Kazım Koyuncu Kültür Merkezi "12 Eylül Sokakta Yenilecek"

14/09/2008 21:49

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi Tarafından 12 Eylül Darbesinin Yıldönümü Nedeniyle Bir Açıklama Yayınlandı. Kültür Merkezi'nde Ayrıca "12 Eylül Haftası Film Gösterimleri" Kapsamında Üç Günlük Bir Program Düzenleniyor. Ayrıntılı Bilgi İçin Kkkm.org Adresi Ziyaret Edilebilir.

Haber: Hayati Akbaş

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi tarafından 12 Eylül'ün yıldönümü nedeniyle bir dizi etkinlik yapılacağını duyuruldu. Kazım Koyuncu Kültür Merkezi tarafından yapılan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi. "12 Eylül sokakta yenilecek Yaşadığımız topraklarda 12 Eylül darbesinin izleri 28 yılın ardından hala silinmedi. Silinemez de. Çünkü 12 Eylül 1980'nin Türkiye emekçi halklarına, onların örgütlü mücadelesine, mücadeleyle kazanılmış tüm siyasal, demokratik, insani haklara vurduğu darbe hala sıcaklığını koruyor.

12 Eylül darbesinin en temel etkisi, 70'lerin toplumsal mücadeleleriyle siyasallaşan, örgütlenen, hakları için mücadeleye soyunan Türkiye halklarını örgütsüzleştirerek; ülkede emperyalizmin siyasal-ekonomik-askeri hegemonyasının önündeki engelleri kaldırmak oldu.

Yeni-liberalizmin Türkiye'deki alfabesi 24 Ocak kararları, ABD destekli 12 Eylül askeri darbesi ile uygulamaya geçirildi. Toplum, sermayenin ihtiyaçlarına göre yapılandırılırken siyasal gericiliğin her biçimi; milliyetçilik, şovenizm, siyasal İslam yukardan aşağı örgütlenmeye başladı. Son yıllarda sonuçlarını işsizlikle, güvencesizlikle, temel hizmetlerin piyasalaştırılmasıyla, ülke kaynaklarının talan edilmesiyle, açlık ve yoksullukla yaşadığımız yıkım sürecinin harcı 12 Eylül rejimi ile karıldı.

12 Eylül darbesi halkın ekonomik, demokratik, siyasal, akademik tüm örgütlenmelerine saldırırken, işkencelerle, idamlarla, hapishanelerle, fişlemelerle ülkenin tüm devrimci demokrat insanlarını cendereye aldı.

12 Eylül'de 650 bin kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların yüzde 95'i işkenceye tabi tutuldular. 6 bin 353 kişinin idamı istendi, 49 kişi idam edildi, 171 kişinin işkencede öldüğü kayıt altına alındı, 300 kişi "belirsiz" nedenlerle hayatını kaybetti, 30 bin kişi yurt dışına çıkmak zorunda kaldı. Askeri mahkemelerde 210 bin dava açıldı. Bir milyon 683 bin kişi fişlendi. 23 bin 667 dernek etkinlikten alıkonuldu; siyasi partiler, sendikalar, demokratik kitle örgütleri kapatıldı.

12 Eylül'ün eğitim sisteminin tamamına, üniversitelere, sanatsal ve kültürel üretim alanına vurduğu darbe bilimsel ve sanatsal yaratıcılığı/gelişmeyi; Türkiye halklarının bilim ve sanatla kurduğu ilişkiyi sakat bıraktı. İşinden edilen, hapishanelere yollanan eğitimciler, bilim insanları, aydın ve sanatçılar; yasaklanan yayınlar, yok edilen sanat ürünleri bu sürecin başlangıcıydı.

12 Eylül'ün mirası sadece insan hakkı ihlalleri, işkenceler, anti-demokratik 82 anayasası, kurumsallaştırılmış kontrgerilla ilişkileri, Kürt sorununda çözümsüzlük emperyalizme bağımlılık ve emek düşmanı politikalar olmadı tüm bunların yansıması sanatsal ve kültürel çöküşle, toplumsal ilişkilerde yozlaşmayla, rekabetin; bireyciliğin kısaca piyasa kültürünün egemenliği ile sonuçlandı.

12 Eylül, sanatı da piyasanın ve tüketim kültürünün hegemonyası altına sokarken, sanatın toplumla ve politik alanla kurduğu ilişkiyi zayıflattı. Sanat alanındaki örgütlenmeler dağılırken, sermaye sanatsal üretim süreçlerinde düşünsel ve ekonomik olarak temel belirleyen haline geldi. Sanat eğitimi; eğitim alanının piyasalaştırılmasından doğrudan etkilendi. Sanat eğitimi ayrıcalıklara bağımlı hale gelirken içeriği boşaltıldı.

Sanatın değersizleştirilmesi döneme damgasını vurdu. Sanatsal yaratıcılığın önüne çıkarılan engeller; yeni-liberalizmin sponsorluk statülerin yaratan, özel müze-galeri eksenini büyüten, sanatsal üretimde piyasa mantığının ön kabul haline getiren ve kültürü-sanatı endüstriye dönüştüren politikaları sanatı sokaktan ve yaşamdan soyutladı. 12 Eylül yaşamın kalbinin attığı sokakları emekçilere kapattığı gibi sanata da kapattı.

Ancak ne toplumsal alanda ne de sanatta mücadeleyi bitiremedi.

Bu ülkenin onurlu insanları 12 Eylül'le oluşturulan siyasal-toplumsal düzene karşı yıllardır eşitlik, özgürlük için, bağımsız ve demokratik; halkların kardeşçe yaşadığı bir ülke için mücadele ettiler. Yaşamın her alanında kurulan özgürleşme mücadelesi 12 Eylül'ün sorumlularından hesap sorulmasını da içeriyor. 28 yıl sonra ülke emekçileri sokaklarda 12 Eylül'ün hesabını soruyor.

Biz de biliyoruz, 12 Eylül sokakta yenilecek!"

Ayrıntılar- Ayrıntılı bilgi için kkkm. org adresi ziyaret edilebilir.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 14.09.2008 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.