Torun "Gençlerin Milliyetçiliği Büyük Bir Tehditmiş"
24/07/2008 15:47
Artvin Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Nizamettin Torun Yaptığı Yazılı Açıklama Türk Gençliğine Yönelik Yeniden Yapılandırma Çabalarına Sert Tepki Gösterdi.
Torun "Gençlerin Milliyetçiliği Büyük Bir Tehditmiş"
Artvin Türk Eğitim Sen şube başkanı Nizamettin Torun yaptığı yazılı açıklama Türk gençliğine yönelik yeniden yapılandırma çabalarına sert tepki gösterdi Torun yaptığı yazılı açıklamada şunları ifade etti "Türk gençliği tarihinden, kimliğinden, değerlerinden koparılarak mankurtlaştırılmak istenmektedir. Başında "milli" sıfatı bulunan Bakanlık Türk gençliğinin milliyetçi olmasını, Türkiye için bir tehdit olarak görmektedir.
İki konuşmasından birine, "küreselleşen dünyada " diye başlayan Sayın Hüseyin Çelik, Kolej Mezunları Derneği´nin ´on the record´ toplantısının konuğu olarak yaptığı konuşmada, Türkiye´deki en büyük tehditlerden birisinin liselerden başlamak üzere gençliği şoven bir milliyetçiliğe doğru iten zihniyet olduğunu" söylüyor. Toplantıda, Türkiye'nin bir yol ayrımında olduğunu" belirterek, "Biz ya ulusalcı fukaralık ve içe kapanmayı tercih edeceğiz ya da ulusal zenginlik ve açılımın yanında olacağız" diyor Konuşmasının devamında, "Ben AB'ye karşıyım, ben ABD'ye karşıyım, ben buna karşıyım, ben şuna karşıyım diyen bir gençlik, ama küreselleşmenin farkında olmayan bir gençlik. '' diye görüşlerini dile getiriyor.
Bakana göre, milliyetçilik, küreselleşen dünyayı görmemek, içe kapanmak, yoksullaşmak, AB'ye ABD'ye karşıyım demek. Alternatif olarak ise ulusal zenginlik ve açılımın yanında olmayı gösteriyor. Açılımı ( her neyse) temsil ettiklerine göre kendilerine, Türkiye'nin zenginliğinin nerede olduğunu sormamız gerekiyor. Belki Sayın Bakan zenginlikten bahsederken, 2007'den 2008'e Türkiye'de artan 8 bin, dolar milyoneri ile dolar milyarderleri arasına katılan yeni 13 kişiyi kastetmiş olabilir. Ya da, içe kapansaydık, 4 yıl evvel elimizde olan Tüpraş, Türk Telekom, Pektim, bankalarımız ve limanlarımız elimizde kalırdı diye uyarıyor olmalı!
Milliyetçi gençlik gerçekten çok şeye karşı. Milliyetçi Türk gençliği;
* Milli devletten, üniter yapıdan asla taviz vermiyor.
* AB'nin Çok kültürlülük yutturmacısıyla Türkiye'de yeni azınlıklar yaratarak federal bir yapıya geçmeye karşı, Türkiyelilik kavramına karşı.
* Milli bağımsızlığı hiçbir bedel karşılığı pazarlığı yapılabilecek bir değer olarak kabul etmiyor.
* Türkiye'nin parsel parsel satılmasına karşı çıkıyor.
* Fener Patrikhanesinin Vatikanlaşmasına ve Ruhban Okulunun açılışına karşı.
* Vakıflar Yasasına, 301'ın değiştirilmesine, yani Türklüğe hakaretin serbest bırakılmasına karşı.
* Humeyni'yi sevdiğini, Atatürk'ü sevmediğini ve İngilizler Anadolu'yu işgal etseydi daha iyi olurdu diyen anlayışa karşı,
* Kıbrıs'ta "tek devlet ve tek vatandaşlıkta" anlaşmasına ve bunun sonucu olarak Kıbrıs'tan Türklüğün tasfiyesine karşı. .
Dahası, AB'nin Türkiye'yi Sevr'e götüren isteklerini, Türkiye'yi etnik parçalara bölme planlarını, ülkemize sömürge muamelesi yapmasını, çok açık çifte standartlarını ulusalcı-milliyetçi Türk gençliği kabul etmiyor.
Türk gençliği, bölünmüş Türkiye haritaları çizen, Irak'ta Türkleri yok sayan, Telafer'de Türkmenleri katleden, bir milyonun üzerinde Iraklıyı öldüren ve Türk askerinin başına çuval geçiren ABD'ye de karşı. . Büyük Ortadoğu Projesi'nin ne olduğunu görüyor ve ABD'ye öfke duyuyor, bütün kampanyalara rağmen ABD'yi sevmiyor.
Türkiye içe kapanmamalıymış. Sayenizde Türkiye yeterince dışa açılmadı mı? Petkim'i Ermeni'ye, Finansbank'ı Yunan'a, Oyakbank'ı Hollandalı'ya, Telsim'i İngiliz'e, Kuşadası'nı İsrailliye, Döktaş'ı Fransız'a, İzmir Limanı Hong Konglu'ya, Araç muayene işi Alman'a, Türk Telekom'u Arap'a, Garanti'nin yarısı Amerikalıya açtınız. Türkiye bugün İMF' ye, AB'ye, ABD'ye ve sömürgeci ülkelerin büyük şirketlerine sonuna kadar açık.
Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra Türkiye'nin işgal edilmesi karşısında üç değişik tepki ortaya çıkmıştı:
1. İşgale üzülmekle beraber, "yapacak bir şeyimiz yoktur, silahsız, ordusuz ve aç bir şekilde Düveli Muazzama'ya karşı koyamayız" diyerek kenara çekilenler,
2. Evlerine İngiliz, Fransız veya Yunan bayrağını çekenler (Evine Yunan bayrağını çekenlerden birinin kızı bu gün Türk ordusuna saldırmayı kendine görev edinen bir gazetecidir)
3. İşgal karşısında hiç tereddüt etmeden cepheye koşanlar. . İşte onlar milliyetçiydi. Toprak için, vatan için, istiklal için gözünü kırpmadan cepheye koştular.
Milliyetçilik tehdit değil, bu ülke için bir güvencedir. Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu şeytan üçgeninde Türk milletinin var olmasının tek güvencesidir. Milletini sevmek, millete ait değerleri korumak yüceltmek olan milliyetçilik kalkınmanın da itici gücüdür. "En büyük milliyetçi bu millete en çok hizmet edendir" anlayışı ile, Türk gençliği kendisini yetiştirmeli kendisine, çevresine ve milletine faydalı olmalıdır.
Milliyetçi Türk gençliği, "Biz milliyetperveriz, doğrudan doğruya Türk milliyetçisiyiz" diyen Atasının yolundan gitmektedir.
"Baylar, belki ben sizler gibi asil bir aileden gelmiyorum. Ama asil bir millete mensubum" diyen Attila'yı ve "Ben soylu bir milletin evladıyım" diyen Atatürk'ü tanıdıkça Türk evladı, daha büyük işler yapmak için kendinde güç bulacaktır. ".
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 24.07.2008 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle