Öğretmenler Günü etkinlikleri kapsamında, Hopa Milli Eğitim Müdürü Murat Ergene günün anlam ve önemini belirten konuşmasında şunları söyledi:
"Bugün Atatürk'ün doğumunun 100. yıl dönümü esas alınarak, 1981yılından beri kutlanan öğretmenler günü, öğretmenler günümüzün 27. sini kutluyoruz.
Milletlerin bu günkü refah ve mutlulukları, kültür ve medeniyetteki, payları ve değerleri, eğitime verdikleri önem ve öncelikle doğru orantılıdır. Günümüzde gelişmiş ülkelere baktığımızda eğitimi rehber ve temel aldıkları buna karşılık çağdaş ve huzurlu görünümlerine kavuştukları görünür. Çağdaş eğitim fert için değil, toplum için eğitimdir. Sadece okulda değil, verilmesi gereken her yerde verilmeli anlayışı olan eğitimdir.
Eğitimin toplumda ki seviyesinden toplumun bütün birim ve bireyleri sorumlu olmakla birlikte öncelikli, önemli, hayatı ve evrensel fonksiyonu gerçekleştiren öğretmendir.
Bunun içindir ki, milletimizin refah ve mutluluğu, gelişmesi ve yaşama seviyesi, gelecekteki kaderi öğretmenin elindedir.
Sevgiyi, sosyal barışı, anlaşmayı, uzlaşmayı, işbirliğini sağlayan güçlendiren; İnsan, vatan, millet, bağımsızlık, hürriyet, bayrak sevgisini ve bilincini ve bilincini aşılayan, çocuklara kişilik ve ahlaki karakter gelişimi ile ilgili ömür boyu silinmeyecek ilk izleri ve davranışları kazandıran öğretmen;En değerli ve yüce varlık olan insanı eğitmek, ona rehberlik ederek yeteneklerini geliştirmek, onu sevgi, hoşgörü, anlayış ve sabırla yönlendirmek aynı derecede değerli ve yüce olmayı zorunlu kılmaktır. Örnek, önder ve rehber olmayı buna göre davranmayı gerektirmektedir.
Öğretmenliğin bu değerinden dolayıdır ki, Mustafa Kemal Atatürk;
"Eğitim ve eğitimciden yoksun bir millet henüz millet olma kimliğini kazanamamıştır. "
"Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan toplumunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır. "
"En önemli ve feyizli görevimiz, milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretle olur. Öğretmenler;yeni nesil sizin eseriniz olacaktır" demiştir.
Toplumdaki yeri ve etkisi bu kadar yüksek olan bir mesleğin mensuplarını da layık oldukları seviyeye yükseltilmeleri gerekir. Sadece övgülerle değil, maddi ve manevi desteklerle öğretmenlerimize mutlu ve huzurlu olabilecekleri bir ortam ve yaşam sağlama ile eğitimde hedefe ulaşabilir.
Çünkü mutsuz insan mutlu yaşayamaz, huzurlu ve verimli olmaz, mutsuz öğretmende, mutluluk yolunda insanlara sevgi aşılayamaz, sosyal barışı güçlendiremez, geleceği daha iyi ve sağlıklı düşünemez, insanları geleceğe bilgili ve bilinçli bir şekilde hazırlayamaz.
Bunun için öğretmenlerimizin sorunlarını ve ihtiyaçlarını gidermek, mutluluklarını arttırmak, bu mutluluğu onlarla paylaşmak, en büyük mutluluğumuz olmalıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle, öğretmenler gününün bütün "öğretmenlerimize ve milletimize yaralı, hayırlı olmasını, ebediyete intikal eden ve görevi uğruna şehit düşen öğretmenlerimize Allah' tan rahmet, emekli öğretmenlerimize sağlık ve afiyetler, görevini fedakârlıkla sürdüren öğretmenlerimize mutluluk ve başarılar diliyor saygılarımı sunuyorum, "dedi.
Bu konuşmanın ardından emekli öğretmen Hasan HAGİ emekli öğretmenler adına konuşma yaptı. Hagi şunları söyledi.
"Ben 1979 yılında Sivas ili Gemerek ilçesinde göreve başladım. 4 yıl çalıştıktan sonra 1983 yılında Hatay ili İskenderun ilçesine atandım. Burada da 4 yıl çalıştıktan sonra 1987 yılında Artvin ili Hopa ilçesine atandım. 10 yıl Hopa Subaşı Köyü, 10 yıla yakında Hopa 14 Mart İlköğretim Okulunda çalıştım. 16Temmuz 2007 tarihinde kendi isteğimle emekli oldum.
Öğretmenler gününde öğretmenin toplum içindeki yeri ve değeri belirtilir. Öğretmenlerin sorunları dile getirilir. 24 Kasımlarda eğitim, öğretim ve öğretmen çeşitli yönleri ile ele alınır. Sorunlar ortaya koyulur ama bunların ne kadarı gerçekleştirilir? Bunu da hepimiz bilmekteyiz. Söylem ve eylem farklılığı bu kutlamaların inandırıcılığını ortadan kaldırmakta, öğretmenlerin 24 Kasımları biraz buruk kutlamasına neden olmaktadır.
Tüm sorunlara rağmen öğretmen için en inandırıcı değer öğrencinin öğretmenine verdiği değerdir çünkü onların sevgisi, saygısı çok samimi ve sıcaktır sadece bu sebep, öğretmenin alanında kendini yetiştirmesi, bilim ve teknoloji alanında gelişmeleri yakından izlemesi, özverili olması, kendini sürekli geliştirme azmi ve bilinci içinde olması için yeterlidir. Artık çağımız suya sabuna dokunmayan insana, insan denmediği, artık kafasına vur lokmasını elinden al tanımlamasının geçerli olmadığı, artık görmeyen, konuşmayan, karışmayan, insana değer verilmediği, artık sırf formaliteleri yerine getiren insana ihtiyaç duyulmadığı, gerçeklerini kabullenmenin zamanı gelmiştir Bu bağlamda biz öğretmenlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu ülkenin gelecek kuşaklarını yetiştirmek eğitimcilerin sorumluluğunda . . Eğitim öğretim ortamında rolümüzü en iyi, en doğru ve en güzel olması için araştırmalar içerisine girmeliyiz. Çünkü bilgi çağının gereklerini yerine getirmediğimizde diğer ülkelerin isteklerini yerine getirmek zorunda kalabiliriz.
Değerli öğretmen arkadaşlarım; öğretmenlik mesleği ulu önder Atatürk'ün yönlendirmesi ile çağdaş ve laik bir temele dayandırılmış bu temelden kaynaklanan anlayış ve yaklaşımla yeniden yapılandırılmıştır. Öğretmen yapıcı ve yaratıcıdır. İnsan haklarına saygılıdır. Öğretmen özverili, çevreye güven ve inanç veren içi insan sevgisi ile dolu bir kişidir. Atatürk; öğretmenler sizin başarınız Cumhuriyetin başarısı olacaktır, demekle öğretmene yüklediği sorumluluğu ve değeri dile getirmiştir. Bu kutsal görevi sürdüren bu günlerin ve yarınlarının mimarı öğretmenlere çağdaş ve demokratik bir toplum oluşturmak adına büyük sorumluluklar düşmektedir. Öğretmenler ülkemizin dört bir yanına Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda özgür ve bilimsel düşünce gücüne sahip, insan haklarına saygılı, hukukun üstünlüğüne inanan, laikliği yaşam biçimi olarak benimseyen topluma karşı sorumluluk duyan, yaratıcı ve üretken öğrencileri çağdaş bir eğitimle yetiştirme çabasında olacaklarında hiçbir şüphemiz yoktur.
Değerli öğretmen arkadaşlarım. İnsanlık var oldukça en temiz, en onurlu, en şerefli ve en gururlu meslek olarak devam edeceğine inandığım, maneviyatının keşfedilmesi zor olan bu derya da;
Ne mutlu Öğretmenliğin gururunu, şerefini duyabilen öğretmene.
Ne mutlu öğretmenlerine sahip çıkıp gereken değeri veren toplumlara
Ne mutlu emeklisinin kıymetini bilen toplumlara diyor ve öğretmenler gününüzü kutlar hepinize saygılar sunarım.
Mesleğe yeni giren öğretmenleri temsilen 14 Mart İlköğretim Okulu Türkçe öğretmeni Nazan Balcı bir konuşma yaptı. Öğrenciler tarafından günün anlamı ile ilgili şiir ve yazılar okundu. Hüsnü Ciner İlköğretim Okulu Türkçe Öğretmeni Serap Ülküeren Kazımoğlu ve Sınıf Öğretmeni Zehra Kural Özdilek tarafından hazırlanan oratoryo sergilendi. Oratoryo sırasında duygulu anlar yaşandı. Oratoryo sunum sırasında Hüsnü Ciner ilköğretim okulu öğrencisi Bahar Akbıyık duygulu anlar yaşadı. Gözlerinde yaşlar boşalan Bahar Akbıyık bu duygulu anı salonda bulunan bazı veliler de gözyaşlarına hakim olamadılar.
Daha sonra emekli olan öğretmenlere Hopa kaymakamı Şahin Aslan tarafından hizmet şeref belgesi verildi.
24 Kasım öğretmenler günü nedeniyle düzenlenen etkinliklerde çeşitli dallarda başarı gösterenlere ödüller verildi.
İlçe Öğretmenlerden oluşan müzik grubu ve korosu 7 bölge 7 türkü adlı programını sundular. İlk defa gerçekleştirilen ve öğretmenlerden oluşturulan koro büyük ilgi gördü. Büyük alkış aldı.
2007 yılında stajyerliği kalkan öğretmenlerin " Yemin Merasimi" 14 Mart İlköğretim Okulu Müdürü Osman Gürsel tarafından yaptırıldı.
ÖĞRETMEN YEMİNİ
"Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk inkılâp ve ilkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milletçiliğine, sadakatla bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına, Milletin hizmetinde olarak, tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma;
Türk Milletinin milli, ahlakı, insanı, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları geliştirmek için çalışacağıma; insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan, milli, demokratik, laik bir hukuk devleti olan, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı, görev ve sorumluluklarımı bilerek, bunları davranış halinde göstereceğime, namusum ve şerefim üzerine yemin ederim. "
Yemin merasiminden sonra Hüsnü Ciner İlköğretim Okulu müzik öğretmeni Zehra Kural Özdilek yönetiminde öğrenci korosu " Öğretmen Marşı" nı söylediler.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 24.11.2007 tarihinde Turan Şentürk tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle