inanıyorum.

Kıymetli Hopalılar,

Siyaset biliminde bir kuram vardır: Organizmacı toplum görüşü. Bu görüşe göre, devletlerde canlı varlık gibidir: kurulur, büyür ve eninde sonunda yıkılarak tarih içerisindeki yerlerini alırlar. Söğüt'te kurulan Osmanlı Devleti de, zamanla büyümüş, cihan imparatorluğu olmuş ve dünya siyasetini biçimlendirmiştir. Ancak batı dünyası Rönesans ve reformları yaparak bilim ve teknolojisinde ilerlerken, Osmanlı İmparatorluğu yeniliklere ayak uyduramayarak gerilemiş ve bir Batılı devlet adamının değimiyle "hasta adam" olmuştur. Bu "hasta adam" sömürgeci devletlerin iştahını kabartmış ve parçalamak için planlar yapmışlardır. Asıl bekledikleri fırsatı 1. Dünya Savaşında yakalamışlar, yenik düşen Osmanlı Devletinin dört bir yanına asker çıkarmışlar ve işgal etmişlerdir. Ancak, hesap edemedikleri bir şey vardır. Yüzyıllardır bağımsız yaşamaya alışmış, köklü bir devlet geleneği olan bir millet ve onun bağrından çıkmış lideri Mustafa Kemal. Bu güç durumda, ulu önder Mustafa Kemal, Türk ulusunu arkasına alarak Kurtuluş savaşını başlatmış ve yurdumuzu düşmanlardan temizlemiştir.

İşte bu noktada bir soru vardır yanıtlanması gereken. Kendi topraklarına yeniden kavuşan bu devletin yeni yönetim biçimi ne olacaktır? Başında bir şekilde mutlak bir erkin yani padişahın bulunduğu mutlakiyet veya meşrutiyet mi, yoksa halkın kendi kendisini yönettiği çağdaş yönetim biçimi olan cumhuriyet mi? Hiç şüphesiz, kul ve ümmet artık ulusumuz için geride kalmıştır. Ulusumuzun geleceğinde vatandaş ve devlet vardır, demokrasi vardır. İşte bu ortamda 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edilmiştir. Köklü devlet geleneğimiz artık Cumhuriyet ile devam edecektir. Ulusumuzun kazandığı ivme, Ulu Önder Atatürk'ün önderliğinde yapılan devrimlerle devam etmiş, bu devrimler Genç Cumhuriyetimizi taçlandırmış ve diğer bağımsızlık mücadelesi veren 3. Dünya ülkelerine örnek olmuştur.

Bulunduğumuz coğrafya zor bir coğrafyadır. Çünkü bu topraklar, gelişmiş devletlerin bizi bize bırakmak istemeyecekleri kadar değerlidir. Bu nedenle, uyanık olmalıyız, zaman zaman içimize atılmaya çalışan yapay düşüncelere ihbar etmemeliyiz.

Gençler, Öğrenciler,

Geleceğimizin güvencesi sizlersiniz. Atatürk devrimlerine sahip çıkınız. Unutmayınız, bu devrimler sayesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti diğer Ortadoğu devletlerinden farklıdır: çağdaştır, ilericidir. Biz Türk milleti olarak CUMHURİYETİMİZE İLELEBET SAHİP ÇIKACAĞIZ.

Sözlerime Ulu Önderimizin bir sözüyle son vermek istiyorum. "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" dedi.

Bu konuşmanın ardından Hopa Çok programlı lisesinden Nimet Hanife Yılmaz öğrenciler adına konuşma yaptı. Yılmaz kısaca şunları söyledi.

"19 Mayıs 1919'da Atatürk Samsun'a çıkarak Milli Mücadeleyi başlatıp, 29 Ekim 1923 tarihinde de "Türk Milletinin karakterine ve adaletine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. " Diyerek ilan ettiği Cumhuriyet, Türk Milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir.

Cumhuriyette egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Halk kendi kendisini yönetme yetkisini temsilcilerin aracılığıyla kullanır. Bu yönetimde yurttaşların seçme ve seçilme hakkı vardır. Devlet yönetimi, sınıfların, kişilerin ailelerin ve belli zümrenin eline bırakılamaz. Milletin bütün bireyleri yönetime katılabilir ve söz sahibi olabilir. Çünkü Cumhuriyet yönetiminde bütün vatandaşlar eşit haklara sahiptir.

Atatürk'ün hedef olarak gösterdiği çağdaş uygar ülke olma yolunda laik, demokratik, cumhuriyet rejimi ile kat ettiğimiz mesafe küçümsenecek gibi değildir. Cumhuriyet bize ulus olma, dünya milletlerinin onurlu bir üyesi olma bilinci kazandırmıştır.

Cumhuriyet, demokrasiyi geliştiren en iyi sistemdir. Kişinin hak ve özgürlükleri ancak bu sistem içinde güvencede olabilir. Türk Milleti Cumhuriyete bağlanıp, onu yüceltip geliştirebilirse demokrasinin nimetlerinden yararlanır ve çağdaş toplumlar içindeki yerini sağlamlaştıracaktır. Bu nedenle Cumhuriyeti yüceltip sürdürmek her Türk'ün milli görevidir, " dedi.

İlköğretim ve liseli öğrenciler günün anlamıyla ilgili şiirler okudular. İlçe genelinde İlköğretim düzeyinde okullar arası yapılan şiir, resim ve kompozisyon yarışmalarında derece yapan öğrencilere ödüller verildi. Hopa 14 Mart ilköğretim okulu halk oyunları ekibi yöresel oyunlarından gösteri yaptılar. Törene katılan okulların öğrenciler resmigeçit yaparak tören son buldu.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 29.10.2008 tarihinde Turan Şentürk tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.