Meydancık Köylüleri Hes Protestosunu Artvin'e Taşıdılar

11/08/2008 20:58

Mısırlı Köyü Halkı Ve Artvin'deki Çevreci Vatandaşlar, Bibak Alışveriş Merkezi Önünde Hes Projeleriyle İlgili Basın Açıklaması Yaptılar.

Haber: Hayati Akbaş

Artvin Bibak alışveriş merkezi önünde Artvinli çevreciler ve Mısırlı köyü vatandaşları, Artvin ve köylerindeki HES projeleri ile ilgi basın açıklamasında bulundular. Mısırlı köyü kadınları adına konuşan Fatma Çapkun: "Çevreyi koruyalım, doğanın dengesini bozmayalım, hayvanları koruyalım. Biz bir balık tutunca ceza oluyor, siz bir sürü hayvan ve bitkileri yok ediyorsunuz. . Bu nasıl adalet, mal mülkiyet hakkı var ama biz bundan yararlanamıyoruz. O yapacakları santraller yüksek gerilimli, insanlar burada yaşayamayacaklar. Dolayısıyla şehre göç edeceğiz. Şehirde sular kesiliyor, susuz kalacağız. Aynı zamanda bizden istedikleri yerler tarım arazisidir. Bu tarım arazileri bize de yemek vermektedir. Tarım arazisi haftada iki sefer sulama yapılmadığından mahsul alınamaz. Ne topraklarımızı ne de suyumuzu vermek istiyoruz, sizin de bize yardımcı olmanızı istiyoruz" dedi.

Şavşat Mısırlı (Meydancık) Beldesi Dernek Bakanı Ayvaz Işık yaptığı açıklamada:"son dönemlerde bilim adamlarının küresel ısınmaya ve su sıkıntılarına dikkat çekmeleri, ileri vadede suyun petrolle eş değer olacağını göstermektedir. Bu bağlamda suların kaynağından tutularak tünellere ve borulara akla başka sorular getirmektedir. Elektrik enerjisine ihtiyaç var diye havza planlaması yapmadan, ekosistemi bilmeden, bilirkişi raporlarını gerçek bilim adamlarından almadan, hele hele o vadide yaşayan insanlara hiç sormadan, bir selam bile vermeden vadilerdeki dereler üzerinde peşi sıra hidroelektrik santraller yapmak bölge insanını hiçe saymaktır. HES'lerin faaliyete geçmesiyle derelerdeki sular normal debilerine oranla %70 oranında azalacaktır.

Derelerin bataklık haline gelmesine, doğal güzelliklerin, derede yaşayan sucul canlıların kısmen veya tamamen yok olmasına, gelecek vadeden turizm projelerinin olumsuz etkilenmesine, bölgede ekolojik tarımın yapılamamasına, dünyada az rastlanan kırmızı pullu alabalığın yok olmasına, derelerde pis kokuların oluşmasına neden olacaktır.

İnşaat aşamasında yapılacak kanalların, tünellerin, regülatörlerin, santral binalarının, ulaşım yollarının, cebri boruların, inşaat sahalarının yapılmasında orman, bitki örtüsü ve ekosisteme vereceği tahribatı düşünmek bile istemiyoruz. Ormandan bir dal kesen köylünün yıllarca yargılanıp hapis yattığı bu ülkede ÇAD RAPORU'NDA belirtilen 47. 000 ağacı (5 metrekareye bir ağaç hesabıyla) keserek katliam yapanlara ne kadar ceza verileceğini merak etmekteyiz.

Dar ve oldukça kayalık bir vadi içinde tünel açmak için kullanılacak patlayıcıların doğal yaşamı oldukça olumsuz etkileyeceği birçok canlının yok olmasına ve göç etmesine neden olacağı açıktır.

Kazılardan çıkan hafriyatın köylerimizi köstebek yuvasına çevireceği ayrıca geri dönüşüm için kurulacak kırma eleme ünitelerinin yayacağı toz bulutunun insan ve bitkileri olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır.

Papart Havzası ülkemizin ekosistem açısından koruması ve gelecek kuşaklara titizlikle aktarılması gereken eko turizm açısından çok büyük potansiyel vadeden bir alandır. Camili biyosfer alanının doğal bir uzantısı konumundadır. Yapılması düşünülen hidroelektrik santraller Camili biyosfer rezerv alanında biyolojik çeşitlilik ve ekolojik bütünlüğü de tehdit edecektir. Bu açıdan Papart Havzası da Camili biyosfer alanıyla birlikte değerlendirilmelidir. Bu bölgede HES'ler yapılmamalıdır.

Bölgemiz ekolojik dengesi, bozulmamış bakir doğası, şırıl şırıl akan dereleri, oksijen depolu yaylaları, keşfedilmemiş flora ve faunasıyla turizme açılırsa hem bölge kurtulur, hem de bölge insanı gelir elde eder. Bölgemizde yayla turizmi, kış turizm'i, termal turizm'i, yamaç paraşütü, doğa yürüyüşleri fevkalade yapılabilir.

Son dönemde ev pansiyonculuğu gelişmekte halk gelir elde etmektedir. HES'lerin yapılması ileri dönük bütün projelerin yapılmasını baltalayacak, çocuklarımıza yaşam alanı bırakmayacak, göçü gittikçe artıracak, yılın altı ayını köyünde geçirmek isteyen gurbetçilerin bütün özlemlerini köreltecektir. Son dönemde Artvin ve Rize derelerinde elektrik üretimi adı altında büyük bir soygun, büyük bir vurgun planlanmaktadır. Binde dört gibi bir elektrik üretimi için koruma altına alınması gereken yaşlı Kafkas silsilesine sahip dünya harikası ormanların kesilmesine, kişisel çıkarlar için bu vadilerin yok edilmesine, bir bir şirketin kasasını doldurmak için binlerce insanın yaşam alanına el konulmasına göz yuman vicdanlara sesleniyorum. Bu katliamı durduramaz, ne halk ne de tarih sizi affeder.

Bütün sorunlarımıza net yanıtlar buluncaya kadar Papart Derneği ve yan kollarındaki hiçbir HES ve benzeri projeyi kabul etmeyeceğimiz, bunlara karşı tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı kamuoyuna bildiririz Çocuklarımız için HES'lere hayır! Turizm, sağlık ve eğitim'e yapılan yatırımlara evet. Derelerimiz özgür aksın istiyoruz" dedi ve halaylar çekildikten sonra miting sonlandırıldı.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 11.08.2008 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.