2005 yılında teşvik yasaları ile Camili havzasındaki HES santrallerinin yapımı ve tahsisi hakkında, tahsis yıllarında tarafımızdan yapılan uyarıların anlaşılmamış olduğu, son görüşmelerde teyit edilmiştir.
Bölgemizin tüm suları birkaç firmaya amacı ne olduğu bilinmez şekilde tahsis edilmiş olup, bir kısım duyarlı insanlarımızın olumsuz bakışları sayesinde, yöre kaynaklarının üzerinde yapılacak işlerin yöre insanlarına ne verip ne götüreceği endişeleri ile tahsisin büyük bölümü durdurulmuştur (Maral, Uğur, Efeler dereleri); ancak bu netice Camili insanının içe kapalı, çağ dışı yaşamına devam etme hevesinde olduğu için değildir.
Binlerce yıl varlığı ve yokluğu ile büyük sıkıntılarla yaşamını sürdüren, Camili halkı, bugün havzamızın biyosfer rezerv alanı ilanında en büyük pay olan insanlarına et tırnak gibi ait olan doğa zenginliğine ve bu insanların bu zenginliğe damarlarındaki kanı gibi gördüğü sularına ve doğal kaynaklarına acaba kimlerin iştahlarının kabardığının perde arkasını çok merak etmektedir. Bu kaynakların, ancak Camili bölge halkı ile birlikte, bölge insanlarını kapsayacak şekilde değerlendirilmesi halinde başarıya ulaşılacaktır. Bu kaynakların en azından bir kısmının bir an önce bölge halkının yararlanmasına sunulması, insanlarımıza faydalı hale getirilmesi, yıllardır mücadele verdiğimiz, beklediğimiz bir durumdur.
Bu konunun bir ucundan tutan Camili halkından bir eğitimcinin, Camili havzasının bir köşesinde Camili insanına da fayda getirecek şekilde, doğayı fazla tahrip etmeyecek biçimde üreteceği enerjinin, yörenin iklim şartlarına göre zarar değil, yöremize ve halkımıza refah getireceği düşünülmektedir.
Doğanın korunması yöre insanın elinden alınıp, harici sahiplenmelere ve yönlendirmelere değil, binlerce yıl önce yöre insanlarımızın kültüründe oluşan koruma, kullanma ve sahiplenme anlayışına bırakılmalıdır. Bu anlayış sayesinde halen var olan eşsiz korunmuşluğun hayretle izlendiğini, halen tasavvur edilemediğini, havzamızı gezen ve görenleri büyük bir hayrete düşürdüğünü görmekteyiz. Ancak bu doğa ve biyosfer rezerv zenginliğinin havza insanları ile birlikte oluştuğunu, yöredeki tabiatın insanları ile bir probleminin olmadığını, tam aksine yukarıda belirttiğimiz gibi yöre insanları sayesinde doğanın zenginleştiğini, insanların doğasını, doğanın da insanlarını çok iyi anladıklarını ve çok sevdiklerini görmeliyiz. Ancak birileri bundan rahatsız olup, et ve tırnağı birbirinden ayırırcasına yöre halkını istilacı görüp, bu insanları doğasından soyutlamaya çalışarak, kimine insancık, kimine adam müsveddesi demekte, kiminde ciğer tahlili yapmaktadır ve az önce ifade ettiğimiz gibi perde arkasından şu güzelim doğa zenginliğimize sahiplenme iştahlarını arada bir el altından çok kurnazca göstermektedirler.
İşte gördüğümüz asıl tehlike budur. Yoksa hangi yaratık olursa olsun bilinmelidir ki insanların istifadesi için yaratılmıştır. Camilideki doğa zenginliğinin de önce yöre halkına ve sonrasında tüm insanlığın istifadesine göre değerlendirilmesinin gerekliliğine inanıyoruz. Tarihi boyunca doğası ile hiçbir problemi olmayan Camili halkına kendi doğasının çok görülmesi, doğasının insanlarının önünde tutulması pek doğru olmasa gerek. Kendi doğaları kendilerinden esirgenen Camili insanın dışında, başka birinci sınıf gibi gördükleri insanlara Camili bölgesinin sahiplenilmesi asla ve asla mümkün olmayacaktır. Böyle bir düşünce bu doğayı korumak değil yok etmeye atılmış en büyük adım olacaktır.
Bu bakımdan havzamızın, yöre kültürü ve yöre insanları ile birlikte kullanılıp değerlendirilmeye ve bu şekilde sürdürülebilir kalkınmaya devam edeceğinden hiç kimsenin şüphesinin olmaması gerekmektedir. Kuyruğuna basılmayan yılanın kimseye zehir saçmadığı aşikârdır.
Hasan ŞİMŞEK İmza
Hüseyin YILDIZ İmza
* Camili Havzasında Su Kaynaklarının Değerlendirilmesi, Yapılması Düşünülen Hes Santrali Tartışmaları İle İlgili Maral Uğur Köyleri Tarafından Oluşturulmuş Rapordur.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 27.06.2008 tarihinde Macahel Bizimdir tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle