Muzaffer Oruçoğlu Resim Sergisi Kars'da Açıldı

24/10/2007 09:03

Kars Belediyesi Ve Anadolu Kültür İşbirliği İle Kars'ta Muzaffer Oruçoğlu'nun "Avustralya'dan Anadolu'ya" Resim Sergisi Açıldı.


Haber: Hayati Akbaş







Avustralya'da yaşayan ressam Muzaffer Oruçoğlu'nun Kars Sanat Merkezi'ndeki "Avustralya'dan Anadolu'ya" resim serginin açılışına, Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, Gazeteci ve Siyaset Bilimcisi Ertuğrul Kürkçü ve davetliler katıldı.

Açılışta bir konuşma yapan Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, Karslı ressam Muzaffer Oruçoğlunun Kars'ın değerlerinden bir olduğunu belirterek, "Kars'ın yetiştirdiği ender insanlardan birisi olan Muzaffer Oruçoğlu ile bugün Avustralya'dan Anadolu'ya resim sergisi ile buluşuyoruz. Biz de belediye olarak Oruçoğlu gibi değerlerimizi Kars Sanat Merkezi ile yaşama ve yaşatma geleneğimizi sürdürüyoruz. Kendileri şu anda Avustralya'da yaşıyor. Bugün bu sergi ile de Gazeteci ve Siyaset Bilimcisi Ertuğrul Kürkçü aracılığıyla da sizlere selamlarını gönderdi. Ayrıca Sayın Ertuğrul Kürkçü ile birlikte bu sergiyi açmak ve ayrıca açılış sonrası yapacakları "Sanat ve Siyaset" konulu söyleşisi ile ülkemizin bu önemli iki siması ile bugün Kars'ta buluşmak bizleri heyecanlandırmış ve mutlu etmiştir" dedi.

Açılışın ardından Muzaffer Oruçoğlu'na ait insan temasının ön plana çıktığı 72 adet eserin bulunduğu sergi gezildi. 4 Kasım'a kadar açık kalacak olan resim sergisinde koleksiyon dışındaki tabloların da satışı yapılabilecek. Serginin en dikkat çeken resimleri ise Avustralya'dan Anadolu'ya insanı konu edinen yabancılaşma, kargaşa, Nazım Hikmet, göçmenler, grizu, iyimserlik, hitit, göç, deli kız ve esaret oldu.

Sergide ayrıca, Muzaffer Oruçoğlu'nun gönderdiği mektup okundu. Oruçoğlu mektubunda şu ifadelere yer verdi:

"Resimlerimin Kars'ta, doğup büyüdüğüm topraklar üzerinde sergilenmesinin benim için özel bir anlamı vardır. Kars beni, ömür boyu etkileyecek bir şaşkınlıklarımın ve çağrışımlarımız şehridir. Yeryüzünde hiçbir şehir beni Kars kadar şaşırtmamıştır. İlk şaşkınlığımı, ilk otobüse yedi yaşımda, köyde yakalandığım göz nezlesini, göz doktoru olmayan bir doktora, belki de Dr. Budak'a göstermek için babam tarafından götürüldüğümde, otobüse binerek yaşadım. Sevinç, hayret ve merak karışımı, bir duyguydu. Anlatamayacağım olağan üstü bir duygu. O ana kadar, köylülerin otobüse bindirdikleri bir hindi, bir tavuk kadar olamadığımı düşünmüş, hayalimim kilden yaptığım minnacık çamur otobüslere bindirmiştim. İkinci şaşkınlığım ise otobüsten indikten sonra Halit Paşa Caddesi'nde yaşadım. Yan yana dizilmiş dükkânların, lokantaların, manavların, gelip geçen faytonların, taksilerin, hamamların, dilencilerin, eli çantalı başı açık şık kadınların " Sende mi geldin?" dercesine beni merakla izledikleri şansına kapılmış ve yine o ana kadar yaşamadığım çekingenlik utanma ve heyecan duygusu ile karışık şaşkın bir ruh hali içine girmiştim. Kars'a köyümden ikinci gelişim, ilkokul dördüncü sınıfı, Gazi Ahmet Muhtar Paşa İlkokul'da okumam için oldu. Üçüncü büyük şaşkınlığım ise İsmihan'ın Doğu Sineması adıyla eski bir kilisede oynattığı filmleri seyrederken yaşadım. Kütüphane ise dördüncü büyük şaşkınlığıma neden oldu. İnsanların ses çıkarmadan duvarları kitap rafları ile kaplanmış bir salonun büyükçe bir masası etrafında, kafalarını kalın kitaplara gömerek sabırla kitap okumaları şaşkınlığım yanında derin bir saygıda uyandırmıştı bende. İlkokulun son iki senesi ile ortaokul yaşamım Kars'ta geçti. Farklı kültürlerin iç içe yaşadığı bu planlı, güzel şehir beni kendi gölgesine sığınan ve ağzından çıkan her söze inanan bir çocuk olmaktan kurtardı. Bakışlarımı sanılarla sonu belirsiz menzillerle donattı, ufkumu genişletti. İç çatışmalarımı derinleştirdi. Beni zamanın yüzü ile tanıştırıp kendisi ile barışık bir çocuk olmaktan çıkardı. Yaratıcı yaşama hazırladı. Kısacası ilk deli gömleğini Kars'ta giydim ben, kendime gizemli bir hayat alemi yarattım. Ve yarattığım bu hayal âleminin içinde adeta kayboldum. Resimlerimin ve romanlarımın gizli dünyasın da, anlattığım bu dönemden derin izler var. Çarlık rejiminden şuralar hükümeti ve Cumhuriyete kadar nice işgalleri, kanlı boğazlaşmaları, sürgün yaşayan ve beni bu olayların acılı menkıbeli ile biçimlendiren Kars'a çok şey borçluyum. Bu şehrin, gelecekte bizi aşan, çok daha güçlü sanatçılar, yazarlar çıkaracağına inanıyor ve bu inançla tümünüzü yediden kucaklıyorum. "

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 24.10.2007 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Kültür-Sanat Haberleri
 » Hopa’da Tiyatroseverler Mutlu...
 » Arhavi’de Sokak Müzikleri Konseri...
 » Kemalpaşa Belediyesi Piyano Kursu Y...