CHP Artvin Milletvekili Metin Arifağaoğlu ve 24 Milletvekili, Artvin-Cerattepe'deki madencilik faaliyetlerinin çevreye etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önerge verdi.
Önerge ile ilgili olarak TBMM'de bir konuşma yapan CHP Artvin Milletvekili Metin Arifağaoğlu, konuşmasının başlangıcında Artvin Cerattepe'deki madencilik faaliyetlerinin çevreye yapacağı etkilerin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılması konusunda, önerge sahibi olarak söz aldığını söyledi.
Konuşmasında Metin Arifağaoğlu; " Artvin'in meşhur Efkâr Tepesi vardır. Efkâr Tepesi'nden bakınca 200 rakımlarda Çoruh Nehri'ni görürsünüz. Şehir, 500550 rakımlarda kurulmuştur. 1. 0001. 100 rakımlarda, boğa güreşlerinin yapıldığı Kafkasör mesire yeri vardır. Yüksek boylu gür ormanlarla kaplı bulunan Kafkasör mesire yeri, Artvin'in önemli rekreasyon alanlarından biridir. Kafkasör'den biraz daha yükselince 1. 700 rakımda Cerattepe maden sahasına ulaşılır. Cerattepe maden sahası, 7. 2. 1991 tarih ve 1514 sayılı kararnameyle turizm merkezi kabul edilip Hatila Millî Parkı sınırları içinde kalmıştır ancak sonradan Millî Park sınırlarının daraltılması ile Cerattepe, Millî Parkın sınırları dışında bırakılmıştır. "dedi.
Cerattepe'de maden çıkarılmamalı!
Konuşmasında Metin Arifağaoğlu; "Bu önemli coğrafyada bakır ve altın madeni çıkaracak firmanın doğaya ve Artvin'de yaşayanlara zarar vereceği yönünde halkın endişeleri vardır. Tükenen ve yenilenemeyen kaynaklardan olan madenlerin işletilmesinin insanlara ve doğal hayata doğrudan zararlı etkileri olduğu, dünyada ve Türkiye'deki örnekleriyle bilinmektedir. Gerekli tedbirlerin alınması durumunda bile madencilik, bulunduğu coğrafyanın özelliklerine bağlı olarak ciddi ve önemli zararlar ortaya çıkarmaktadır. Hava, su ve toprakta kirlilik oluşturarak canlı yaşamı tehlikeye atması yönünde Artvinliler büyük endişeler taşımaktadırlar.
Artvin Cerattepe bölgesi, Kuzeydoğu Anadolu Bitkisel Çeşitlilik Merkezi olarak tanımlanan alan içerisinde ülkemizdeki yüz yirmi önemli bitki alanından biri olan Doğu Karadeniz Dağları Önemli Bitki Alanı içerisinde yer almaktadır. Karçal Dağları, Çoruh Vadisi ve Artvin'de tanımlanmış önemli bitki alanlarıdır. Ayrıca Fıstıklı Köyü civarında yaklaşık 100 hektarlık fıstık çamı ormanı Artvin'de bitkisel zenginliği gösteren önemli kanıtlardan biridir. Yemyeşil Artvin'imizin hemen tepesinde yer alan Cerattepe maden sahasının şehir merkezine çok yakın oluşu, burada yaşayanların endişelerini her geçen gün artırmaktadır. "diye konuştu.
Cerattepe maden sahasının hemen altında yer alan Kafkasör Turizm Merkezi, Artvin ilinin en eski, en yoğun kullanılan tek rekreasyon alanı olduğuna dikkat çeken Metin Arifağaoğlu; "Bu alan uzun yıllardır boğa güreşlerinin de yapıldığı Kafkasör Festivali'ne ev sahipliği yapmakta ve 10 binlerce kişiyi konuk etmektedir. Kafkasör yıl boyu Artvin ve yakın çevre halkının her yıl artan taleplerini karşılamaya devam etmektedir. Bu talebin büyüklüğü ve devamlılığı sonucu, alanın büyük bir bölümü Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından kent ormanı olarak ilan edilmiş ve rekreasyon kapasitesi artırılmıştır. Bahsedilen kuşkulardan dolayı Cerattepe mevkisinde yapılacak maden çalışmalarının Artvin'e ve Artvin'de yaşayanlara zarar vermeyeceğini ve yaşam kalitesini bozmayacağını söylemek kolay değildir. Bu, bilimsel araştırma ve incelemeyi gerektiren çok önemli bir konudur. Artvinlilerin madencilik konusunda Murgul'dan tecrübesi vardır. Biliyorsunuz, Murgul ülkemizin en büyük bakır yataklarına sahiptir. Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak 1980'li yıllara kadar Etibank Murgul İşletme Müdürlüğü olarak blister bakır üretimi yapılmıştır. Ancak, 1968 yılında kurulan Bakır İşletmeleri Anonim Şirketi de 1972'den 2005 yılına kadar konsantre bakır üretimi yapmıştır. Sonradan, bilindiği gibi, Etibank Karadeniz Bakır İşletmelerine devrolmuştur ve Karadeniz Bakır İşletmeleri de özelleştirme kapsamında satılmıştır.
Murgul güzel bir örnektir
Murgul'un Damar beldesinde bulunan maden sahasının kırk yıl öncesini ve bugününü değerlendirdiğiniz zaman madenciliğin verdiği zararların ortada olduğunu belirten Metin Arifağaoğlu; " Ben biliyorum, burada yaşayanlar da biliyor. "Bu bölgede doğa tahrip edilmemiştir, Murgul nehri masmavi akıyor, kirlilik yoktur. " diyebilecek bir kişi var mıdır? Elbette ki yoktur. Doğa hâlen daha tahrip ediliyor. Maden sahanıza çıkmanıza gerek yok, Murgul Nehri'ni görün yeter. Kirliliğin boyutlarını Murgul Nehri'nde görebilirsiniz.
Murgul Nehri'nin kabul edilemez bu vahim durumu için Çevre ve Orman Bakanı Sayın Veysel Eroğlu'na yazılı soru önergesi verdim. Çözüm düşünüyorlar mı? "Bugüne kadar böyle geldi, böyle gidecek. " mi diyorlar, yoksa "Kirliliği önlemeye yönelik rehabilitasyon projemiz var. " mı diyecekler? 21'inci yüzyılda artık doğa kirletilemez, mutlaka kirliliği önleme projeleri vardır. En kısa zamanda devreye sokacakları yönünde cevap vereceklerini umut ettim, ancak böyle bir cevap alamadım, verilen cevabı da hiçbir zaman tatmin edici bulamadım.
Sayın Bakanın bu kürsüden kısa bir müddet önce "çevreyle uyumlu madenciliğe evet, vahşi madenciliğe hayır. " dediğini biliyoruz. Bu söylem çok güzel. Bu şekilde madenciliğe kimse itiraz edemez ancak söylemlerle uygulamalar örtüşmüyor. Sayın Bakan ya Murgul'u bilmiyor ya da Sayın Bakana Murgul hakkında yanlış bilgi veriliyor.
Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyeleri Cerattepe için duyarlılık göstermişler. Maden sahası ve çevresinde ayrıntılı incelemeler yapıp konuyu en ince detayına kadar araştırmışlar. Cerattepe'de yapılacak olan madenciliğin olası zararlarını içeren ayrıntılı akademik görüş yayınlamışlardır. Öğretim üyelerinin hazırlamış olduğu bu önemli raporun sonuç kısmının son kıtasını sizlere aktarmak istiyorum: "Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi, Artvin-Cerattepe yöresinde altın ve bakır madeninin çıkarılması sırasında geriye dönülmez çevresel bozulmaların yaşanacağına inanmakta ve çevresel sorunların yaşanmayacağı yöntem, teknoloji ve kuralların tam olarak ortaya konulana dek, yapılması planlanan madencilik faaliyetlerinin durdurulmasının kamu yararına uygun olduğunu düşünmekte ve tarihsel bir sorumluluk bilinciyle bu raporu kamuoyuyla paylaşmayı yine tarihî bir görev olarak görmektedir. "
İşte bu raporun altında 22 bilim adamının imzası vardır. Ayrıca, Cerattepe'yle ilgili Yeşil Artvin Derneği ve Artvin Barosunun takip ettiği dava vardır. Kısa bir süre önce Rize Bölge İdare Mahkemesi de buradaki çalışmaların durdurulması yönünde karar vermiştir.
Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu, çevreyi geliştirmenin ve çevre sağlığını korumanın ve çevre kirliliğini önlemenin devletin ve vatandaşların ödevi olduğu Anayasa'mızın 56'ncı maddesinde belirtilmektedir. Sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir çevre ilkesine bağlı kalarak herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu inkâr edilemez bir gerçektir. Ekonomik gelişmenin de ülke ekonomisi açısından önemi inkâr edilememekle birlikte sağlıklı yaşamın ekonomik gelişmeye feda edilemeyeceğine inanıyorum.
Çevreyle ilgili yirmi dört ayrı Meclis araştırma önergesi birleştirilerek ön görüşmeler yapılmaktadır. Madencilik konuları için ayrı bir Meclis araştırma komisyonu kurulmasının doğru olacağını düşünüyoruz ancak bu birleştirme yapılmıştır.
Araştırma komisyonu kurulmasına destek vereceğinizi umut ediyorum. "diyerek konuşmasını tamamladı.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 25.04.2008 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle