Anneliğin getirdiği kutsallığın sahibi, çocukların yetişmesinde tüm sorumluluk taşıyan kadınlarımızın topluma ve birey olarak hayatımıza katkıları yadsınamaz. Fakat toplum hayatının dinamiği olan kadınlarımız ne yazık ki şiddet, taciz gibi insanlık dışı davranışlara maruz kalmakta, kadın istismarı her geçen gün artmaktadır.
Bugün Filistin ve Irak'ta yaşanan insanlık dışı vahşette kadınlar en çok zararı görenlerdir. Kadınların tüm dünyada kendilerine reva görülen bu zulüm karşısında dimdik ayakta durmak için mücadele etmeleri bile onların gücünü bir kez daha tüm insanlığa göstermektedir. Dünyanın seyirci kaldığı bu vahşetin bir an önce sona ermesi için tüm insanlığın elini vicdanına koyup harekete geçmesi gerekmektedir.
Tüm kadınlarımızın içinde özel bir yeri olanlar hiç şüphesiz ki vatan uğrana bu toprağı kanlarıyla sulayanların, şehitlerimizin anneleri ve eşleridir. Onlar hainleri sevindirmemek için canlarını, cananlarını toprağa verirken göz yaşlarını içlerine akıttılar. En değerli varlıklarına veda ederken vatan sağ olsun dediler. Bu ülkede onların hakkını ödemenin hiçbir yolu yok. Onlara sonsuz minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Hizmet kolumuzda görev yapan ebe ve hemşirelerde Türk kadınının zor şartlarda ülkesine ve milletine hizmetinin bir diğer timsalleridirler. Ebe ve hemşirelerimiz her gün sözlü veya fiziksel şiddetin yaşandığı sağlık kurumlarında zor koşullarda hizmet etmektedirler. Kreş, lojman gibi bazı sosyal imkanlardan mahrum bırakılmakta, özellikle kırsal kesimde hizmet üretirken malzeme eksikliği, fiziki mekan yetersizliği gibi sorunlarla uğraşmaktadırlar. Sağlık çalışanları olarak ebe ve hemşirelerimiz çektikleri bu sıkıntıların bir an önce çözülmesi en büyük isteğimizdir.
Burada önemle ifade etmek isteriz ki çalışma hayatında yaşanan sorunların çözümü için kadınlarımıza da görevler düşmektedir. Türk kadını sesini duyurmalı, düşüncelerini açıklamalı ve çözüm için mücadele etmelidir. Sivil toplumda görev alan kadınlar Türk kadının temsilcisi ve ümididir. Kamuda çalışan bayanların seslerini güçlü olarak duyurabilecekleri örgütlerde hiç şüphesiz ki sendikalardır. Bu nedenle Türk Sağlık-Sen olarak kadınlarımızı sendikal mücadelemize ortak olmaya çağırıyor ve güçlü ailemizde sorunlarını çözmek için bir arada bulunmalarını istiyoruz.
Türk Sağlık-Sen olarak başta şehit anneleri ve eşleri olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, toplumsal yaşamda ve sendikal hayatta mücadele eden kadınlarımıza başarılar diliyor ve kadınlarımızın tüm sorunlarının göstermelik tartışmalardan uzak bir şekilde çözüm odaklı olarak irdelenmesini istiyoruz.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 08.03.2008 tarihinde Bayram Sarayoğlu tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle