Tek Gıda iş Sendikası üyesi ve çay sendikası üyesi yaklaşık 3 bin işçi Çay kur genel müdürlüğü önünde oturma eylemi yaparak, Çay kur genel müdürü Ekrem Yüce'yi protesto etti. Eylem nedeniyle Artvin ve Trabzon karayolu yaklaşık 1 saat trafiğe kapalı kaldı.
Çay kur'da Çalışan mevsimlik işçilerin Çay kur Genel müdürü Ekrem yüce tarafından 10 gün ücretsiz izine çıkartılmasına tepki gösteren Tek Gıda İş Sendikası Rize bölge Başkanlığı tarafından protesto edildi.
Tek Gıda İş Sendikasına üye yüzlerce işçi Tek gıda iş sendikası Rize bölge başkanlığı önünde bir araya gelerek, çay işletmeleri genel müdürlüğüne doğru yürüyüşe geçti. Çay işletmeleri genel müdürlüğü önüne Trabzon ve Artvin illerinden gelen yüzlerce işçi ile buluştu.
Çay işletmeleri genel müdürlüğü önünde buluşan işçiler kısa sürede 3 bin kişiye ulaştı. İşçiler Çay kur genel müdürlüğü önünde " Çay kur bizimdir bizim kalacak, işçiye uzanan eller kırılsın, işçi burada yüce nerede" şeklinde slogan atarak Çay kur genel müdürü Ekrem Yüce'yi protesto etti. Yüce eylem olacağının haberini önceden aldığı için kuruma yönetim kurlu arkadaşlarıyla gelmedi.
Tek Gıda iş sendikası bölge yönetim kurulu üyeleri anonslarla kalabalık kitleyi sakinleştirmeye çalışması dikkat çekti. Alkış ve sloganlarla Çay kur genel müdürlüğü önünde genel müdür Ekrem yüce'yi protesto eden binlerce işçi Çay kur yetkililerinden hiç kimsenin çıkıp bir açıklama yapmaması üzerine oturma eylemi yaptı.
Bu arada bazı işçiler Çay kur genel müdürlüğü kapısından içeriye girmek istemesi tek gıda iş yöneticileri bu duruma müsaade etmedi. Sıkça "susma sustukça sıra sana gelecek. Çay kur'a uzanan eller kırılsın, işçi burada yüce nerede" sloganları atan binlerce işçiyi tek gıda iş sendikası üyeleri ve görevli polis memurları zorlukla sakinleştirdi.
Daha sonra tek gıda iş sendikası bölge başkanlığı adına bir açıklama yapan Nurettin Sarı, bugün binlerce yarın on binlerce işçiyle buralara geleceğiz. İşçinin feryadını duyun. Emek düşmanlarına destek vermeyin diyerek şunları söyledi.
Sarı "Bilindiği üzere Sendikamız, 13. 07. 2007 tarihinde Çay kur yetkilileri ile Tek Gıda-İş Sendikası arasında gayet iyi niyetle bir protokol imzalanmıştır.
İşveren Çay kur yetkilileri yürürlükteki Toplu-İş Sözleşmemizin görüşmeleri aşamasında; kış döneminde birçok mevsimlik işçiyi aylık olurlarla çalıştırdıklarını, dolayısı ile adam ay-gün hesabında sıkıntıları olduğunu, üçüncü sürgünü işlemede zorluk çekeceklerini anlatarak, sözleşmeye uygun bir madde konulmasını istediler. Biz Sendika olarak bu öneriye şiddetle karşı çıkarak, bunu kabul etmeyeceğimizi, çünkü 2005 yılında protokolümüz olmamasına rağmen bir uygulama yapıldığını, bize ve işçiye verilen sözlerin tutulmadığını söyleyerek sözleşmeye koydurmadık.
Takdir edilmelidir ki Bölgemizde çalışma hayatının lokomotifi görevini üstlenmiş Sendikamız, Sorumlu Sendikacılık anlayışıyla işçiyi, üreticiyi, Çay kur'u ve tüm bölge insanını temel olan anlayışla, işçi kardeşlerimizin zarar görmeyeceği şekilde günün şartlarına uygun bir protokol yapılmıştır.
Ancak, Bugün gelinen noktada Çay kur işçisi henüz yeni işe başlamışken daha bir ay çalışmadan, kasıtlı olarak böyle bir uygulamaya geçilmiştir. Zira 8 ay çalışmayarak boşta bekleyen işçinin bütün umudu ve ona nefes aldıracak birinci maaşı olacaktı.
Çay kur yetkilileri 2008 yılı kampanyası için gerekli çalışmaları ve hazırlığı yaparak işçiyi daha birinci ayı dolmadan mağdur etmemeleri gerekirdi. Çünkü şartlar geçen yılın şartlarıyla aynı değil, 2007 yılının kampanya dönemi sonunda 3000 işçiye kadro verilmiştir. Birinci sürgün arasındaki izin isteğe bırakılacak olsa idi hiçbir sorun olmayacak, bahsedilen 3. sürgün de rahatlıkla işlenebilecekti.
Bu uygulama işçi kardeşlerimizin umutlarının kırılmasına, haklı olarak tepkilerine ve feveryanlarına neden olmuştur. Sendikamız işçinin sesidir. Gerektiğinde bugüne kadar olduğu gibi üreticinin ve Çay kur'un sesidir. Bugünden sonrada öyle olacaktır.
Sn. Genel Müdür'ün basın açıklamasında ve gazetelerin sorularına vermiş olduğu cevaplarda; Gerek üreticilerin ve gerekse çalışanların menfaatleri göz önüne alındığı, Bu uygulamanın ilk defa yapılmayıp, 2005 ve 2007 yıllarında taraf Sendika ile anlaşılarak uygulandığını belirtti.
Üyelerimiz ve kamuoyu iyi bilmelidir ki; Çalışanlar aynı zamanda üreticidir ve hiç kimsenin kaybı olmayacağı doğru değildir.
2005 yılında yapılan ve üyelerimizi perişan eden uygulamada herhangi bir protokol olmadığı gibi, Sendikamız salonundaki genişletilmiş toplantıda Çay kur yetkililerinin verdiği sözlerin hiç biri tutulmamıştır. İzine çıkartılanlar 135140 gün çalıştırılacak, hatta izinli süreler için ikramiye bile alacaklardı.
Uygulamada; değil ikramiye almak, 120 günü doldurmadan çıkartılan üyelerimiz oldu. Sağlık sorunları ile ilgili sıkıntıyı bir yılda zor düzelttik.
Ancak; Şuanda yapılan uygulama teşekkülün menfaatine yapılan bir planlama değil, Çay kur'un bir an önce özelleştirilmesi için gönderilen işçi düşmanı ve tetikçi olarak bölgemize gelen siyası yandaşlarına menfaat sağlama planlanmasıdır.
Yapılan uygulama; mevcut protokolün, Kamu İşverenleri Sendikası tarafından onaylanmamış olması protokolü geçersiz kılabileceği gibi, Sosyal Sigortalar Kanununa aykırı bir uygulamadır.
Çay kur tarihinde henüz kampanyanın başında böyle bir uygulama ve buna benzer uygulamaların yapılmasının hangi amaca yönelik olduğu ortadadır. Yapılan bu uygulamaya geçilmeden önce zamanlaması açısından Sendikamızın görüşü alınması gerekmezmiydi.
Şu bilinmelidir ki; Bu tür ve buna benzer taraflı uygulamalar ve çalışanlara yapılan baskılar hiçbir üyemizi yıldıramayacak, Zira işçi kardeşlerimizin üzerinde, adeta zulüm seviyesine gelen baskıları hukuk zeminine taşıdığımızın bilinmesini ve bütün bu baskılara rağmen, tüm üyelerimizin TEKGIDA-İŞ SENDİKASI bünyesinde kenetlendiği kamuoyu tarafından bilinmektedir.
Bu tip uygulamalara son verilmemesi halinde bütün yasal haklar sonuna kadar kullanılarak, en kısa zamanda tüm bölge halkımızın katılımıyla kitlesel eylemler yapılacaktır.
Çay kur yetkililerini Bölgemizde kargaşa yaratılarak, İş barışını bozacak ve üretimi olumsuz etkileyecek uygulama ve davranışlardan vazgeçmeye, tarafsız ve sağduyulu davranmaya davet ediyoruz. "denildi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 05.06.2008 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle