Rize'de yapılması istenen 62 tane HES projesine karşı tepkiler her geçen gün artıyor.
Bölge halkının endişeli bekleyişi sürüyor
Doğu Karadeniz Bölgesinde ve özellikle Rize'de yapılması gündemde olan 62 adet HES projesi bölge halkının huzurunu bozmaya devam ediyor. 62 HES projesinden henüz 20 sinin inşasına başlanmasına rağmen bölgede birçok yeşil alan katledilmesi bölge halkını geleceği açısından endişelendiriyor.
HES' lerin Karadeniz bölgesinde verdiği zararları araştırmak için Kaçkar Derneği (İzmir) ve Doğu Karadeniz Dereleri koruma platformu akademisyen ve gazetecilerle oluşturdukları bir heyetle Karadeniz bölgesini bekleyen tehlike ve Bölgenin yaşamsal geleceği acısından ne tür tehlikelerin beklediğini araştıracaklar.
Akademisyenler inceleme başlattı
Kaçkar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Metin Erten, tartışma konusu olan derelerden birisi olan Çağlayan Deresi´nde 5 gün boyunca sürecek bir çalışma yapacaklarını söyledi.
Erten, Tek Gıda-İŞ Rize Bölge Başkanlığı toplantı salonunda düzenlediği basın toplantısında, Türkiye´nin en güzel, yeşil ve suyu en bol bölgesinde olunduğunu belirterek, ´´Ancak bu bölgenin dereleri ve suyu ile ilgili tartışmaları görünce bu güzellikleri içinde barındırmasının bedellerini ödediğini de düşünmekten kendimizi alamadık´´ dedi.
Bölgede birkaç yıl önce Fırtına Vadisi´ne göz konulduğunu, özgür akan vadinin önünün kesilip susturulmak istendiğini ifade eden Erten, ancak yöre halkının bir bütün olarak Fırtına´sına sahip çıkmaları sonucunda istediklerini elde edemeden çekilmek zorunda kaldıklarını kaydetti.
Doğu Karadeniz´in doğasına, yeşiline ve temiz suyuna saldırıların durmadığını kaydeden Erten, şunları söyledi:
´´Bugün bir yerlerde bölgenin irili ufaklı tüm derelerinin özgür akışının nasıl engellenebileceği ile ilgili çalışmalar yapıldığını biliyoruz. Bölgedeki tüm derelerin üzerine hidroelektrik santrallerinin kurulmasına izin verilmiştir. Bu santraller, Türkiye´nin elektrik gereksimini karşılamaktan, ona katkı koymaktan uzaktır. ´´
Derelerin bölge insanı için çok önemli olduğunu, insanların bu derelerde yüzme öğrenip dere kenarlarında eğlendiklerini belirten Erten, ´´Doğu Karadeniz insanı için derelerinden vazgeçmek, ülkesinden vazgeçmekle eş anlamlıdır. Bugün bu denli sevdiğimiz ve bizim için çok önemli olan dereler için buradayız´´ diye konuştur.
Erten, kendi dernekleri, İzmir Doğu Karadeniz Derelerini Koruma Platformu ve Fındıklı Derelerini Koruma Platformu´nun ortak çabasıyla bir araştırma gezisi düzenlendiğini anlatarak, ´´Bizler bilim adamı kimliğimizle buraya geldik. Bu nedenle ön yargısız olarak tartışma konusu olan derelerimizden birisi olan Çağlayan Deresi´nde 5 gün boyunca sürecek bir çalışma yapacağız. Çalışmamızda derenin ve çevresindeki yaşamın envanterini çıkartacağız. Konularında uzman bilim adamları, derenin denize aktığı yerden yayladaki ilk çıkış yerine kadar 5 gün boyunca inceleme yapacaklar´´ dedi.
Erten, araştırma sonuçlarını daha sonra rapor olarak kamuoyu ile paylaşacaklarını sözlerine ekledi.
Araştırma grubunda Erten´in dışında Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Eruzun, Ege Üniversitesi (EÜ) Çevre Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ümit Erdem, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Seyhan, Kimya Mühendisleri Odası Ege Şube Başkanı Ertuğrul Barka ile biyolog Seçil Önder bulunuyor.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 04.08.2008 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle